Genç bir kardeşimize bir gün; “Niçin camiye gelmiyorsun?” diye sorduğumda; “Hocam camiye gelince bazı büyüklerimiz bize tuhaf tuhaf bakıyorlar. Niye şöyle oturdun, niye konuştun, niye şöyle ettin, niye böyle ettin diye bizi azarlıyorlar” demişti. Her şeyin bir söyleme usulü var değerli kardeşlerim. Camiye ara sıra gelen bir gence; “Sen camiye …
DevamıO günü hiç unutamam…
Yıllar önce polis arkadaşım Hüseyin Sarı ile bir ziyaretten geliyorduk. Yol güzergahında el kaldıran bir vatandaşı arabamıza aldık. Yol boyunca hoş sohbetler ettik. Adamın köyü ana asfalta 5 km kalmış iken adam arabadan inmek istedi. Kabul etmedik, köyüne kadar götürdük. Bizi evine davet etti. Kapısının önüne kadar gidip de eve …
DevamıO kadar da emin olma…
Gençliğimde merak ettiğim konularda araştırma yapmak, öğrendiklerimi müzakere etmek ve konu üzerinde tartışmak zevk aldığım şeyler arasındaydı. Erzurum İslami İlimler Fakültesi‘nde öğrenci iken, bir gün seferilik mevzusunda bir mesele kafama takıldı. Kendi çapımda araştırıp öğrendim. Aynı fakülteden dört arkadaşla aynı evi paylaşıyorduk. Diğer üç arkadaş benden bir sınıf üstte okuyorlardı. …
DevamıKapıcının unutamadığı olay…
Yıllar önce bir gazetede, İstanbul’daki sitelerde çalışan bazı kapıcılarla yapılan röportajları okumuştum. ”Unutamadığınız, size çok ilginç gelen bir olayla karşılaştınız mı?” sorusuna, bir kapıcının verdiği cevabı bugün gibi hatırlıyorum. Apartmandaki dairelerden birinde eşi vefat etmiş, zengin ve kültürlü bir bey oturuyormuş. Bu beyin, iki oğlu bir kızı varmış. Hepsini de okutmuş, …
DevamıAhmet Vanlıoğlu Hoca meşe alevi gibiydi…
Allah’ıma ne kadar şükretsem azdır. Daha on altı yaşlarımdayken Türkiye’nin medar-i iftiharı olan güzide şahsiyetlerin meclislerinde bulunmak, benim gibi bir âciz kula nasip oldu. Boyabat İmam Hatip Lisesi’nde okurken yaz tatillerinde, bin bir güçlükle geldiğim İstanbul’da Fatih İsmailağa Camii’nde Mahmud Efendi Hazretleri gibi dünyanın takdir ettiği bir âlimin sohbetlerinde bulundum. …
DevamıHazer kıl/ Alvarlı Efe
Hazer kıl kırma kalbin kimsenin cânını incitmeEsîr-i gurbet-i nâlân olan insânı incitme Tarîk-ı aşkda bî-çâre-yi hicrânı incitmeSabır kıl her belâya hâne-yi Rahmân’ı incitme Felekde hâsılı insân isen bir cânı incitmeGünahkâr olma fahr-i âlem-i zî-şânı incitme Elin çek meyl-i dünyâdan eğer âşık isen yâreMuhabbet câmını nûş et asıl Mansûr gibi dâre …
DevamıSüleymaniye’de bayram sabahı…
Artarak gönlümün aydınlığı her saniyedeBir mehâbetli sabah oldu Süleymâniye`deKendi gök kubbemiz altında bu bayram saati,Dokuz asrında bütün halkı, bütün memleketiYer yer aksettiriyor mavileşen manzaradan,Kalkıyor tozlu zaman perdesi her an aradan.Gecenin bitmeye yüz tuttuğu andan beridir,Duyulan gökte kanat, yerde ayak sesleridir.Bir geliş var!.. Ne mübârek, ne garîb âlem bu!..Hava boydan boya …
Devamıİmamlar ve vaizler için bayram vaazı…
أعوذ بالله من الشيطان الرجيم بسم الله الرحمن الرحيم قَدْ اَفْلَحَ مَنْ تَزَكّٰىۙ ﴿١٤﴾وَذَكَرَ اسْمَ رَبِّه۪ فَصَلّٰىۜ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مَثَلُ الْمُؤْمِنِينَ فِى تَوَادِّهِمْ وَتَرَاحُمِهِمْ وَتَعَاطُفِهِمْ مَثَلُ الْجَسَدِ إِذَا اشْتَكَى مِنْهُ عُضْوٌ تَدَاعَى لَهُ سَائِرُ الْجَسَدِ بِالسَّهَرِ وَالْحُمَّى Can bula cananınıBayram o Bayram ola,Kul bula …
DevamıYaralı kuş ve Hazreti Süleyman kıssası
Bir gün yaralı bir kuş Hazreti Süleyman aleyhis selam’a gelerek, kanadını bir dervişin kırdığını söyler. Hazreti Süleyman, dervişi hemen huzuruna çağırtır. Ve ona sorar; “Bu kuş senden şikâyetçi, neden kanadını kırdın?” Derviş kendini savunur; “Sultanım, ben bu kuşu avlamak istedim. Önce kaçmadı, yanına kadar gittim, yine kaçmadı. Ben de bana …
DevamıDr. Haluk Nurbaki’nin unutulmaz hatırası
Ben, 40 yıllık bir kanser uzmanı olarak maddeyi aşan sayısız olayla karşılaştım ve bunları, o olaya şahit olanlarla birlikte belgeleyerek özel bir arşiv yaptım. Bunlardan 1976 yılında yaşanmış bir olayı size nakletmek istiyorum. Kanser hastanesinde başhekimken Serap adında genç bir hanım hastam vardı. Bu hastam göğüs kanserine yakalanmış ve tedavi …
Devamı
İrfan Dünyamız Kendi İrfanımızı Keşfet!