Etiket Arşivi: kıssalarla değerler eğitimi

Siyah köpekle beyaz köpeğin mücadelesi

Cenab-ı Allah'ın görevlendirdiği sağ ve sol omzumuzdaki Kiramen Katibin melekleri, sürekli yaptığımız iyilikleri ve kötülükleri kayıt altına almaktadır. İnsana bazen iyi niyet ve iyi duygular galip gelirken bazen de insan nefsinin aşağı duygularının esiri olur. İç alemimizde sürekli iyiliklerin ve kötülüklerin mücadelesine şahit oluruz. Bu mücadelede başarılı olmak istiyorsak, içimizde kin, nefret, kötülük gibi kötü duyguları değil, sevgi, merhamet ve şefkat gibi yüce duyguları besleyip büyütmeliyiz.

Devamı

İbrahim bin Edhem’e bu yapılır mı?

İbrâhim bin Edhem bir grup arkadaşıyla birlikte idi, gündüzleri çalışıp onlara harcardı. Akşamleyin oruçlu olarak bir yerde toplanırlardı ve İbrâhîm bin Edhem her seferinde işten geç dönerdi. Arkadaşları bir akşam birbirlerine: “Gelin bu akşam da iftarı onsuz yapalım, geldiğinde kendisine yiyecek bir şey kalmadığını görür ve bundan sonra zamanında gelmeye …

Devamı

Sizin kaç ibriğiniz var?

Kalp kelimesi "sürekli değişen, çevrilen" anlamına gelmektedir. İnsanoğlunun kalbi bazen dünyevi dalgalarda sürüklenir, bazen de manevi limanlarda sükun bulur. Gönül kuşu şayet sahip çıkılmazsa, dünyevi değerlerin üzerine konar. Dünyada maddi beklentisi olmayan insan yoktur ancak maddenin esir alamadığı az da olsa derviş gönüllü güzel insanlar mutlaka vardır. Bu güzel menkıbe, bizlere gönlümüzü işgal eden maddenin esiri olmamamız gerektiğini, onu gönlümüze koymamamız gerektiğini öğretiyor. Öyle ki maddi değerler öyle zaman oluyor ki öz kardeşlerin bile arasını açıyor. Allah maddi değerlerin esiri olmaktan hepimizi korusun.

Devamı

İnsanı düzelt ki dünya düzelsin!

Bir baba çocuğuna parka götüreceğine dair söz veriyor. Çocuk babasına; “Baba hani söz vermiştin, hani bugün parka gidecektik” diyor. Babası pek oralı olmuyor ve tuttuğu takımın maçını izlemeye devam ediyor. Önünde de bir gazete var, ara sıra ona bakıyor. Çocuk ısrarcı olunca. baba onu biraz oyalamak için bir plan kuruyor. …

Devamı

İmam-ı Azam ve bal yiyen çocuk

Çocuğun birisi bal yiyince vücudunda yaralar çıkıyormuş, ama bir türlü bal yemeyi de bırakamıyormuş. Ailesi, çocuklarının bal tutkusunu önleyebilmek için hekimlere gitmişler, tedbirler uygulamışlar, ama nafile! Sonunda, tavsiye üzerine, Ebu Hanife Hazretlerine gitmişler. İmam Ebu Hanife, sorunu dinledikten sonra çocuğun ana ve babasına; “Kırk gün sonra gelin” demiş. Anne ve …

Devamı

Anne kurdun yavrusuna öğüdü

Bu güzel kıssa bize görünüşe aldanmamamız gerektiğini öğretiyor. Öyle insanlar vardır ki bizim gibi göründüğü, bizim gibi giyindiği, bizim gibi davrandığı halde bizden değillerdir. Bazıları onların bize benzediğini düşünerek dürüst ve güvenilir insanlar olduklarını zannedebilirler. Oysa ki onlar toplumun yüz karalarıdır. Ajan ve provokatör karakterli oldukları için, bizim düşmanlarımızla dost olur ve onlarla iş tutarlar. Bu kimseler bize benzeyen ancak asla bizden olmayan hainlerdir. Bizden görünerek aramıza sızdıkları için en tehlikeli olanlar da bunlardır. Bunlara karşı çocuklarımızı ve gençlerimizi uyarmalı, onların şerlerinden toplumu korumalıyız.

Devamı

Kuma ve kayaya yazılan sözler

Kusursuz insan olmayacağı ve kusursuz dost arayan kimsenin yalnız kalacağı malumdur. Yeryüzündeki bütün insanların ufak yada büyük kusurları illa ki vardır. Kusurların derecesine göre onları affedebilmek yerine göre bir erdem sayılır. İnsan dostlarının her türlü kusurunu kafasına takar ve o kusurları gözünde büyütürse, hayatı kendi kendisine dar etmiş olur. Kin ve nefret gibi duygular yürek için bir ağırlık ve bir yüktür. Mümkün olduğu kadar nefsimize söz geçirmeli ve affetmeyi öğrenmeliyiz.

Devamı

Tenezzül Eden Horozun Sonu

Dünyaya nimetler içinde yüzmeye gelmediğimizi bilirsek, maddenin veya paranın esiri olmayız. Bir çok insan bu hakikatten gaflet ettiğinden, az bir menfaat karşılığında bir çok değerlerinden feragat edebilmektedir. Çocuklarımızı üç kuruşa tenezzül etmeyen insanlar olarak yetiştirmeliyiz ki büyüdüklerinde, onları kimse parayla satın alamasın. İki günlük dünyada daha konforlu bir şekilde yaşamak için hırsızlık yapanlar, rüşvet yiyenler, ülkesinin ve milletinin menfaatlerini yabancılara satanlar işte bu ahlaktan mahrum olan kimselerdir. İnsanda "üç kuruşa tenezzül etme" düşüncesi oldu mu mutlaka ondaki bu zaafı kullanmak isteyenler olacaktır.

Devamı

Elmasın Değerini Soran Çocuk

İnsanlar sahip oldukları şeylerin değerini her zaman tam anlamıyla anlamayabiliyorlar. Mesela usta olabilmek için öğrenilen bir zanaat aslında bir altın bilezik gibi kıymetlidir. Belki yaşı genç olduğu için çırak bu altın bileziğe sahip olmanın hayatta kendisi için ne kadar önemli olabileceğini düşünmeyebilir. Ancak usta bu altın bilezik sayesinde evine ekmek götürebildiğini, kimseye muhtaç olmadığını bildiği için onun gözünde zanaati daha kıymetlidir. Bizler de sahip olduğumuz şeylerin kıymetini bilirsek onları daha güzel bir şekilde kullanabiliriz. Belki o zaman vakit ve sağlık gibi elmasların kıymetini daha iyi anlar ve onları daha verimli bir şekilde değerlendiririz.

Devamı