Direnerek dirileceğiz…

Çok ağır ve çetin bir imtihandan geçiyoruz. İnsanlık tarihinin en vahşi, en barbar saldırılarından birine maruz kaldık. İnsanlıktan nasibi kalmamış haç-siyon ittifakı, sırtlan sürüsü gibi saldırdı, bombalar yağdırdı üzerimize. Malımız mülkümüz tarumar edildi, binlerce insanımız vahşice katledildi, şehit düştü.

Bebeklerimizin kimyasal bombalarla yanmış cansız bedenlerini taşıdık kucaklarımızda. Parçalanmış organlarını topladık çocuklarımızın enkaz yığınlarının arasından, yerle bir edilmiş hastane koridorlarından. Ailemizden, komşularımızdan, dostlarımızdan nice kişinin cesedine bile ulaşamadık. Toplu mezarlara defnettik şehitlerimizi.

Umudumuzu yitirmedik

Ciğerparelerimizi kaybettik, yara aldık her yanımızdan, tarihimizi, toprağımızı, anılarımızı enkaz yığınlarına gömdük. Elektriğimiz, suyumuz, gazımız kesildi. Bombardımandan kurtulanlar açlıktan, yaralılar da tedavi edilemezlikten ölsün diye fırınlarımız ve hastanelerimiz bombalandı.

Evet, çok şeyimizi kaybettik ama imanımızı kaybetmedik, bir an bile olsa umudumuzu yitirmedik, pes edip teslim olmayı aklımızdan bile geçirmedik, zalim katil sürüsünün karşısında en ufak bir acziyet göstermedik. Direnişi seçtik diriliş için. Dünyanın dört bir yanındaki kardeşlerimizle birlikte direnerek dirilmeyi seçtik.

Sen de diren kardeşim, sonuna kadar diren! İzzetin için diren. Onurun için diren. Kardeşlerin için diren. Aksi taktirde tüm saygınlığını kaybeder “Üç kuruşluk indirimle satın alınan Müslüman!” zilletini yaşarsın. Dirilmek için diren!

Namaza sarıl

Ağır bir imtihandan geçtiğini aklından çıkarma. Namaza sarıl sabrı kuşan, yardım dile Rabbinden. Başta namaz olmak üzere İslam’ın ahlak, ibadet ve hukuk değerlerine sımsıkı sarıl. Sabret yani diren. Nefse, şeytana ve şeytani bütün telkinlere asla boyun eğme, direnişten asla vaz geçme. Direniştir sabır, unutma!

Allah’a yardım edersen Allah’ın da sana yardım edeceğinden asla tereddüt etme. Sen O’nun buyruklarını baş tacı edip hayatına egemen kıldıkça O da sana yardım edecek, ayaklarını yere sağlam bastıracaktır. Nasıl ki geçmişte nice az ve zayıf durumda bulunan mü’minler; yenilemez, bileği bükülemez sanılan azgın ve güçlü topluluklara galip geldiyse, bugün de biiznillah sapantaşı füzelere galip gelecek ve muzaffer olacaksın.

Başkalarının hesabını tutmak yerine kendi hesabına odaklan! Bütün imkan ve kabiliyetlerini harekete geçir, seferber et. Seherde mutlaka kıyamda ol. Her zaman ve her halde dualarla Rabbine ilticada bulun, göz yaşları dök, yalvar yakar; duasız geçen bir anın bile olmasın.

Musibet dönemlerinin en büyük ve en etkili silahıdır dua. Yeter ki tam bir ihlasla yapılsın. Duaya duralım ve hiç vaz geçmeyelim. “Aciziz, çaresiz kaldık; ihsan edeceğin her hayra muhtacız Allah’ım! Azgın kafirler topluluğuna karşı yardım et bize!”

Harekete geç

Sımsıkı sarıl Kur’an’a ve Sünnet’e. Oku, tefekkür et, yükümlülüklerini öğren ve tatbik et. Zaruri olmayan bütün harcamalarını ertele; infakını arttırmaya bak. Ben öğrenciyim, neyim var ki deme! Az da olsa düzenli infakta bulun. Durma, oturma, susma! Zulmü ve zalimleri tel’in et, kardeşlerine destek yürüyüşlerine katıl. Allah için sev, Allah için buğz et. Zalim olmaman yetmez. Kardeş kanından beslenmediğin gibi soykırım yapanları ve destekçilerini besleyen de olma.

Çevreni harekete geçir. Gün sükut günü değildir. Vahşeti ve soykırımı anlat, Müslüman kardeşlerinin yükümlülüklerini tespit et, irşat et, teşvik et, kalemin susmasın. Bugün sükut vebaldir, unutma! Maharetlerin, ilmin, tecrüben bugün işe yaramayacaksa, ne zaman yarayacak!

Namaz, istiğfar, dua, Kur’an tilaveti, sergi, kermes, yürüyüş, infak, yazı, vaaz, konferans… Kısaca bu çetin dönemde hak ve hayır namına yapılabilecek ne varsa hepsi kıymetlidir, gereklidir. Bu mahiyetteki hiçbir ameli, eylemi, tepkiyi asla küçük ve önemsiz görme, burun kıvırma.

Mahsur ve çaresiz kaldığın kuşatmanın yarılmasında hangi amelin, hangi tavrın etkili olacağını sen bilmezsin ama O bilir. Sen, mağara kapısı aralayacak salih amellerini çoğaltmaya bak. Gazze saatin olsun. Günün muhasebesini yap. Neler yaptım, daha neler yapabilirdim, yarın neler yapacağım? Sorgula kendini ve vaktin sorumluluklarını kuşan.

Sefer vakti

Kardeşim sen mü’minsin, kadiri mutlak bir Allah’a iman edensin. Şartlar ne kadar ağır olursa olsun, umudunu kaybetmezsin, kaybedemezsin. Kardeşlerimizin maruz kaldığı vahşet ve soykırım karşısında üzüleceğiz, acizliğimiz için kahredeceğiz ama asla umudumuzu kaybetmeyeceğiz. Umudunu kaybeden dipdiri meyyittir.

Seferden geri durma, ihmal ve gevşeklik gösterme. Bugün senin cihadın, tüm imkan ve kabiliyetlerini seferber etmendir. Yapabilecekken ihmal ettiğin her şeyin hesabını verirsin. Bugün zulmün bertaraf edilmesi namına imkan ve kabiliyetlerini seferber etmemek, ihanet derecesinde ağır vebaldir. Kendi rutininde hayatına devam etmek ise tam bir zillettir, kapkara bir lekedir.

Unutma! Her sefer zaferle taçlanmaz. Ancak zafere erenler, sadece seferde olanlardır. Seferin ve cihadın mübarek olsun.

Prof. Dr. Halit Çalış/ İrfanDunyamiz.com

İrfan Mektebi ↗

Sevdirici, müjdeleyici üslupla yazılmış hayata dair yazılar okumak için tıklayın.

Gönül Dünyamız ↗

Gönül insanlarına dair bam telinize dokunacak yazılar okumak için tıklayın.

Şunlara Gözat

Yüz yüze iletişimde on altın kural…

Yüz yüze iletişim; doğrudan, aracısız bir iletişimdir. Bu iletişim iki kişi arasında olabileceği gibi, bir …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.