Halil Günenç hocanın şaşırtan hafızası

1970’li yıllardı, Diyanet İşleri Başkanı Lütfi Doğan bir program için Urfa’ya gelecektir. O tarihlerde Urfa’da havaalanı olmadığı için uçakla Diyarbakır’a gelip oradan kara yoluyla Urfa’ya geçmek ister. Urfa Müftüsü Halil Günenç Diyanet İşleri Başkanını karşılamak üzere Diyarbakır’a gelir.

Başkanı karşılayacaklar içerisinde Diyarbakır Müftüsü Salih Tanrıverdi Hoca da vardır. Salih Hoca 18 sene medrese tahsili görmüş, daha sonra medrese açarak yıllarca talebe okutmuş, bazı ilçelerde müftü olarak görev yaptıktan sonra 1961’de Diyarbakır İl Müftülüğüne atamış burada kesintisiz 21 sene görev yapmış olan değerli ve meşhur bir âlimdir.

Kuvvetli bir zeka

Başkan Lütfi Doğan’ı havaalanında karşılarlar, Başkanın yanında diğer bazı üst görevliler de vardır. Misafirlerini biraz dinlenmesi için şehir merkezine götürürler. Sohbet esnasında Salih Hoca anlaşılması gayet zor, içerisinde çok garip kelimeler bulunan Arapça bir şiir okur ve bunun izahını istercesine Halil Hoca’nın gözüne bakar.

Halil Hoca da biraz önce dinlemiş olduğu şiiri noktası, virgülüne varıncaya kadar düzgün bir şekilde okuyup manasını açıklar. Orada bulunan herkes hayret içinde kalırlar. En çok hayret içinde kalan ise biraz önce şiiri okuyan Salih Hoca olur ve Halil Hoca’ya sormadan kendini alamaz:

– “Halil Hoca, sen bu şiiri daha öce okumuş muydun? Ezberinde mi idi?” Halil Hoca’nın cevabı ilginç olur:

– “Hayır, daha önce hiç okumamıştım, ezberimde değildi, ilk olarak sizden duydum, Allah’ın inayetiyle ezberledim.”

Görüldüğü gibi Halil Hoca kuvvetli bir zekâya ve üstün bir hafıza gücüne sahiptir. Buna biz talebeleri de defalarca şahit olmuşuzdur. 1980 Yılında Haseki Eğitim Merkezi’ni bitirip orada Hoca olarak bırakılınca Halil Hoca’dan özel dersler almıştık.

Hemen ezberlerdi

Kendisinden okuduğumuz kitaplardan biri de İbn Malik’in Arap gramerini manzum olarak bin beyitte özetlediği ve bundan dolayı Elfiye denilen kitabın şerhi olan İbn Akil’in eseri idi. Kitabın üslubu şöyle: İbn Akil önce konuyu manzum olarak beyitler halinde veriyor, sonra mensur olarak izahını yapıyor. Bazen manzum beyitlerin yarım sayfayı tuttuğu oluyor.

Hoca bunu okuyup izah ediyor, bazen “dinleyin bu beyitleri ezbere okuyabiliyor muyum” der ve o yarım sayfayı hiç takılmadan okurdu. Halil Hoca medrese hayatında birçok temel kitabı, meşhur metinleri ezberlemiştir. Sadece bunların listesini vermek bile uzun yer tutar. Kendisi özel olarak hafızlığa çalışmamış ama Kur’an’dan hangi ayeti okusanız, devamını sayfa bitinceye kadar rahat okur.

Hocamıza saygılarımızı sunuyor, Yüce Allah’tan sıhhat ve afiyet içerisinde uzun ömürler diliyoruz.

Doç. Dr. Durak Pusmaz/ İrfanDunyamiz.com

• Mehmet Feyzi Efendi farklı bir zattı…
• Celalettin Ökten Hoca sade yaşardı…
• Konya günlerim böyle başladı…
• Makama gelince beni tanımadı…
• İz bırakan mal müdürü Neşet Özerdem