Hayat ne kadar hızlı geçiyor. 1989 yılında Senegal’e gitmiştim. Elçilik görevlilerine namaz kılmak istediğimi söyleyip bana yardımcı olmalarını istedim. Arkadaşlar seccade bulamadılar, ama namaz kılabileceğim temiz bir kâğıt getirdiler. Öğle namazının sünnetini kılarken, uzun boylu esmer bir Senegalli geldi, yüksek sesle bir şeyler söylemeye başladı. Senegal, Fransa’nın sömürüsünde kalmış bir …
DevamıCemaatin arasında öyle birisi vardı ki…
Boyabat İmam Hatip Lisesi‘ndeyken bir hocamız; “Evladım, bulunduğunuz görevin yahut yaptığınız vazifenin hakkını verin” demişti bizlere… Bu söz öylesine benliğimde yer etti ki hayatımın her döneminde canla başla çalışıp İslam davası adına bir şeyler yapmalıyım diye düşündüm. Bu düşünceyle bilhassa gençlik çağımda kendimi daha fazla geliştirip insanlara Allah’ın dinini en …
Devamıİyiler herkesi iyi sanır
Yıllar önce bir Eyüp Sultan ziyareti esnasında emekli bir imam efendi ile tanışmış ve beş dakika kadar kendisi ile sohbet etmiştim. Hayatımda bir defa gördüğüm bu hocamızdan dinlediğim bir hatıra var ki hüsn-ü zan ve sûi zan konusu açıldığında hep aklıma gelir ve anlatırım. Buyurun olayı kendisinden dinleyelim: “Bir gün …
DevamıZemzem suyu ile hayatı değişti…
zemzem suyu mucizesi
DevamıKaynarca günlerim…
Yüksek İslam Enstitüsü’ne kaydımızı yaptırmıştık ve Kaynarca’da babamla birlikte köylümüz Hacı Ahmet Ok Abi’nin evinde misafir kalıyorduk. Rahmetli Ahmet Ağabey’in mangal gibi yüreği, korkusuz, gözünü budaktan sakınmayan bir karakteri vardı. Aynı zamanda da merhametli, çok müthiş hayırsever, bir gariban ya da mazlum gördüğünde içlenip, duygulanıp, ağlayacak kadar da gönlü yumuşak …
DevamıDualarınıza dikkat edin!
Sevdiğim iki arkadaşla bir çay ocağının önünde otururken, tesettürlü bir kardeşimiz geldi, nazikçe bizim oturduğumuz yerden kalkmamızı istedi. Dükkânları karşıdaymış, bizim orada oturmamız dükkânlarına zarar veriyormuş. Hüsn-ü zan etmek ne kadar güzel şey ki hiçbir zaman böyle düşündüğümde zararım olduğunu görmedim. Ben; “Kalkalım,” dedim. Genç bir kardeşimiz biraz kızgın bir …
DevamıDünyalar benim oldu…
Trabzon’daki okulumu bitirip üniversiteyi kazanıp, İstanbul’a gittikten sonra elimin üzerindeki lezyon büyümeye başladı. Gittim Pendik’teki özel bir doktorda muayene oldum. Doktor; “Bu dedi hayvandan bulaşan bir virüse benziyor, hayvanlarla uğraşıyor musun?” diye sordu. “Evet, ara sıra kasaplık yapıyorum” dedim. “Tamam, ondan bulaşmıştır” dedi. Bana bir krem verip; “Bunu sür geçer” …
DevamıDava adamını bekleyen bazı zorluklar
Dünyada ne yaparsanız yapın, hepsi yıkılmaya, yok olmaya mahkûmdur. Yapacağınız en kalıcı iş, gönül yapmaktır. Her eserin bir ustası olduğu gibi gönül sarayının da yapıcıları, ustaları vardır. Her sarayın bir konuğu olduğu gibi gönül sarayının da bir konuğu vardır. O da Allah Teâlâ’dır. Allah’ın sevgisi ancak gönülde taşınır. İslam davası …
DevamıEski bir Londra hatırası
1988 yıllında 22 yaşında bir üniversite öğrencisiyken, Londra’ya dil eğitimi almaya gittim. Londra’ya vardığımda bir İngilizce kursuna yazıldım ama oradaki eğitim benim için verimli olmadı. Amacım dili öğrenmek olduğu için, alternatif bir çözüm aradım ve buldum… Sokakta insanları dinlemek ve onlar ile konuşmak… İngilizceyi Londra’yı, Oxford’du, Camden Town’u gezerek ve …
DevamıMenderes’e kurulan tezgah…
Birinci Dünya Savaşı’ndan yorgun düşen dünyamız birçok yeni gelişmeye sahne oldu. Osmanlı yönetimi artık yıkılıp ortadan kalktıktan sonra ülkemiz yeni bir yönetimle, yeni bir anlayışla Ankara’da kurulan Türkiye Cumhuriyeti devleti adıyla yeniden tarih sahnesine çıktı. Cumhur halk demektir, Cumhuriyet de halkın yönettiği yönetim modeli demektir. Yalnız burada söylediklerimden dolayı sürçülisan …
Devamı