Seçkin İçerikler

Hazreti Âdem’in vahiy tahsili

Hazreti Âdem ve Hazreti Havva yasak ağaca dokununca ceza olarak dünyaya gönderildiler. Yüce Allah celle celaluh onlara “inin” buyurduğuna göre demek ki dünya “aşağı” bir konumda idi. Daha sonra dünya hayatında kulluğun gereklerini yerine getirerek bulundukları bu aşağı konumdan kurtuldular ve tekrar ahsen-i takvime yükseldiler. Kur’an’da anlatılan bu süreç “iniş”in …

Devamı

Usûl Olmadan Vusûl Olmaz

Pek muhterem Dr. Ebubekir Sifil Hocamız, geçmişten günümüze kadar gelen ilmî müktesebatımıza değer verme ve âlimlerimizin kıymetini bilme anlamında birçok fazilete sahip örnek bir âlimimiz. Geçmiş ulemayı ve onların aktardıkları ilimleri bir çırpıda silen, “varsa yoksa benim dediğim” diyenlerden değil. Ebubekir Sifil Hocamız, geçmiş ulemamızı gözden düşürmeye çalışan, “Kur’an böyle …

Devamı

Allah’la barışık düzen

Mesnevi’de anlatılan fil hikâyesinde, fil hakkında gözü kapalı yorum yapanların onu hortum veya dişten ibaret sandıkları anlatılır. Bugün birileri bu hikâyedekine benzer bir tavırla İslam’ın ne olduğu konusunda fikir yürütüyorlar. Onun “sistem” ve “hukuk” alanına bakan yönlerini görmezden gelerek, onu salt ahlak öğretisi olarak göstermeye çalışıyorlar. Böylece “işine geldiği kadarına …

Devamı

Hafız Mehmet Niyazi Kasapoğlu ile mülakat

Merhum Hafız Mehmet Niyazi Kasapoğlu Hocamızla 2007 yılında yapılmış ve Reyhan Dergisinde yayınlanmış olan mülakattır. Muhterem Hocam, hayat hikâyenizi ve ilmi hayatla tanışmanızı dinleyebilir miyiz? 1941 yılında Çaykara Zeleka Köyü’nde doğmuşum. Babam merhum Süleyman Efendi, annem Vahide hanımdır. Sekiz yaşımda hafızlığımı tamamladım. 1950–1952 yılları arasında merhum Hacı Mehmet Rüştü Âşıkkutlu …

Devamı

Yerli demokrasi mümkün mü?

Niceleri vardır ki İslam adına bir şeyler yapmak için yola çıktıkları halde sonunda bir “demokrasi savaşçısı” olup çıkmışlardır. Bu ve benzeri kavramların peşine düşenler, asıl gayeden uzaklaşmış, batı menşeli bu kavramlara iyiden iyiye gönüllerini kaptırmış ve hatta bu kavramların peşinde bir ömür çürütmüşlerdir. Biz de bu durumun İslami açıdan sakıncalarını …

Devamı

Sakın terk-i edebden/ Urfalı Nabi

Sakın terk-i edebden, kûy-ı mahbûb-ı Hudâ’dır bu.Nazargâh-ı ilâhîdir, Makâm-ı Mustafâ’dır bu. Felekde mâh-ı nev Bâbü’s-Selam’ın sîne-çâkidir.Anın kandîlidir cevzâ, matlaı nûr-ı ziyâdır bu. Habîb-i kibriyâ’nın hâb-gâhıdır fazilette.Tefevvuk karde-i Arş-ı Cenâb-ı Kibriyâ’dır bu. Bu hâkin pertevinden oldu deycûr-i adem zâil.Amâdan açtı mevcûdât dû çeşmin tûtiyâdır bu. Mürâât-i edeb şartıyla gir Nâbî bu …

Devamı

Ruhum Sana Aşık/ Ali Ulvi Kurucu

Rûhum sana âşık, sana hayrandır Efendim,Bir ben değil, âlem sana kurbandır Efendim. Ecrâm ü felek, Levh u Kalem, mest-i nigâhın,Dîdârına âşık Ulu Yezdân’dır Efendim. Mahşerde nebîler bile senden medet ister,Rahmet, diyen âlemlere, Rahman’dır Efendim. Kıtmîrinim ey Şâh-ı Rusül, koğma kapından,Asilere lütfun, yüce fermândır Efendim.. Ta Arşa çıkar her gece âşıkların …

Devamı

Ey bâd-ı sabâ/ Urfalı Nabi

Şahidim arz u semâdır bütün ecrâmiyle,Aşıkım sıdk ile ben Hazret-i Şâh-ı Rusûle,Yaksa da âh-ı derûnum beni bu hasret ile,Tâkati yok dilimin halimi takrîre bile,Ey bâd-ı sabâ uğrarsa yolun semt-i Haremeyn’e,Ta’zimimi arzeyle Rasûlüs Sakaleyn’e!.. Bu günahkâr gidişin son demi bilmem ne olacak?Gelecek bir gün ecel, kâse-i ömrün dolacak,Yevme lâ yenfeûda her …

Devamı

Derdimendim yâ Rasûlallah/ Ali Ulvi Kurucu

Derdimendim yâ Rasûlallah, devâ ol derdime,Destgir ol, yâ Habiballah, bu asî mücrime!..Sen şefâat kânı varken, yalvarayım ben kime?..Ben Rasûl-i Kibriyânın, bülbül-ü nâlânıyım.Mücrimim gerçi, cemâl-i Mustafâ hayrânıyım.. Bûy-i vaslındır, muattar eyleyen sünbülleri,Nur cemâlinden eserdir, bağ-ı aşkın gülleri,Gül cemâlindir Habîbim, mesteden bülbülleri,Ben Rasûl-i Kibriyânın, bülbül-ü nâlânıyım.Mücrimim gerçi, cemâl-i Mustafâ hayrânıyım Cânını cânâne …

Devamı