Aylık Arşiv: Kasım 2022

Kan tutar/ Süleyman Arif Emre

Leblerimle emrine âmâdedir cânım benimAlda bir bûseyle öldür haydi cânânım benim Lâl olur birden dilim bilmem neden görsem seniGörmesem kalmaz karârım dinmez efgânım benim Hasta gönlüm çok zamandır iftirâkından harâbOlmadım bir lahza rahat geçti devrânım benim Mübtelâyım bir ümitsiz gizli derdin zehrineBu sebepten her geçen gün düştü dermânım benim Yok …

Devamı

İnşâallah demekle ilgili çocuk hikayesi

Ömer o sabah neşe ile uyandı. Elini yüzünü yıkadı ve kahvaltıya oturdu. Kahvaltıda annesine; “Yarın pikniğe gidelim mi?” dedi. Annesi gülümsedi ve “olabilir” dedi. Ömer; “Hayır gideceğiz işte” dedi ve inşâallah demedi. Yarın oldu. Ömer kalktı elini yüzünü yıkadı. Ve ailecek pikniğe gitmek için hazırlanmaya başladılar. Bütün hazırlıkları yaptılar. Yiyeceklerini, …

Devamı

Babamın altın nasihatleri…

Milli Eğitim Bakanlığı’nda çalıştığım günlerde rahmetli babam Yahya Akan bir kış gününde ziyaretime gelmişti. Bakanlıkta çalışırken yanıma gelen giden çok oluyordu. Çünkü her ilçe ve köyde ya okul ya da okuyan vardır. Yılın her ayında ve her gününde, Milli Eğitim Bakanlığı’nın geleni gideni her zaman böyle çok olur. Bu yoğunluk …

Devamı

Peygamberimizden atamalarda liyakat uyarısı

Hazreti Ebu Bekir radıyellahu anh hilafeti döneminde Şam bölgesine emîr/komutan olarak bu Süfyan’ın oğlu Zeyd’i görevlendirmiş ve daha göreve başlamadan ona birtakım uyarı ve tavsiyelerde bulunmuş, daha doğrusu uyması gereken talimat vermiştir. İsterseniz bu uyarı ve talimatı bizzat Yezid bin Ebu Süfyan’dan dinleyelim:  “Ebu Bekir radıyellahu anh beni Şam bölgesine …

Devamı

Şems-i Sivasî’den Padişaha nasihatler

Şemseddin- i Sivasi Hazretleri, hayâtının sonuna doğru, Sultan III. Mehmed Han‘la birlikte Eğri Seferi’ne katıldı. Eğri Seferiyle ilgili olarak talebelerinden Receb Efendi şöyle nakleder: “Şemseddîn Sivâsî bir gün bu fakîri odalarına çağırıp; ‘Din düşmanlarının, sınırlardaki müslümanlara baskı ve zulümleri haddinden fazla olmuş, tahammül edilemez hâle gelmiştir. İçimde onlara karşı sefere …

Devamı

Buram buram gönül medeniyeti

İnsanoğlu, var olduğu günden beri sayısız medeniyet kuran ve medeniyet kurma yeteneğine sahip olan tek canlıdır. Yaratıcı’nın kendisine bahşettiği bu özel yeteneğini günden güne geliştiren insanoğlu, her defasında daha ileri bir noktada medeniyetler temin etme imkânı bulmuştur. Medeniyet anlayışlarını vahiy temeline oturtan inançlı insanlar ise ulaşılması herkesi hayran bırakan bir …

Devamı

Benim neler çektiğimi kim bilir

El gözünde dertsiz gamsız biriyimBenim neler çektiğimi kim bilirBen yeni közlenmiş yangın yeriyimBenim neler çektiğimi kim bilir Sinemdedir benim derdim dağlarımBen yaramı gizli sarar bağlarımBen gündüzler güler, gece ağlarımBenim neler çektiğimi kim bilir Ben kimine yazım, kimine kışımArife doluyum, cahile boşumBen kolsuz kanatsız bedensiz başımBenim neler çektiğimi kim bilir Sinemdedir …

Devamı

Fate umri/ Ahmed-i Hani

Fate umrî fi hewake ya hebîbî kule halAhu nal im hem demem şid der firaqet mah û sal Ger benîm kanim dîlersen çokden olmuşdîr helalDîn û ebter bûm ji eşqê, min neman eql û kemal En te fikrî fi fuadî ente rûhî fil ‘cesedLeşkerê xemhayê to mulkê dilem wêran kerd …

Devamı

Nasrettin hoca ve üç bilgin

Bir gün Nasrettin Hoca eşeğine biner ve dolaşmaya çıkar. İnsanların köy meydanında toplandıklarını görür ve yanlarına gider. Köye dışarıdan üç bilgin geldiğini öğrenir. Bilginler köylülere; “En zeki olanınız gelsin” diye seslenirler. Bütün herkes Nasrettin Hoca’yı gösterir. Hoca kabul eder ve ilk soruyu soran bilgini dinler. Birinci bilgin Hoca’yı mahcup etmek …

Devamı

Mevlana’dan akrep ve kaplumbağa kıssası

Bir gün bir akrep ırmağın kenarında dolaşıyordu. Bu esnada bir kaplumbağa akrebin yanına gelip: “– Burada ne yapıyorsun?” dedi. Akrep: “– Irmağın öte yanına geçmek için bir çare arıyorum; çünkü benim bütün kavim ve çocuklarım ırmağın öte yanındadır” diye cevap verdi. Kaplumbağa da şefkati ve yabancıya iyi davranması sebebi ile …

Devamı