Hatıra Arşivi

Alimler, arifler, hocalar ve kalem erbabının erdemlere ve faziletlere dair anılarını derliyoruz.

Ömer Ferid Kam ve Mahir İz’den bir hatıra

Mahir İz Hoca, Ömer Ferid Kam ile ilgili bir hatırasını anlatıyor: Bir gün yine bir na’t yazmıştı. Şöyle başlıyordu: “Vücûd-ı akdesin âlâdan âlâ Yâ ResûlullahCemâlindir tecelligâh-ı Mevlâ Yâ Resûlullah” Mutasavvıfâne olan bu na’tı istinsah ettim. Son beyti şöyleydi: “Ferîd-i bînevâyı defter-i uşşâkına kaydet,Budur senden niyâz-i kalb-i şeydâ Ya Resulullah” Evde …

Devamı

Konuşacak hâlim yok, susuyorum…

Bir zaman Gaziantep’e bir freze makinesi getirmiştim. Ayakkabı üretenler, ürettikleri ayakkabıları bize getirirler, biz bunların kenarlarını, topuklarını ve altlarını düzeltir, boyar tekrar veririz. Herkes getirdiği işin çok çabuk yapılmasını ister, biz de “şu saatte biter” diyerek sıraya koyardık. Sistem böyle çalışırdı. O zamanlar bir oğlum vardı, ismi Mahmut. 17 aylıktı. …

Devamı

Sami Efendi hazretlerini ziyaretim

Tahtakale’de Niğdeli Mustafa Efendi vardı, ay gibi güzel bir adamdı, nuraniydi… Gömleğin beyazı gibi bembeyazdı. Bir yerde arkadaşlara soruyordum; “Sami Efendi’yi nerde görebiliriz” diye… Bana Mustafa Efendi’yi tarif ettiler. Dedim ki; “Ben onu tanıyorum, ben ondan alüminyum alıyorum.” Sami Efendi onun defterlerini tutuyor geçimi sağlıyormuş, Bunun üzerine Mustafa Efendinin yanına …

Devamı

Sakallı kardeş şöyle öne buyur!

1901 yılında doğan Hacı Şaban Efendi (v. 15 Eylül 1992) Bayburt’un yetiştirdiği en önemli maneviyat büyüklerindendir. İslam’ı tavizsiz yaşaması ve sünnet-i seniyeyi harfiyen tatbik etmesiyle bilinen Hacı Şaban Efendi, tanıyanların anlattıklarına göre çok heybetli bir zattır. Gözlerine bakmaya bile cesaret edemeyen müritleri, onun o heybetli görüntüsünün ardında çok merhametli bir …

Devamı

İşte İmam Hatipler bu ruhla kuruldu

Merhum Yahyalılı İpek Hoca, Yahyalı İmam Hatip Lisesi inşaatı esnasında inşaatın tamamlanması için Kurban Bayramı’nda bir grup gönüllü genç ile beraber kurban derisi toplamaya çıkar. Deriler toplanırken yaşlı bir kadın krom çorba tası içinde bir miktar buğday getirir; “Evladım ben kurban kesemedim ama İmam Hatip için bu buğdayı benden kabul …

Devamı

Abdurrahman Gürses Hoca’yı kızdıran olay…

Son dönem meşâyıhından Mûsâ Topbaş Efendi’nin evinde bir sohbet meclisinde bulunuyoruz. Sohbete Kur’ân-ı Kerîm okunarak başlanması istendi. Abdurrahman Gürses Hoca, tilâvet için istiâze ve besmeleyi yeni okumuştu ki, tam o esnada orada bulunanlardan birisi, Hoca’nın yanına geldi ve kulağına eğilerek: “Hocam, biraz kısa okusanız. Zira sizden sonra Üstad Necip Fazıl’ın …

Devamı

Abdurrahim Reyhan Efendi’nin bir hatırası

Efendim Hazretleri’ne şeker hastalığı nedeniyle doktorlar diyet ve spor tavsiye ediyorlardı. Özellikle sabahları yürüyüş yapmasını istiyorlardı. Mübarek, İncek dergâhının etrafı müsait olduğu için, sabahları saat 8-9 civarı binadan çıkıyor, aşağıya iniyor, yukarı yola doğru gidiyor, geliyor, etrafta yaklaşık 45 dakika yürüyüş yapıyordu. Hava serin olursa veya yürüyüş imkânı bulamazsa eline …

Devamı

Bir icazet merasimi…

Amcaoğlu Mustafa Kılıç’ın köyümüzün çarşısında babası rahmetliden kalma bir fırını vardı. Vakfıkebir Kur’an Kursu’na giderken yaz tatillerinde köye geldiğimde fırında ona yardımcı olurdum. Yani hamur nasıl yoğurulur, ekmek nasıl mayalanır, nasıl bekletilir, dinlendirirler, nasıl fırına atılır, kaç dakikada pişer bunların hepsini bilirim. Tabi o zaman hamurda ekşili maya kullanılırdı, çok …

Devamı

Sami Efendi nikahta altın yüzük görünce…

Mahmud Sâmi Ramazanoğlu hazretleri 1953 senesinde İstanbul’a geldiklerinde Tahtakale semtinde bir dostu, kendi müessesesinde muhasebe defteri tutmasını ricâ edince Sâmi Efendi önce bu iş yerinin defterlerini inceleyip alış verişin fâizsiz ve helal yoldan yapılıp yapılmadığını araştırmış, gereken ikazları yaptıktan sonra bu vazifeyi kabul etmiştir. Şöyle dediği nakledilir: “İstikâmet, farz-ı dâimdir. …

Devamı

Vaiz Ahmet Efendi beni sandalyede görünce

Tuğut Kardeşler Camimiz vardır Sivas’ta. İmam Hatipte okurken o caminin büyüklüğü ve büyüleyici atmosferi sık sık o camiye misafir olmama vesile olurdu. Bir Cuma günü, herkesten önce başımı döndüren bu muhteşem camiye Cuma namazı kılmak üzere gitmiştim. Köşede bir sandalye vardı. Üzerine oturup camiyi hayran gözlerle süzüyordum. Erzurumlu Vaiz Ahmet …

Devamı