Deprem sonrası önceliklerimiz…

Zaman gittikçe daralıyor, vakit ilerledikçe ümitler tükenmeye doğru ilerliyor. Zaman laf üretme zamanı değil, elden geldiği kadarıyla bir şeyler yapma zamanıdır. Sıcak yerinde, sıcak yatağında yatıp da sabah kalkınca eleştirmekten başka hiç bir iş yapmayan, sadece laf üretip lakırdı yapanlara, kusur arayıp malzeme olarak kullananlara Allah celle celaluh akıl versin, insaf versin, merhamet versin.

“Ben olsaydım şöyle yapardım, böyle yapardım” diyenler, deprem bölgesinde mi konuşuyorlar, yoksa sıcacık odalarında, ofislerinde mi konuşuyorlar? Televizyonda Yunan ekibinin bir çocuğu enkazdan çıkardıkları haberini izledik. Bizim lafazanların ekipleri nerede acaba? Onların da bir işe yaradıklarını görmekten çok memnun olacağımızı belirtmek isteriz.

Eksiklik olacaktır

Kurtarma ekipleri gece-gündüz canla başla çalışıyorlar, onlara daima dua ediyoruz. Herkes bir can kurtarmak için uyumadan, belki de yemeden içmeden çalışıyorlar, Allah celle celaluh bu kardeşlerimizin hepsine sınırsız mükafat ihsan eylesin. Müslüman olmadığı halde destek veren ve samimi olarak kurtarmaya çalışanlara ise önce iman nasıp eylesin sonra mü’min olarak onları da cennetine koysun.

İki torunum 4-5 gün çalıştıktan sonra döndüler. Devletin ve bütün sivil toplum kuruluşlarının bölgede çalıştığını ancak yine de bir takım eksiklerin olduğunu söylediler. Büyük bir felakettir, mutlaka bir takım eksiklikler olacaktır. Oturduğu yerden “şöyle yapın, böyle yapın” diyenler, Afad’a kaydolup acilen bölgeye gitselerdi belki onların da eleştirmeye hakları olurdu. Hala da gidebilirler, çünkü ihtiyaç var.

Allah Teâlâ cümlesine, üzerlerine düşen uyuşukluk gafletinden kurtararak iş görme azmi ve gayreti lütfeylesin. Konuşmayı ileriye atarak bugün acil yapılması gereken kurtarma çalışmalarına katılmaya muvaffak eylesin.

Fırsatçılar

Bir de siyasi prim yapmak için fırsatçılık yapanlar var ki Allah Teâlâ onları da ıslah eylesin. Gün fırsatçılık günü değildir, olaylardan menfaat sağlama günü değildir. Gün birlikte hareket etme günüdür, dayanışma günüdür, omuz verme ve destek sağlama günüdür.

“Hiçbir şey yapılmıyor” diyenler kurtulanların sevinç çığlıklarını izlemiyorlar mı? 10 yaşındaki Aysima’yı gecenin bir yarısında enkazdan çıkaran kimselerin sevinç çığlıklarını duymuyorlar mı? Bu ne gayret, bu ne merhamet, bu ne büyük insanlık… Allah Teâlâ hepsine hadsiz mükafat ihsan etsin, güç ve kuvvet versin.

Bir de “hesap sorulsun” diyenler var. Bugün acil yapılması gerekenler yapıldıktan sonra ileriki zamanlarda kusurlulardan hesap sorulması elbette gerekli olacaktır. Mutlaka hesap sorulmalıdır ve gereği yapılmalıdır. Hiç kimsenin yaptığı haksızlık ve yanlış yanlarına kalmamalıdır. Çok daha gerilere gidilerek geçmiş yıllardan beri kim kusur işlemişse araştırılarak âdil bir sonuca varılmalıdır.

Takdir ediyoruz

Enkazdan insan kurtarmak için geç saatlere kadar çalışanları, süreci organize edenleri, âdeta deprem bölgesine taşınıp çalışmalara nezaret eden yöneticileri tebrik ediyor, sabırla görevlerini yapma azimlerinin devamını Yüce Mevlamızdan niyaz ediyoruz. Gece gündüz demeden çalışmalarını sürdürenlere elimizden geldiği kadar, dilimizin döndüğü kadar, parmaklarımızın yazdığı kadar dua etmeye devam edeceğiz inşaâllah. Allah celle celaluh kabul eylesin.

Allah celle celaluh depremde ölenlere rahmet eylesin, mekanlarını cennet eylesin. Yaralı olarak kurtarılanlara acil şifa ve âfiyet ihsan eylesin. Kurtulmayı bekleyenlere en kısa zamanda ellerin uzanmasını ve kurtulmalarını nasıp eylesin. Onların yakınlarına ve bizlere sabır ve metanet ihsan eylesin. Yakınlarının kurtarılmasını sabırsızlıkla bekleyenlere müjdeli haberi alıp sevinmelerin nasıp eylesin. Hepsine bol mükafat ihsan eylesin.

Süleyman Ramazanoğlu/ İrfanDunyamiz.com

• Böyle bir derdiniz var mı?
• Selât-ü selam hassasiyeti…
• Seyda Muhammed Konyevi’den Güzel Eser
• Mehmet Feyzi Efendi farklı bir zattı…
• Celalettin Ökten Hoca sade yaşardı…