Fransa dönüşü büyük sürpriz…

2023 yılı itibariyle Fransa Lyon şehri Monsolomin Mevlana Camii‘nde bir yıl görev yapmak nasip oldu elhamdülillah. Bu camimiz de Anadolu’nun çeşitli illerinden gelen vatandaşlarımızın kendi gayret ve destekleri ile yaptırdığı güzel bir cami. Küfür beldelerinin ortasına dikilen bu iman kalelerini yaptıran ve cemaatsiz bırakmayan tüm kardeşlerimizden Allah Teâlâ sonsuz kez razı olsun.

Mevlana Camimizin çok anlayışlı ve halim selim bir cemaati vardı. Dernek yöneticisi Sivas ilinin Yiğit evladı Adnan Çakır başkanım ilk günden itibaren bizim hep yanımızda oldu. Havaalanına bizi karşılamaya geldiğinde; “Hocam her hayırlı işte yanındayım” diyerek daha ilk anda desteğini bildirmişti. Hoca, cami, cemaat ve dernek yönetiminin uyumu Avrupa’da çok önemlidir. Hamdolsun hep uyum içinde olduk.

Gençler ve çocuklar

Her zaman için bizim ağırlık verdiğimiz kesim gençler ve çocuklar olmuştur. Ehl-i küfrün bağrında yetişen bu güzel yavrularımız için elimizden ne geliyorsa yapmalıydık. Her hafta sonu mutlaka cami derslerimiz devam etti. Tatil günlerinde ayrıca dersler yapıldı. Gece gündüz demeden çocuklarımızı bu kurslara davet ettik. Gelenleri teşvik edebilmek için de her zaman ki gibi ödül sponsorları bulduk.

Kur’an’a geçenlere onların hoşuna giden hediyeler takdim ettik. Teneffüslerde yiyecek içecek ikram ettik. Camide çocukların hoşuna giden oyunlarla onların gönüllerini hoş tutmaya ve onları camiye ısındırmaya gayret sarf ettik. Mübarek gecelerde ilahiler ve aşrı şerifler okumaları için çalıştırdık. Özellikle biz imamlar için mübarek kandil geceleri bir fırsattır. Cemaatimizin de coşkulu katılımıyla kandillerimiz bir başka feyizli geçti.

Kandil programına katılan otuz kadar yavrumuza onar euro hediye ederek diğer çocukların da bu tür programlara katılmalarını teşvik ettik. Çocuklarımıza tabi ki aileleri harçlık veriyor ama böyle bir katılımdan dolayı hediye almak onları daha başka mutlu ediyor. Ayrıca Türkiye’den getirdiğimiz; “Camiye koşalım Kur’an’la coşalım” yazılı tişörtler de yavrularımızı çok sevindirdi. Derse devam eden kızlarımıza ise şal ve eşarp hediye edildi.

Cuma kıldırdılar

Avrupa’da ihmal edilmemesi gereken çalışmalardan birsi de bazı büyük çocuklarımızı cuma namazı kıldırıp cuma hutbesi okuyacak seviyeye getirmektir. Çünkü böyle yerlerde hocalar bazen olur bazen olmaz, bazen izinli olurlar, bazen geç atanırlar. Hasılı hoca olmadığı zamanlarda bu vazifeleri yapabilecek kişilere ihtiyaç duyulur. Hamdolsun biz de bu süre zarfında 14 yaş üzeri beş çocuğumuzu hazırlayarak her birisine cuma namazı kıldırma ve hutbe okuma görevi verdik. Kimi çocuklarımız bu görevi iki kere yaptılar.

Veda programımızda DİTİB başkanımız Dr. Bayram Demirtaş ve Lyon ataşemiz Dr. İsmail Erşahin hocalarımızın katılımıyla bu beş öğrencimize hutbe okuyup cuma namazı kıldırdıkları için onur belgesi takdim edildi. Geriye kalan öğrencilerimize ise teşekkür belgeleri takdim edilerek onların da güzel bir hatıra yaşamalarına vesile olundu.

Cemaatimize yönelik ise her sabah mukabele ve sabah namazı sonrasında bir ayet bir hadis ve bir fıkhi mesele dersimizi yaptık. Diğer vakitlerde de cemaatimizi sıkmayacak şekilde bazı ders ve sohbetlerimiz hep oldu. 365 Günde Din Görevlisinin El Kitabı adlı eserden faydalanarak cemaatimizi dini konularda bilgilendirmeye çalıştık.

Yaptığımız en güzel faaliyetlerden birisi de camiler arası cemaat buluşması ve kaynaşması adlı programdı. Üç cemiyet, cemaatler arasındaki birlikteliğin sağlanması amacıyla ortak bir programa imza atarak böylece bir ilki gerçekleştirmiş oldular. Bu program vesilesi ile Avrupa’daki Müslüman kardeşlerimizle tanışmış ve onlarla kaynaşmış olduk.

Son bir sürpriz

2023 sonunda tam Türkiye’ye dönmeme iki hafta kala, bulunduğum camiye 160 kilometre mesafede bir cemiyetin hacılarıyla 12 günlüğüne Umreye gitmem teklif edildi. Tabii bu benim için çok büyük ve güzel bir sürprizdi. Hiç beklemediğim bir anda böyle bir teklifle karşılaşmam beni ziyadesiyle memnun etti. Kendi kendime dedim ki: Allah için hayırlı hizmet yapanlara Rabbim hayırlı yollarını açıyor.

İşin sevdiğim kısmı ise şuydu. Yıl başında milletin günahlarla boğuştuğu bir zamanda Rabbimin bizi kendi evine kabul etmesi bizi çok duygulandırdı. Bu umrede en çok sevindiğim husus ise hanımın da yanımda olması oldu. Onu sevindirmenin, onu memnun etmenin huzuru içerisindeyim elhamdülillah. Belki tek başıma gelsem bu kadar sevinmeyecektim. Ondaki mutluluğu ve heyecanı görünce daha da çok seviniyorum.

Memnuniyetimin bir sebebi de bu umrede hacılarımızın yüzde doksanının genç ve ilk defa gelen hacılar olmasıydı. Onlar yılbaşındaki rezaletlerden kaçarak Allah’ın evine sığınan güzel insanlardı. Bu gençlerdeki imanı görüp de ağlamamak mümkün mü? Diyanet merkezinde yapılan toplantıda bu sene Avrupa’dan 12.000 tane hacının Kabe’yi ziyarete geldiğini söylediler.

Zorluklar olur

Yeminle söylüyorum bu seneki kadar yoğun bir hacı trafiğini belki de Kabe görmemiştir. Sanki hac mevsiminde gibiyiz. Kabe’ye girenler ve Kabe’den çıkanlar için yürüyecek yer bulmak o kadar zor ki. Bu sene ihramlılar haricinde Kabe’nin zemin katına kimseyi almıyorlar. O halde bile alt zeminde tavaf yapabilmek hayli zor. Safa Merve arasında Sa’y yaparken de bayağı zorlanıyor insan.

Kabe’nin her tarafında inşaat olduğu için hakikaten çok büyük izdihamlar oluyor. Ama hiçbir kişiden bir bağırtı, bir şikayet, bir çığırtkanlık dahi duymadık. İşte bu da Müslümanların ne kadar büyük sabırla birlik sağladığını bizlere gösteriyor. Önemli olan bütün bu zorluklara sabır edebilmektir. Hac ve umre zor olduğu için Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem: “Yarabbi onu bize kolay eyle ve onu bizden kabul eyle” diyerek dua etmiştir.

Zahmet olmadan rahmet olmuyor değerli kardeşlerim. Gençlerin bu hallerini görmek ise bütün yorgunluklara bedel oluyor. Gençler inanın yerlerinde duramıyorlar. Onların hızlarına yetişmek hakikaten kalay değil. Burada şu kanıya da vardım; bu kadar insan maddi ve manevi her türlü zorluğa rağmen binlerce kilometreden Beytullah’a akın ediyorsa inşallah Allah’ın evi olan mescidlerimizi de bu şekilde doldurmayı Rabbim bizlere nasip edecektir.

Kalpler buruk

Son olarak bir kaç gün önce yaşadığım bir hatıra ile hasbihalimizi bitirmek istiyorum. Öğle namazını Kabe’de kıldıktan sonra karşıdan sakalını kınalamış bir kardeşimiz; “Sen Türk müsün?” diye bana işaret etti. “Evet Türk’üm” dediğimde; “Elhamdülillah İslam aleminin lideri Türkiye, biz onun daha ileri olması için dua ediyoruz” dedi. Bunu söyleyen Hindistanlı Müslüman kardeşimizin yüz ifadesi o kadar tatlıydıki anlatamam.

Sağ tarafımızda da Yemenli bir kardeşimiz vardı. Bir kaç kelime de onunla konuştuk. Tabi ki hepimizin bu kutlu beldede kalplerimiz buruktu. Filistin’deki kardeşlerimizin acısı bir an bile aklımızdan çıkmıyordu. Beyazı, siyahı, çekik gözlüsüyle burada gördüğüm bütün Müslümanların ortak derdi buydu. Ne yazık ki İslam alemi olarak duadan başka bir şey yapmak elimizden gelmemişti. Rabbim Türkiye’nin liderliğinde İslam aleminin yeniden ayağa kalkmasını nasip eylesin.

Osman Gülşen/ İrfanDunyamiz.com

İrfan Mektebi ↗

Sevdirici, müjdeleyici üslupla yazılmış hayata dair yazılar okumak için tıklayın.

Gönül Dünyamız ↗

Gönül insanlarına dair bam telinize dokunacak yazılar okumak için tıklayın.

Şunlara Gözat

Bize nasıl kıydınız?

Bir otobüs yolculuğundayım, yolcuların birçoğu uyuyor. Önlerindeki ekranlardan akan pislikleri izleyerek günah bataklığına batanlar da …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.