İrfan Mektebi

Bu bölümde sevdirici, mjdeleyici üslupla yazılan tatlı İslami içerikli yazılara yer verilmektedir.

Ankara günlerim başladı…

Hayalimde resmi bir kurumda öğretmen olmak vardı. Derken gün geldi öğretmenlik sınav tarihi belli oldu. Sınav zamanı gelince rahat bir ortamda sınava girdiğim için heyecansız şekilde soruları cevapladım. Bir süre sonra ev adresime bir zarf geldi zarfı açtığımda şöyle bir şey yazıyordu: “Sayın Rüstem Kılıç girdiğiniz öğretmenlik sınavını şu puanla …

Devamı

Suudlu gençle imtihanım…

Mekke’de yaşadığım yıllarda, bir Ramazan günü, trafik açısından sabahın en tenha saatlerinde, Şişe semtindeki evimden çıkıp bir iş için aracımla başka bir semte gidiyordum. Evimizin yüz metre ilerisindeki dörtlü kavşağa yaklaşınca yeşil ışık yandığını gördüm; durmadan yoluma devam etmek istedim. Tam yolun ortasına varmıştım ki, kırmızı ışıktan geçen bir taksi, …

Devamı

Çocuk rızkıyla doğar…

İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü’nü başarıyla tamamlayıp diplomamı aldıktan hemen sonra 28 Temmuz 1985 yılında bir Cuma günü kızım dünyaya geldi. Ani bir sancıyla doğacağı anlaşılınca, hastaneye yetiştiremeyeceğimizi anladık. Hemen Timurtaş Uçar’ın ebe olan kayınvalidesine haber verdim, o da sağ olsun geldi ve yardımcı oldu. Onun bu yardımını burada kayda geçirmek …

Devamı

Medine’den ayrılmak kolay mı?

Medine’de, Mescid-i Nebevi’nin 5 numaralı kapısına yakın bir yerde bir Alman, Avrupa’dan gelen vatandaşlarımızla sohbet ediyordu. Gençlerden bir tanesinden konuşulanları bana tercüme etmesini istedim. Alman heyecanlı ve hararetli bir şekilde şunları anlatıyordu: “Sizler Avrupa’da neden suçluluk psikolojisi içinde yaşıyorsunuz, oysaki başı dik olarak gezmeye lâyık olanlar sizlersiniz. Eğer sizin babalarınız, …

Devamı

O gün hayatımın şokunu yaşadım

Rahmetli babam en zor zamanda, samanlıklarda, dağlarda jandarma korkusundan kaçarak hafız olmuş. Allah o devirleri bir daha yaşatmasın. Biz dört kardeşiz. Babam, abimle beni köy ve mahalle hocalarından öğrendiğimiz Kur’an bilgisiyle İmam Hatip Lisesine gönderdi. Benim bir küçüğüm -aramızda yedi yaş var-  ilkokulu bitiriyorken ben İmam Hatip Lisesi son sınıfta …

Devamı

Medine’ye selam gönderen Alman…

Almanya’daki gurbetçilerimizden Ahmet adında bir arkadaşımız Alman patronundan bir ay kadar izin istemiş. Patronu bu kadar uzun süre izin veremeyeceğini söyleyince Ahmet işten ayrılmak pahasına bile olsa Hac için Mekke’ye ve Medine’ye mutlaka gitmesi gerektiğini söylemiş. Patronu; “İnancınızın gereği ise o zaman durum başka… Bunu neden en başta söylemediniz? Böyle …

Devamı

80’li yıllarda Umre’de iki general…

41 yıl Mekke oturumlu yaşamış birisi olarak, Mekke’de mahkeme ve karakollarda tercümanlık tecrübesi edinmiş bir eğitimci olarak çok ibretlik hatıralar yaşadım. Bunlardan birini bu vesile ile sizlerle de paylaşmak isterim: Seksenli yılların başlarındaydı. Kesin tarihini hatırlayamıyorum. Bir gün Mekke’de, Haremi Şerif’te müezzinliğin altında oturuyordum. İki yaşlı beyefendi, sakalsız bıyıksız iki …

Devamı

Müslümanın ağzı güzel olmalı

İslam medeniyeti bir fıkıh medeniyeti olmakla birlikte aynı zamanda hizmet, hürmet ve zarafetin iç içe geçtiği bir irfan medeniyetidir. İslam dini hükümlerinin yanı sıra edepleriyle de hayatı kuşatır. Büyükler edebi olmayanın ilminin de makbul olmayacağını söylerler. “Helale harama dikkat ederim, gerisini önemsemem” gibi bir anlayışın irfan geleneğimizde bir karşılığı yoktur. …

Devamı

1985 yılında bir Umre yolculuğu…

1985 yılı okulda artık son yılımızdı. Arkadaşlar arasında öğrenci olarak sömestr tatilinde umreye gitmek fikri doğdu. Ben de oraları çok merak ettiğim için, biraz da harçlığım vardı, dedim; “Ben de gidebilirim.” Umreye gitmek için karar veren arkadaşlar talep edilen ücreti yatırıp kayıtlarını yaptırdılar. Tabi sömestr tatili kısaydı, 15 gün süremiz …

Devamı