Sıra dışı bir hafızlık hikayesi…

irfandunyamiz 6 Mart 2022 İrfan Mektebi, Manşet, Mustafa Çınar, Seçkin İçerikler, Yazarlar Yorum yazın 5,064 Görünme

Dün akşam onun adı Taha idi fakat bugün Hafız Taha oldu ve o da hafızlar kervanına katıldı. Bugün son cüzünü de vererek hafızlığını ikmal eden sevgili kardeşim Hafız Taha Sağcı ile eşsiz ve bereketli bir gün geçirdik. Yıllardır hayalini kurduğu güne kavuştu. Hem o, hem biz…

Taha’nın hafızlık hikâyesi biraz farklı hatta sıra dışı diyebiliriz. Sürecin sadece son 4 yılına bizzat ben şahidim, öncesini siz düşünün… Defalarca hafızlığa başlamış ve 5 sayfaya gelmiş bu kardeşimizle fakir 2018 yılında Pendik Vaizi iken tanışmıştım.

Hafızlığı bırakmak mı?

Hikâyesi bayağı uzun… Özetle söyleyeyim, ben kendisiyle bir sene ilgilendikten sonra sabrımın son raddesine gelince, artık dayanamayıp ailesine şunu demiştim: “Bu çocuk hafızlık yapamaz, böyle bir okuyuş tarzı olamaz, böyle bir ders çalışma metodu olamaz. Zorla bu çocuğa hafızlık yaptırmayın.”

Onlar da bana şunu söylediler: “Hocam biz Taha’ya zorla hafızlık yaptırmıyoruz, kendi isteğiyle yapıyor ve asla ‘hafızlığı bırakmak’ cümlesini duymak istemiyor.”

Taha ortaokulu bitirince kendisiyle yaptığımız konuşmalardan sonra bu çocuğun gerçekten hafız olmak istediğine kanaat getirdik. Sonuç olarak kendisine ve ailesine şunu teklif ettim: “Son bir deneme yapalım ve Taha’yı yatılı profesyonel bir Kur’an Kursu’na yerleştirelim, orada yapabilirse yapsın, başkaca hiçbir seçenek önümüzde yok.”

Yatılı kursa başladı

Karar verildi ve yatılı Kur’an Kursu’na başladı. Öncesinde hem okula gidiyor hem de hafızlık yapıyordu. Onun ve 4 arkadaşının evde hazırladıkları dersi her gün 17.00 ile 19.00 saatleri arasında dinliyordum. Taha o süreçte hafızlığa doğru düzgün çalışamıyor, bir yandan okul dersleri bir yandan musiki dersleri bir yandan telefonla meşguliyeti derken darmadağınık olmuştu. Ne zamanki Gebze Çayırova Hicret Vakfı Kur’an Kursu‘na başladı, işte ondan sonra bir şeyler değişim gösterdi.

Beni tanıyanlar bilir; hayata, günlük olaylara çok olumlu yaklaşmaya ve pozitif olmaya gayret eden bir insanım ama Taha’nın o günkü hali bende öyle bir izlenim bıraktı ki ben umutsuz bir şekilde onu Kur’an kursuna gönderdim. Deneyecektik ama pek hevesimiz yoktu doğrusu. Çünkü hepimiz yıpranmıştık, özelikle Taha çok yıpranmıştı.

Enerjisi azdı. Birçok Kur’an kursu ve hoca değiştirmişti. Hatta bu mesajı okuyup “Aaaaa! Bu Taha mı hafız olmuş? Bende de okumuştu” diyenler çıkabilir. Her şeye rağmen Çayırova Hicret Kur’an Kursu’nun müthiş sistemi, Taha’nın bu noktadaki kararlılığı ve hocalarının özverisi ile Taha artık Hafız Taha oldu. Kardeşimiz tam 2 sene 8 ay sonra burada hafızlığını tamamladı.

Taha’nın hafız olabilmesindeki en önemli etken tabi ki Rabbimizin lütuf ve ikramıdır. Diğer bazı etkenleri ise şöyle sıralayabiliriz:

Ailesinin ve aile büyüklerinin hafızlığa olan sevgileri… Kur’an’a çok değer vermeleri ve evlatlarının hafız olabilmesi için sonuna kadar bütün desteklerini esirgememeleri…
Toplamda beş sene dahi sürmüş olsa hafızlığı kendi isteği ile yapmış olması. Hiç kimsenin ona baskı yapmaması ve onu zorlamaması. Taha kardeşimin yaşadığı bütün zorluklara rağmen asla vazgeçmemesi; sabır ve istikametle hedefe doğru ilerlemesi.
Çok profesyonel bir eğitim kurumu ile yollarının kesişmesi.

**Bizi** **Twitter’dan takip etmek için TIKLAYIN**

Medyun u şükranım

Öncelikle; yaşadığı tüm zorluklara rağmen Kuran-ı Kerim’e olan aşk ve şevkini hiçbir zaman yitirmeyen Hafız Taha’yı ve onun hafız olmasına vesile olan ailesini tebrik ediyorum. Kendisinin; “Hocam ben hafız olduysam, kediler bile hafız olur” cümlesi meseleyi yeteri kadar özetliyor sanırım. Böyle zor bir hikayesi olan öğrenciyi dahi hafız yapabilen Gebze Çayırova Hicret Vakfı/Hicret Kur’an Kursu kurucusu Muhterem Yusuf Öztürk Hocaefendi’ye, Kurs Müdürü Osman Sarıkaya kardeşime ve Taha’nın Hafız olmasında emeği geçen bütün Hoca efendilere medyun-u şükranım.

Taha kardeşime bu süreçte ben de elimden geldiğince destek olmaya çalıştım. Neredeyse her hafta sonu beni arar, bazen Üsküdar’a sohbete gelirdi. Fırsat bulduğumuzda bir yerlerde otururduk, hafızlığın zorlukları, kursta yaşadıkları, arkadaşları ve hocaları ile arasında geçenleri anlatırdı. Dertleşirdik, ona rehberlik etmeye çalışırdım. Bu 3 yıl süren motivasyon çalışmalarının kardeşimiz için çok önemli olduğunu da müşahede ettik. Bütün meslektaşlarıma en azından bir öğrencinin elinden tutmalarını tavsiye ediyorum. Saygıdeğer meslektaşlarım bunun lezzetini başka hiçbir yerde bulamayacaksınız! Aradığınız huzur burada…

Bugün de kendisiyle Üsküdar’da bir gün geçirdik. İkindi namazını Valide-i Cedid Camii’nde Ahmet Uzunoğlu Hoca’nın ardında eda ettik. Sonra Hafız Mustafa Efendi’de çay içtik. Meğerse Taha kardeşim oranın çayını çok beğeniyormuş. Aslında isabet oldu; Hafız Mustafa, Hakkızade Hafız Mustafa Efendi’de çay içmiş oldu. Ayrıca oradaki “Ya Hafiz” tablosunun önünde iki hafız fotoğraf çekildik. Böyle tevafukların olması günümüze renk kattı.

Hüdayi’nin huzurunda

Bol bol sohbet ettik, hayaller kurduk. Sultanlara sultanlık eden Aziz Mahmud Hüdayi Hazretlerinin dergâhını ziyaret edip, caminin imam hatibi kıymetli dostum Fatih Kılıçoğlu Hocaefendi’den hafızımıza dua ve nasihat aldık. Dergâh yolunda Davet Kitabevi’nde Ramazan Abimizin zemzemini içtik. Şemsi Ahmet Paşa Camii’nde Hafız Binali Murtazaoğlu kardeşimin ikramıyla yatsı namazını hafız Taha kardeşimizin ardında eda ettik.

Hafız Taha’nın hafızlık yemeğini de Üsküdar Tavuk Dünyası’nda, muhterem Kerim Kurnaz Abimizin mekânında fakir ikram etti. Tarihi Eminönü kahvecisinde yani değerli Hakan Abimizin mekanında son çaylarımızı yudumlayıp, geçmiş hatıraların yadı ve geleceğin inşası için planlarımızı yapıp sonrasında ayrıldık.

Bizi bir Kur’an ehlinin sevinciyle sevindiren, heyecanıyla heyecanlandıran Rabbimize sonsuz hamd-u senalar olsun. Allah nasip ederse, bir sene has vuracak. Sonra Arapça ve İslami İlimler okuyacak, sonra Kurra Hafız olacak sonra da birlikte talebe yetiştireceğiz, insan yetiştireceğiz. 10 yıl sonrası için hedeflerimizi belirledik elhamdülillah. Rabbim sabırla istikametle menzile ulaşmayı nasip eylesin. Amin…

Mustafa Çınar/ İrfanDunyamiz.com

BENZER İÇERİKLER