İrfan Mektebi

Bu bölümde sevdirici, mjdeleyici üslupla yazılan tatlı İslami içerikli yazılara yer verilmektedir.

İstanbul’da yeni arayışlar…

Evlenip, İstanbul’a vardıktan sonra, evimizde bir süre daha oturup sonra da kiralık bir eve geçtik. Artık benim yüküm bayağı ağırlaşmıştı. Hem derslerime çalışıp okulumu bitirmem, hem de geçim temin etmek için, bir yol aramam gerekiyordu. Üst katta oturan uzak doğu sporları hocası Yılmaz Aydın’ın Celalettin Süer Camii karşısında çok büyük …

Devamı

Yüreğimizin yarısı gurbetçi kardeşlerimizle…

Avrupa’da bizim kardeşlerimiz var. Zamanında oralara gitmişler ve kendilerine yeni bir hayat kurmuşlar. Onların muhabbetli hallerine her gittiğimde şahit oluyor ve imreniyorum. Onlar bizim her zaman bir parçamız ve yüreğimizin yarısı gurbet ellerdeki gurbetçi kardeşlerimizle. Bu yazımda sizlere Avrupa’daki kardeşlerimden bahsetmek istiyorum. Biraz hatıraların peşine düşeceğiz. 2007 Ramazanında Danimarka’ya davet …

Devamı

Sapı bizden de ona üzülüyorum…

Sene 1994’ün mayısıydı… Boyabat’takı imam-hatiplik vazifemi bitirmiş, Peygamber Efendimiz’in müjdesine nail olmuş Kutlu Şehir İstanbul’a hem de ilmin merkezi Fatih’e gelmiştim. Büyük kızım ilkokul ikinci sınıfa gidiyor, küçük kızım ise henüz dört yaşında idi. Şehremini Şeyh Raşit Camii‘ndeki görevime büyük bir aşkla başlamıştım. Camideki ilk işim caminin içinde olan kuyu …

Devamı

Bir gencin hayatına dokunmak…

Bir defasında sevdiğim bir arkadaşımla mezar ziyaretine gitmiştik, okuyup dua ettik, tam ayrılacağımız zaman: “Sen biraz bekle, ben Bekçi Amca’nın mezarına gideyim; ona ayrıca bir Fatiha okumak istiyorum” dedi. Ben: “Beraber gidelim, niçin ayrı gitmek istiyorsun?” dediğimde; “O zaman buyurun beraber gidelim” dedi ve beraberce mezarına gidip ruhu için birer …

Devamı

Erzincan coğrafyası Medine-i Münevvere’ye benzer

Yıl 1979. İmam Hatip Lisesi‘nden devlet yatılısı olarak mezun olunca, mecburi hizmet için Diyanet İşleri Başkanlığı‘nda açılan sınava katıldım. Doğrusu imam hatiplik yapmaktan da çekiniyordum ancak zorunlu olarak görev almam gerekiyordu. Kura çekimi yapılacak, görev yerlerimiz belirlenecekti. Yetkili komisyon üyeleri kura torbasında genellikle doğu ve güneydoğudaki münhal yerler olduğunu, kuraya …

Devamı

Bu davranışı ona yakıştıramadım…

İçimde büyük bir heyecan, çünkü ilk defa bir Avrupa ülkesine gidiyordum. Valizlerimizi almak için bekliyorken Frankfurt Din Hizmetleri Ataşesi de yakın mesafede bizi bekliyordu. Herkes valizini aldı, ataşemizin yanına gitti. Benim valiz yok… Önümüzden geçen valiz benimkine benziyor ama kulpu yok, her tarafı yırtık pırtık; hâlbuki ben sıfır valiz almıştım. Sonra o yırtık valize baktım benim valiz; yüklerken paramparça etmişler alçaklar!

Devamı

Yuva kurmak ne güzel…

Kaynarca’da oturduğum evden Bağlarbaşı’ndaki Yüksek İslam Enstitüsüne gitmem gayet zor oluyordu. Sabah namazını kıldıktan sonra basit bir kahvaltı yapar ya da yapamazsam bir kaşık bal yerdim, hemen elbisemi üstüme giyip kitaplarımı çantama koyup, dört kat aşağı indikten sonra yine koşar adımlarla banliyö trenine 2 km yürürdüm. Banliyö treni Gebze’den çıkar, …

Devamı

Allah nimetini üzerimizde görmek ister

Genellikle zenginlerin ikamet ettiği bir mahalle camisinde cenaze namazı kılmıştık. Maddi yönden zengin olanların da manevî yönden zengin olanların da cenazeleri çok kalabalık oluyor. Yani herkesin kendine göre seveni geliyor cenazesine. Maddeyi seven de, manayı seven de kendine göre birilerini her zaman her yerde buluyor. Ama hiçbir şeyi sevmeyenlerin kendileri …

Devamı

Bir avcı vurdu beni…

Yıl 1974.  Ortaokul birinci sınıfın bittiği yaz tatili. Ağustos ayında ailemle birlikte tarlada bizim tabirle “deste taşıma” işi yapıyoruz. Deste taşımak: Daha önce biçilip, taşınmak için uygun büyüklüklerde yapılan “deste” denilen ekin yığınlarının traktör römorkuna yüklenip köydeki harman yerine taşınması işidir. Babam ve bir akrabam traktöre desteleri yüklüyorlar. Ben ve …

Devamı