Gönenli Mehmet Efendi, Sultan Ahmet Camii’ne tayin edilince çevreyi incelemiş. Fakir ve düşkün kimseleri bulup ilgilenmek istemiş. O civarda oturan âmâ (kör) bir kimseyi tespit edip ziyaretine gitmiş. Selâmdan sonra: – Efendim ben Sultan Ahmet Camii’ne imam geldim. Hem sizi ziyaret etmek hem de üzerime düşen bir görev varsa onu …
DevamıÖmer Nasuhi Bilmen’in patrik ile görüşmesi
…O zaman İstanbul’da bir patrik vardı. Amerika’dan buraya reis-i cumhurun uçağıyla gelmişti. İstanbul’da Fatih’in türbesi açıldığı zaman o da buradaydı. Türbenin kapısı açılırken Rumca bir konuşma yaptı. Nureddin Topçu da Türkçe bir konuşma yaptı. Fazla kalabalık bir merasim değildi. 40 ya da 50 kişi ancak vardı. Bu Patrik geldiğinde İstanbul …
DevamıAşıkkutlu Hoca son ekmeğini talebeye verirdi
Evindeki son ekmeği bile talebeleriyle paylaşan böyle güzel alimlerimiz sayesinde, bütün baskılara ve zulümlere rağmen İslami tedrisat engellenememiştir. Gizli veya açıktan bir şekilde devam etmiştir. Takva ve ihlas ölçülerinde yaşayan alimlerimizin tamamının, talebe yetiştirme konusuna büyük önem verdiklerini görüyoruz. Evlerindeki yemekleri, ceplerindeki üç kuruşu bile talebeleriyle paylaştıklarına şahit oluyoruz. Onların İslami ilimlere yaptıkları bu hizmetler asla unutulmayacaktır. Ve onların bu örnek vasıfları, ilim yolcularına her zaman örnek olacaktır. Allah'ın izniyle bu güzel alimler hiçbir zaman unutulmayacaktır.
DevamıDilekçesini Mevla’ya yazmıştı…
Tevekkül Allah'a güvenmek demektir. Her kim ki ihlas ve samimiyet ile Yüce Allah'a güvenirse Cenab-ı Hak onun işlerini kolaylaştırır. Bütün işler Yüce Allah'ın elindedir. Kimisinin işlerini kolaylaştırır, kimisininkini zorlaştırır. Kimini yollarını açar, kimininkini kapatır. Her şey O'nun elindedir. Dursun Ali Taşçı Hocamızın bu anısındaki imanlı gencin tevekkülü gerçekten de çok etkileyici. Allah Teala bizlere de böylesi bir tevekkül seviyesine ulaşmayı nasip eylesin. Bu vesile ile ülkemize değer katan önemli bir değer olduğuna inandığımız Dursun Ali Taşçı Hocamıza da Mevla'dan hayırlı uzun ömürler diliyoruz.
DevamıMehmet Görmez hoca ve deve çobanı
Türkmenistan’da yaşadığım ve beni çok etkileyen, hemen hemen konuşmalarımda beni dinleyenlerle paylaştığım bir anımı paylaşmak istiyorum. Büyük Selçuklu Sultanı Sencer’in mezarını ziyaret ettikten sonra, Merv kentindeki sahabe mezarlarını ziyaret etmeye giderken yolda bir deve çobanıyla karşılaştım. 1,90 boyunda, 80-90 yaşlarına geldiği halde hala beli bükülmemiş, dinç, göbeğine kadar sakalı uzamış, başında …
Devamıİnsanın şahsiyeti çok değerlidir
İslâm dinine göre insan, Allah Teâlâ’nın yeryüzündeki halifesidir.1 Sıradan bir varlık değildir. Mükerrem (en şerefli ve değerli) bir varlıktır.2 Yüce Allah ona ruh vererek ikramda bulunmuştur.3 Akıl ve irade (özgürlük) vermiştir. Emaneti taşımaya onu ehil görmüştür.4 Mahlukat içerisinde en güzel suret (şekil ve yüz güzelliği) insana bahşedilmiştir.5 Yüce Allah’ın kendisine …
DevamıMedine’den ayrılmak kolay mı?
Medine’de, Mescid-i Nebevi’nin 5 numaralı kapısına yakın bir yerde bir Alman, Avrupa’dan gelen vatandaşlarımızla sohbet ediyordu. Gençlerden bir tanesinden konuşulanları bana tercüme etmesini istedim. Alman heyecanlı ve hararetli bir şekilde şunları anlatıyordu: “Sizler Avrupa’da neden suçluluk psikolojisi içinde yaşıyorsunuz, oysaki başı dik olarak gezmeye lâyık olanlar sizlersiniz. Eğer sizin babalarınız, …
DevamıGürültü yapan talebelerin ellerini öptü
Bazen Şeyh Seyda yatsıdan sonra veya ikindiden sonra hatme yapardı. Yahut bir Perşembe akşamına denk gelirdi… Hatme yapılırken cemaat çok kalabalık olurdu. O sırada talebeler oyun oynar, gürültü yaparlardı. Sesleri tâ köyün dışına çıkardı. Seyda onlara hiç kızmazdı. “Şurada beş dakika bir durun, biz hatmemizi bitirelim, ondan sonra ne yaparsanız …
DevamıMehmet Emin Er Hoca talebeyi geri çevirmezdi
1989 yılıydı. Mehmet Emin Er Hocaefendi Ankara’da Özelif Sitesi’nde ikamet etmekte ve site içerisinde bulunan Fıkıh Enstitüsü’nde ders vermekteydi. O yılın yazında bizler de bazı arkadaşlarımızla birlikte Ankara’da kalmaya karar verdik. Kış döneminde istifade ettiğimiz hoca efendiden yaz günlerinde de istifade etmek istedik. Bu amaçla bizim de ikamet ettiğimiz sitenin …
DevamıAbdurrahman Gürses Hoca’yı kızdıran olay…
Son dönem meşâyıhından Mûsâ Topbaş Efendi’nin evinde bir sohbet meclisinde bulunuyoruz. Sohbete Kur’ân-ı Kerîm okunarak başlanması istendi. Abdurrahman Gürses Hoca, tilâvet için istiâze ve besmeleyi yeni okumuştu ki, tam o esnada orada bulunanlardan birisi, Hoca’nın yanına geldi ve kulağına eğilerek: “Hocam, biraz kısa okusanız. Zira sizden sonra Üstad Necip Fazıl’ın …
Devamı