İrfan Mektebi

Bu bölümde sevdirici, mjdeleyici üslupla yazılan tatlı İslami içerikli yazılara yer verilmektedir.

Hatırlatmak zorundayız….

Yıllarca aynı masada oturanlar birbirlerine sırt döner oldular. Hayata iman ile bakanlar ile menfaat ile bakanlar karışır oldu. Siyahla beyazı ayırmak iyice zorlaştı. Camide aynı kıbleye dönenlerin dışarı çıkınca yönleri çok farklı oldu. Dün iyi dediklerine bugün kötü diyenler, yarın kim bilir ne diyecekler? İzzeti Müslümanların yanında aramayıp başka yerlerde …

Devamı

TCG Anadolu’yu görmek lazım…

Kendime bir vakit ayırarak TCG Anadolu’yu görmek istedim. Topkapı Sarayı’nın tam karşısına Sarayburnu’na demirlemiş olan TCG’yi görmek için metrelerce kuyruk oluşmuş, insanlar sabah saatlerinden beri kuyrukta bekleyerek TCG’yi canlı olarak görme çabasında. Bazılarına sordum kaç saattir kuyrukta bekliyorsunuz? Cevap manidar. Üç saatten beri bekliyorum. Daha yarı olmadı. Ama görmeden gitmeyeceğim. …

Devamı

Besmeleli eğitim…

Ey eğitimini sonsuz âlemle birleştirmeyen anlayış; bunca insanın sonuca varamadan, kaynayan denize dökülmesinin hesabını nasıl ödeyeceksin? “Muallim / öğretmen kime denir?” “Sınıfa abdestsiz girmeyen ve derse Besmele ile başlayan insana muallim/ öğretmen denir!” Bu girişim bazı okuyucularıma tuhaf gelebilir; çünkü bugünkü eğitim sisteminin böyle bir tutumu, böyle bir derdi olmadığından, …

Devamı

Peşin hükümlü olmamalı insan…

1976 ya da 1977 yılıydı… Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi‘nde yatmakta olan bir dostumu ziyarete gitmiştim. Ziyaretimi tamamladım ve Batman’a dönmek üzere, Diyarbakır- Kurtalan arasında çalışmakta olan ara trene binmek üzere tren garına geldim. Henüz erkendi ancak yer bulmakta bazen zorluk çekildiği için, yerimi garantilemek üzere uygun bir kompartıman arayışına …

Devamı

Medine’deki ağlayan kız…

Tatlı bir Medine akşamında Mescid-i Nebevi’den otele gelirken çok sevdiğim bir Hocaefendi ile karşılaştım. Gözleri dolu dolu olmuş, elindeki mendil ile gözyaşlarını siliyordu. “Hayırdır hocam ne oldu, niye ağlıyorsun?” diye sordum. “Sorma kardeş” dedi ve şunları anlattı: “Yıllarca medreselerde okudum, okuttum; fakat Almanya’da çocuk yetiştiren annenin verdiği şuuru talebelerime veremedim. …

Devamı

Anlattıkları ilgimi çekti…

Genç bir kardeşimize bir gün; “Niçin camiye gelmiyorsun?” diye sorduğumda; “Hocam camiye gelince bazı büyüklerimiz bize tuhaf tuhaf bakıyorlar. Niye şöyle oturdun, niye konuştun, niye şöyle ettin, niye böyle ettin diye bizi azarlıyorlar” demişti. Her şeyin bir söyleme usulü var değerli kardeşlerim. Camiye ara sıra gelen bir gence; “Sen camiye …

Devamı

O günü hiç unutamam…

Yıllar önce polis arkadaşım Hüseyin Sarı ile bir ziyaretten geliyorduk. Yol güzergahında el kaldıran bir vatandaşı arabamıza aldık. Yol boyunca hoş sohbetler ettik. Adamın köyü ana asfalta 5 km kalmış iken adam arabadan inmek istedi. Kabul etmedik, köyüne kadar götürdük. Bizi evine davet etti. Kapısının önüne kadar gidip de eve …

Devamı

O kadar da emin olma…

Gençliğimde merak ettiğim konularda araştırma yapmak, öğrendiklerimi müzakere etmek ve konu üzerinde tartışmak zevk aldığım şeyler arasındaydı.  Erzurum İslami İlimler Fakültesi‘nde öğrenci iken, bir gün seferilik mevzusunda bir mesele kafama takıldı. Kendi çapımda araştırıp öğrendim.    Aynı fakülteden dört arkadaşla aynı evi paylaşıyorduk. Diğer üç arkadaş benden bir sınıf üstte okuyorlardı.    …

Devamı

Kapıcının unutamadığı olay…

Yıllar önce bir gazetede, İstanbul’daki sitelerde çalışan bazı kapıcılarla yapılan röportajları okumuştum. ”Unutamadığınız, size çok ilginç gelen bir olayla karşılaştınız mı?” sorusuna, bir kapıcının verdiği cevabı bugün gibi hatırlıyorum. Apartmandaki dairelerden birinde eşi vefat etmiş, zengin ve kültürlü bir bey oturuyormuş. Bu beyin, iki oğlu bir kızı varmış. Hepsini de okutmuş, …

Devamı

Ahmet Vanlıoğlu Hoca meşe alevi gibiydi

Allah’ıma ne kadar şükretsem azdır. Daha on altı yaşlarımdayken Türkiye’nin medar-i iftiharı olan güzide şahsiyetlerin meclislerinde bulunmak, benim gibi bir âciz kula nasip oldu. Boyabat İmam Hatip Lisesi’nde okurken yaz tatillerinde, bin bir güçlükle geldiğim İstanbul’da Fatih İsmailağa Camii’nde Mahmud Efendi Hazretleri gibi dünyanın takdir ettiği bir âlimin sohbetlerinde bulundum. …

Devamı