Suretten gel sıfata, onda mana bulasınHayallerde kalmagıl, erden mahrum kalasın Bu yolda acayib çok, sen acebe aldanmaAcayib anda ola dost yüzünü göresin Aşk kuşağın kuşangıl, dostun yolunu vargılMücahede çekersen müşahede göresin Bundan aşkın şehrine üç yüz deniz geçerlerÜç yüz geçüben yedi tamu bulasın Yedi tamuda yangıl, her birinde kül olgılVücudun …
DevamıAylık Arşiv: Nisan 2022
Metin Balkanlıoğlu hoca dininin adamıydı
Kuran’a ve Sünnet’e adanmış bir hayatı yaşadı. Örnekti, öncü idi, önden gitti. Gönüllerde sevgi tahtını kurdu. Her daim mütebessimdi. Sımcıcak sarıp sarmalardı. İçimizden birisi idi. Dosttu, yarendi, yoldaştı, arkadaştı, kardeşti, babacandı, çilekeşti, sıkıntı çekmiş ama kimseye sıkıntı vermemişti, verendi, alan değildi. Kabına sığmazdı, kürsülerin kahramanı olduğu gibi, gönüllerin de kahramanı …
DevamıKaza namazı diye bir şey yok mu?
Zamanımızda; “Uyku veya unutarak geçirilmiş olanlar dışında namazların kazası yoktur” deyip bilgisizce ciddî vebal altına girenler var. Bu kişiler sadece yanlış bir şey söylüyor değiller. Aynı zamanda çok büyük ve yaygın bir vebal altına da giriyorlar. Bu kişiler ince bir fıkıh usulü hatası yapıyorlar. Fıkıh usulünde şöyle bir kaide vardır: …
DevamıÜstad Said Nursi’nin vefatı ve son anları
Bediüzzaman Said Nursi Urfa’da vefat edeceğini biliyor muydu? Kabrinin bilinmeyeceğini söylemiş miydi? Vefatıyla ilgili diğer kerametleri nelerdi? Talebeleri ve doktor vefat ettiğini neden anlayamamıştı? Münzevi Mehmet Efendi onu görünce ne demişti? Cenazesini kimler yıkamıştı? Cenaze namazını kim kıldırmıştı? Cenaze esnasında neler yapıldı, neler konuşuldu? Bu soruların cevaplarını Üstad'ın talebesi merhum Abdullah Yeğin Abi cevaplıyor:
DevamıTimurtaş Hoca ve otostopçu genç…
1960’lı yılların sonları ve 1970’li yıllar, ülkemizin çok karışık olduğu zamanlardı. Terör had safhaya çıkmış, insanlarda huzur adına bir şey kalmamıştı. Nice gencimiz hayatının baharında bir hiç uğruna kaybolup gitti. Bu karışık zamanda yükselen bir ses vardı. Hangi kasetçiye gitseniz o sedayı duyardınız. Hiç kimsenin söyleyemediği, düşünemediği konuları o yiğit …
Devamıİslam aleminin ikiz kardeşleri…
Emirdağ’da, 1949 yılının bir Şubat gününde, hissettiği âni ve şiddetli bir rahatsızlık üzerine, Bediüzzaman Hazretleri talebesi Hüsnü Bayram’ı “Git gazetelere bak, İslâm âleminde menfi bir hadise mi var?” diyerek çarşıya göndermişti. Hüsnü Bayram o günkü gazetelerde dikkate değer birşey göremedi. Ancak ertesi gün tekrar çarşıya gittiğinde, Bediüzzaman’ın bir başka talebesi …
DevamıSultanlara eğilmeyen alim İmam-ı Suyûti
Suyûtî, Şam ve Hicaz’a kadar nüfuz sahibi olan siyasal olarak son demlerini yaşayan ve Memluk saltanatının merkezi olan Mısır’da yaşamıştır. Bu devlet, Yavuz Sultan Selim’in 922-23/1516-17 tarihinde Mısır’a girmesiyle son bulmuştur. Suyûtî, Memlûk sultanlarından on üç tanesi ile aynı dönemde yaşamıştır. Onun yaşadığı Burcî Memlukler dönemi, Mısır siyasal yönetim tarihinin …
DevamıBabam bu kitabı ağlayarak okurdu
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla, Tüm noksanlardan münezzeh olan (el-Kuddûs) ve karşılıksız nimetler bahşeden (el-Vehhâb) Allah Teâlâ’ya hamd; hikmet ve kitapla gönderilen, akıl ve izân sahiplerini hakka ve doğruya hidayet eden Efendimiz Hazreti Muhammed’e (aleyhisselâm) salât ve selâm olsun. Bu kitap, merhum babamın en çok sevdiği ve en fazla …
DevamıEskiden hatır gönül vardı…
Eskilerin deyimlerini severim. Onlardan birisi de “hatır gönül” meselesidir. “Hatır saymak, hatırı olmak, hatır yıkmamak veya hatır gönül yıkmamak…” gibi deyimlerdir bunlar. Eskilerin dilinde ‘hatır’ kelimesinin ‘gönül ve kalp’ anlamında kullanıldığını görmekteyiz. “Hatırını saydım da geldim, hatırını kıramadım, hatırın olmasaydı…, benim hatırıma” gibi sözler eskilerin hatır kelimesini kullandıkları yerleri göstermektedir. …
DevamıOrganlarınızın boyasını ihmal etmeyin…
Varlıkların görünen ilk yüzü boyasıdır. Bir apartmanın, bir otomobilin, bir elbisenin hülâsa her şeyin insanları cezbeden ilk yönü boyasıdır. Boya o kadar önemlidir ki; gökyüzünü ve denizleri maviye, bağları-bahçeleri yeşile boyayan Allah Teala, insana da kendi boyası ile boyanmasını emretmiş. Kâinattaki her şeyin boyası dıştan başlar; fakat insan öyle değildir, …
Devamı