Etiket Arşivi: çocuk hikayeleri

Bir hidayet öyküsü Zahid Barsamoğlu

İslam ile müşerref olan muhterem Zahid Barsamoğlu Amca hidayet öyküsünü anlatıyor: Ben Beşiktaş’ta yurt dışına gönderildikten sonra yıkılan Osmanlı padişahlarının saraylarının içindeki metruk binada, altı toprak bez çadırda doğmuşum. 1922 yılında, Cenab-ı Hak öldürmüyor. Vahdettin Efendi’nin son günlerinde 2 yaşındaymışım. İlkokulu Beşiktaş’ta okudum sonra okutamadılar. Çalışmaya başladım. Sanatkâr oldum. Fantezi …

Devamı

Çocuklar okula Amin Alayı ile başlardı

Müslümanlar her hayırlı işe “Bismillah” ile başlar, dualar ve zikirlerle o hayırlı iş taçlandırırlar. Ecdadımız Osmanlılar da bunu hiç ihmal etmemişler. Ecdadımızın zamanında okula besmele ile başlama, “Besmeleyle başlamak” anlamına gelen “Bed-i besmele” kavramı ile ifade edilirdi. Toplum nazarında, mektebe, muallime, hocaya, ilme hürmet edildiğinden, aileler çocuklarını okula bir coşku …

Devamı

Yaşasın! Okula dualarla başlıyoruz

Her hayırlı işe başladığımız gibi, okulun ilk gününde de okula dualarla gidilmeli, derslere dualarla başlanılmalıdır. Sadece okulun ilk günü değil her günün başında dualar edilmelidir. Bilhassa okula gitmek için evden çıkarken besmele asla unutulmamalıdır. Biliniyorsa Ayetel Kürsi, bilinmiyorsa Fatiha Suresi okunarak okul yoluna çıkılmalıdır. En güzeli Ayetel Kürsi, Fatiha, Nas …

Devamı

Ayağa kalkmayan derviş…

Dervişin biri Kaymakam ile görüşmek için makamına gider lakin kaymakam makamında yoktur. Diğer bekleyenler ile beraber bir köşeye oturur ve zikir çekerek beklemeye koyulur. Belirli bir süreden sonra Kaymakam odaya girer bekleyenler tanıdıkları için hemen yerlerinden fırlar ve Kaymakamı hürmete çok benzeyen tavırlarla selamlarlar ama bizim derviş biraz kalkmakta gecikir. …

Devamı

Merhum Muhsin Yazıcıoğlu’ndan bir hatıra

Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu vefat ettiğinde herkes çok üzülmüştü. Onun bu kadar sevilmesinin arkasında ne vardı, bunu anlamak lazım. Bir gün rahmetlinin odasına gittim: – Ben bir sanat gecesi yapacağım, istiyorum ki bu gecedeki onur konuğum siz olun. Bana bir tarih verin ben de ona göre bu tarihte programı organize edeyim, …

Devamı

Mekkeli berber menkıbesi

Hak dostlarından birine, kendisini çokça tesir altında bırakan bir hâdiseyle karşılaşıp karşılaşmadığı sorulunca, Hazret şunları anlatmış: Mekke-i Mükerreme’de para kesemi kaybedip muhtaç durumda kalmıştım. Basra’dan para bekliyordum, fakat bir türlü gelmiyordu. Saçım sakalım da epeyce uzamıştı. Bir berbere giderek: “- Param yok, Allah rızâsı için saçlarımı düzeltir misin?” diye sordum. …

Devamı

Çocuğunuzun dünyasını keşfedin!

Çocuğunuzun gönlüne hitap edin. Her söylenen sözcük, çocuğun kişiliğine konan bir tuğladır. Tamamen boş ve her türlü nakışa müsait kalbi ise, adeta bir cevher gibidir. O, meylettirildiği her şeyi almaya da kabiliyetlidir. Kur’ân-ı Kerim’de babanın oğluna hitap tarzının sevgi ve şefkat ifadesi olan ‘yavrucuğum’, ‘oğulcuğum’ şeklinde olduğu görülür. Çocuğunuzu tanımaya …

Devamı

Evlilik için en uygun yaş hangi yaştır?

Sosyal Doku Derneği’ni ziyaret ettik ve Nureddin Yıldız Hoca’ya “aşk ve evlilik” konusunda merak ettiklerimizi sorduk. Dinimiz iki gencin birbirine âşık olmasına nasıl bakar? Âşık olmak günah mıdır? Bir erkeğin kıza, bir kızın da erkeğe âşık olması fıtrattandır. Rabbimiz insanlara bir takım sevgiler yüklemiştir. İnsanın yeşillikler içinde bir evinin olmasını …

Devamı

Aslan, tilki ve eşek hikayesi

Dağların kıralı aslan bir gün kendi kendine şöyle bir karar alır; “Bugüne kadar hep ben avladım, yakaladım, yedim. Önce ben kendi karnımı doyurdum, sonra diğer hayvanlar da benden arta kalanlarla doydular. Bundan sonra avlayacağım hayvanlar yuvama kadar gelmedikçe onları avlanmayacağım.” Aslan, yuvasında bir gün bekler gelen yok, iki gün gelen …

Devamı

Usta ile çırak kıssası

İnsanlar manen olgunlaştıkça hayata bakışları zamanla değişir. Her olaya tefekkür gözüyle bakmaya başlarlar. Başlarına gelen her olayın Rabbimizden geldiğini tefekkür ederler. İnsan manevi bir olgunluğa kavuşmak için bunun vesilelerini aramalı ve bu konuda bir çaba içerisinde olmalıdır. Bir bakır kabı parlatmak için bile bir kalay ustasına ihtiyaç varken, gönlümüzün cilası için bir gönül ustasına ihtiyaç olmaz mı?

Devamı