Alman çocuk camiyi çok sevmiş…

Avrupa’da bazı zamanlar halka açık “cami günleri” adı altında program yapılıyor. Yabancılar camiyi ziyarete geliyor, öğrenmek istedikleri konular hakkında görevlilere sorular soruyorlar. Hatta bazen çocuklar farklı inançlarla empati kursun diye namaz kılar gibi hareketler yapmalarına da müsaade ediyorlar. İşte böyle bir zamanda Almanya’nın Hamburg şehrindeki bir camiyi bir grup alman çocuğu ziyaret ediyor. Cami ortamını o kadar çok seviyorlar ki iki gece misafir kalıyorlar.

Aradan bir ay geçiyor Münih’ten hâkim bir bayan geliyor, camideki görevli arkadaşlarla tanışmak istiyor. Oğlunun camide iki gün iki gece kalmasının kendisi için ne kadar anlamlı olduğunu anlatıyor ve onlara çocuklarına bu tecrübeyi yaşattıkları için teşekkür ediyor. Bu kadar kısa zamanda çocuğunun üzerinde öyle güzel bir etki kalmış ki bu durumdan çok etkilenmiş. “Camilerde neler yapılıyor acaba?” diye merak ediyor ve ortamı görmek için en az 500 km uzaklıktan geliyor.

Sünnetleri öğretmişler

Cami görevlisi hoca arkadaşlar neler yaptıklarını anlatınca, hakime hanım daha da mutlu olmuş. Peki, arkadaşlar ne mi yapmışlar? Yemekten önce el yıkamak… Yemeğe besmele ile başlamak… Yemekten sonra dua etmek gibi gündelik hayata dair sünnetleri öğretmişler çocuklara… Böyle basit gibi görünen ama çocuğun dünyasında iz bırakan etkinlikler yapmışlar.

En önemlisi de her çocuğu muhatap alarak soru sormaları için fırsat vermişler. Hâsılı bilgi yüklerken gönülleri de ihmal etmemişler. Camilere gelen çocukları Allah Te’alâ’nın bir emaneti olarak gören bu değerli kardeşlerimiz çocuğun beynine bilgi, gönlüne sevgi, midesine de ikram yapmışlar. Unutmayın, küçük ikramlar büyük sevgilerin kapısını aralar.

Örnek çalışmalar

Yaz döneminde ülkemizde de Kur’an kursları çok etkin faaliyetler yapıyorlar. Cuma namazında çocuk sesleri cıvıl cıvıl maşaâllah. Bizim imamlarımızın, hocalarımızın da örnek çalışmaları var. Bilhassa ikram dağıtılmasına vesile olarak gönüllere giden yollar açıyorlar. Güzel örnekleri zikretmekte fayda var. Mesela Şehremini Şeyh Raşid Camii imamı Osman Gülşen Hoca Kur’an kursuna gelen çocukları ikramsız bırakmıyor. Vefalı Şehremini esnafı ve cemaati kimi günler döner ayran, kimi günler dondurma ve meyve suyu ile çocukları sevindiriyorlar.

Üsküdar’daki vaiz kardeşimiz Mustafa Çınar Hoca da Ramazanda çok güzel çocuk buluşmaları düzenlemişti. Çocukları ile birlikte aileleri camiye çekmek için zaman zaman örnek etkinlikler yapıyor. Bu çocuk buluşmalarını çok anlamlı ve faydalı buluyorum. Bağcılar Çiftlik Merkez Cami imamı Vahdettin Güzel Hoca da cami bahçesine çocuklar için çok güzel oyun alanları kurdurmuş. Rengarenk, cıvıl cıvıl…

Gösteriş için değil, görsünler için değil sırf Allah rızası için bu gibi güzelliklere vesile olan sayılamayacak kadar çok hocamız var. Ben sadece örnek olması kabilinden birkaç hocamızı zikrettim. Hocalarımızı da böyle yerli yersiz eleştirmek yerine teşvik etsek daha güzel olmaz mı? Gereksiz ithamlarla onların şevkini kırmak yerine…

Adam kendisi camiye gelmiyor ama “İmam camiye gençleri niye çekmiyor?” diyor. Ya da kendisini zemzem suyuyla yıkanmış zannedip “Şu imamlar şöyle, bu imamlar böyle” diyor. Bu devirde imam olmak da çok zor hale geldi. Günümüzde gençleri camiye çekmek de kolay değil, çocukları camide okutmak da kolay değil… Çünkü bizler nasıl değiştiysek, çocuklarımız da değişti.

Biz sorumluyuz

Bütün sorumluluğu imamların üzerine yıkarak, yazın kursa göndermeyle de her şey bitmiyor. Asıl sorumluluk anne babalara aittir. Sabah namazı için iki yavrusunu Mescid-i Nebi’ye getiren babayı tebrik etmiştim. Ya Rabbim o ne güzel bir manzaraydı öyle… Bazen espri yapıyorum; “Çocuklarınızı camiye getirin ki bu vesileyle siz de gelmiş olursunuz” diyorum. Yani sorun çocuklarda değil, bizde…

Anne babadan sonra sorumluluk eğitimcilerin ve imamlarındır. Ahlak eğitiminin yollarını açma ve destekleme konusunda herkesin sorumluluğu vardır. Kur’an kursu hocalarımız da yaz döneminde büyük bir sorumluluk almışlardır. Kurslarda özellikle bazı hususlara dikkat edilmesi gerekir. Sosyal medyada okumuştum, kız çocuğu annesine diyor ki: “Kur’an kursu hocam makyaj yapıyor, ben de yapabilir miyim?”

Yaz Kur’an kurslarındaki en önemli şey, öğreticilerin örnek olmasıdır. Teneffüste hocanın elinde sigarayı görürse öğrenci, o hocanın derste öğrettiklerinin hepsini unutur. Hocaların yemesi, içmesi, giyim kuşamı hepsi önemlidir. Şahsen eğitimci olsaydım en çok yapacağım şey, önce kendimi eğitmek adına gecelerin talebesi olurdum. Çünkü sancı çeken insan verimli olur.

Haydi, benim değerli hocalarım! Sizi yerli yersiz eleştirenlere aldırmayın. Kendinizi, ilminizi ve caminizi sevdirmek için gayret edin. Allah Teâlâ emeklerinizi zayi etmez… Görelim Mevla neyler, neylerse güzel eyler. Sizin saçlarını okşadığınız çocukların içerisinden kim bilir ne cevherler çıkacak. Onun için sabırlı olun ve yolunuza devam edin. Allah yar ve yardımcınız olsun.

Kurs sonrası

Gelelim kurs sonrasına. Kur’an kursları süresini tamamlayıp tatile girince artık camilerde cıvıl cıvıl koşturan çocuklarımız tatili hak edecekler. Artık hocalarımız bu görevlerini tamamlıyor, fakat anne babaların görevi bitmiyor. Anne ve babalardan ricamız, lütfen çocuklara tatil yaptıralım derken Kur’an’ı bir kenara koymayalım.

Her gün kahvaltıdan önce veya sonra sadece 5 dakika çocuğumuzun eline Kur’an vermeye çalışalım. En başarılı aile çocuğuna Kur’an’ı sevdiren ailedir. Günde 5 dakika Kur’an’ın yüzüne bakan çocuklar çok farklı olurlar.

İlkokula giden çocuğu ile anlaşma yapan bir baba şöyle demişti: “Kızıma dedim ki; her sabah bir sayfa Kur’an okursan sana sürpriz hediyeler alacağım.” İlk günlerde zorlanmasın diye bir kaç satır okutmuş. Daha sonra yarım sayfa ile devam etmişler. Bir yıl boyunca bir sayfa okumuşlar. İlkokul 7. sınıfa gelince Allah nasip etmiş çocuk hafız olmuş.

Geylani Akan/ İrfanDunyamiz.com

İyi Haberler ↗

İyiliklere, erdemlere, örnek davranışlara dair beyaz haberler okumak için tıklayınız.

Hatıra Arşivi ↗

Alimler, arifler, hocalar ve önemli şahsiyetlerin hatıralarını okumak için tıklayın.

Şunlara Gözat

Unutamadığım bir hatıra…

Rahmetli babam en zor zamanda, samanlıklarda, dağlarda jandarma korkusundan kaçarak hafız olmuş. Allah o devirleri …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.