Gençler bu hocaları dinlemiyor mu?

Gençliğin dilini çözdüğünü iddia edenler, gençleri gerçekten anlıyor mu? Onları yanlış anlamış olabilirler mi?

Artık gençlerin “yeni araç- gereçler, teknolojik argümanlar, uyduruk kelimeler yahut deizm gibi yeni akım ve ideolojilerden” hoşlanıp alaka duyduğu, klasik yöntem, usul, ders, yazı- çizi ve konuşmaları ile bilinen ve kadim ulemanın izinden giden itikadı ve duruşu sağlam hocaların artık rağbet görmediği, gençlerin dilinden, temayül ve gündeminden anlamadığı gibi oldukça uzak olduğu” şeklindeki yaklaşım ile maalesef -afedersiniz- yeni yetişen gençlerimizi aptallaştırdığı ve aptal yerine koymak için meşruiyet zemini hazırladığını düşünüyorum.

“Artık trend Youtube’de içerik üretme, instagram’da afilli paylaşımlar yapma, twiter’in kurdu olma dışında gençlere ulaşabilme imkanının olmadığı” şeklindeki iddianın hiçbir geçerliliği olmadığı; bilakis herkesin bildiği ancak videoları ve ürettiği içerikler revaçta olunca pabuçları dama atıldığı, tavan arasında ikinci el eşya muamelesi gördüğü müstakim hocalarımızın hem hakkı yendi; hem de bir gerçek görmezden gelindiği gibi gençlerin artık eski dil, kelime ve kavramları bilmediği, kendi kültür ve örfümüze yabancı olduğu var sayımıyla basit, sıradan, bayağı ve pespaye bir iletişim dili geliştirildi.

Yoğun ilgi var

Halbuki bilinen birçok ümmet ve İslam derdinde olan Nureddin Yıldız, Dr. İhsan Şenocak, Prof. Dr. Ebubekir Sifil hocalarımız gibi hocaların bugün yaptığı herhangi bir seminer, konferans, verdiği ders, yazdığı yazı yahut ürettiği online içerik profesyonel ve uzun soluklu bir reklam çalışması dahi yapılmadan, söz konusu programlarına belki bir- iki gün gibi kısa süre kala duyurulduğunda dahi, bugün Youtube başta olmak üzere birçok fenomen olarak bilinen kimsenin uzun soluklu reklam ve duyuruları sonrasında topladığı kalabalığın daha fazlasını topluyor olduğunu hem de nitelikli dinleyici ve etkileşimi kuvvetli olan bir kitleye hitap ettiğini görebiliyoruz.

Bu sebeple “yeni şeyler söylemenin gerekliliğinden hareketle” kadim ulemanın çizgisini devam ettirip kendilerinden işin aslını öğrendiğimiz kimseleri, hocaları, bu işin dertlisi olan insanları sırf “usulleri ve ürettiği içerikleri daha fazla cazip” diye izlenme ve tıklanma sayısı fazla olan genç ve çiçeği burnunda araştırmacı, içerik üretici, Youtuber, fenomen, vs. gibi kimselere feda etmemek gerekiyor.

Nitekim itikada müteallik konular müstesna “görüşlerinin bir kısmını tasvip etmediğimiz kimselerin tüm görüşlerini reddetmek yahut tefe koymak” suretiyle tel’îne varan surette tecrit etmenin kimseye faydasının olmadığı aşikar.

Yazık eder, yazık oluruz

Geçtiğimiz günlerde Hüdayi Vakfı Üsküdar Külliyesi‘nde Nureddin Yıldız Hoca’nın butik olan ve geniş çaplı olmayan duyurusunda dahi sadece oturulacak alanı 400 kişilik olan bir salonun koridorları, dış bahçesi, arka bahçesi, yan salonları ve binalarına varıncaya kadar lebaleb dolduran bir genç kitle ile konferans yapıldı.

Gençlere modern/ cafcaflı şeylerden de değil; Mus’ab bin Umeyr olmanın, Enes bin Malik olmanın, hasılı ahir zamanda müstakim genç olmanın ehemmiyet, zaruret ve kıymeti anlatıldı. Kimse de kalkıp “Hoca, senin yaşadığın stabil ve steril dünyada değil; her şeyin dijitalleşip kitap ve sünnetin dahi tartışılır olduğu dünyada yaşıyoruz. Anlattıkların da bize hitap etmiyor” gibi bir söylemle karşı da çıkmadı tavır da sergilemedi.

Bilakis bir saatlik program kesintisiz üç saat sürse o kalabalıktan itiraz eden kimse de çıkmazdı. Aynı şekilde hayatta olsaydı bugün merhum Üstad Kadir Mısıroğlu’nun dinleyeni ve yolundan gideni saymakla bitmiyordu. Maalesef hakaret, tahkir ve tezyif eden güruhun argüman ve ifadelerine karşı pek sahip çıkılmağı gibi “zamanının geçtiği, insanları kendinden uzaklaştırdığı” gibi ifadeler kullanılarak yalnız bırakılmasına rağmen haklı davasından vaz geçmedi, tek başına bir ümmet olarak ahirete irtihal etti.

Bu sebeple bu hocalarımıza “Artık günümüze ve gençliğimize hitap etmiyor” diye kulp takıp çizgisi ve istikameti sağlam olan bu hocalarımızdan gençlerimiz uzaklaştırılmamalı, savrulmamalı, iyi niyet taşları ile döşeli olan cehenneme iteklememeli.

Bugünün parlayan yıldızı olan binlerce takipçili, izleyeni milyonlar olan içerik hazırlayıcısı kimselerin rüzgarı, daha modavârî ve medyatik başka kimseler çıktığı için gelip geçtiğinde yine meydanda islam, ümmet, gençlik ve ahlak derdinde olan bu hocalarımız olacak vesselam.

Mehmet Büyükmutu/ İrfanDunyamiz.com

İrfan Mektebi ↗

Sevdirici, müjdeleyici üslupla yazılmış hayata dair yazılar okumak için tıklayın.

Gönül Dünyamız ↗

Gönül insanlarına dair bam telinize dokunacak yazılar okumak için tıklayın.

Şunlara Gözat

Selât-ü selam hassasiyeti…

Yüce Allah, Hazreti Muhammed sallellahu aleyhi ve sellem’in kendi katındaki değerinden dolayı ona salat-ü selam …

3 Yorumlar

  1. Muzaffer Dereli

    S Aleyküm. Siz Nureddin Yıldız’ın itikadı bozan sözlerini bilmiyor musunuz? Nasıl haberdar değilsiniz. Allah korusun büyük vebale girersiniz. #Hz. Adem as çocuklarını terbiye edemedi. Rasülullah sav bile Kamil Mürşid değildir Ebu Bekir ra bu çağda gelsin Ebu Bekir Sıddık olsun da … Fatih’e ve Osmanlı’ya sözleri. Hilafeti Osmanlı hak etmemiştir# ve daha niceleri. Hepsinin videoları var. Tevbe etti mi acaba? Etti ve videosu varsa biz de bilelim. Yoksa bir felâket. Emekli Vaiz

  2. Maksadın ı aşan sözleri tasvip etmeyecek, doğruları da almaktan vaz geçmiyeceğiz. İmanı zedelemeyen hataları a takılır kalırsak bizim sonumuz nice olur. Bu güzel alimler e sahip çıkalım.

  3. Muzaffer Dereli

    Bunlar imanı zedelemez mi? Fetva verin. Vaz geçtiğine dair bilgi var mı? Açıkça itirafı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.