Ateizm ve deizme karşı neler yapabiliriz?

YAZARLAR VE HOCALAR GRUBU YAZIŞMALARI

Konu: Ateizm ve Deizme karşı neler yapabiliriz?

12.04.2020

Seracettin Yıldız: Yüreğimden acıyla kopup gelen bu çığlığın aynı acıyı hisseden/hissedecek olan tüm yüreklere ulaşmasını temenni ediyorum. Bu aralar ateizmle ilgili bazı videolar izliyorum. Ortaya çıkan manzara benim içimi sızlattı. Bu manzarayı paylaşıp sizleri de rahatsız etmek niyetindeyim. Başka bir amacım yoktur. YouTube’da bazı kanallarda önceden canlı yapılmış videolar bunlar. Genelde iki kişi karşılıklı bağlanıp sohbet ediyorlar. Bazen de yayını takip eden izleyicileri sohbete alıyorlar. Programı yöneten ve davetli, ateizmi benimsemiş kişiler oluyor ama programa herkesin bağlanıp fikirlerini beyan etmesini istiyorlar. Özellikle de inançlı kişileri ısrarla çağırıyorlar. Bir programa katılan ve kendisini Müslüman olarak tanıtan bir hanımefendi konuşmaya başladı. O konuştukça ben kızardım, utandım, yerin dibine girdim. Hanımefendi onların dinle alakalı fikirlerinden rahatsız olmuş ve bunun sebebini sormak için yayına katılmış. Tek istediği şuydu; “Siz Ateistsiniz, ben buna saygı duyuyorum. Siz de benim inancıma saygı duyun.” Programcılar altın fırsatı yakaladık dercesine saldırmaya başladılar. Kadından, “sen Kur’an okudun mu hiç” sorusuna “hayır” cevabını alınca gözleri parladı. Kadın devamında “dinimin istediği birçok ibadetleri de yapmıyorum, ben sadece inanıyorum” deyince daha da keyiflendiler. Kadın konuşurken sohbet kanalındaki dinleyiciler “şu cahil kadını susturun, Müslümanların hepsi böyle cahil, kitabını okuyup dinini tanısa zaten o da inanacak, ben de Müslümanken bunun gibi cahildim” tarzında bolca mesaj atıyorlar. Onlar keyiflendikçe ben keyifsizleniyorum. Kadın, dine ait nerdeyse sıfır bilgiye sahip ama dinini savunmak için çıkmış. Benim gibi hocaların daha önemli (!) işleri var çünkü. Sıra bunlara ne zaman gelir Allah bilir. Kanalın yazılı sohbet bölümünde çoğunlukla ateist kişiler bulunuyor ama araya bazen inançlı kişiler de giriyorlar. Ancak çoğu ya tam dini bilgiye sahip değil veya sahip olduğu bilgileri kullanamıyor. Mesela birisi hep şu sözleri tekrarlıyor; “Hepiniz öleceksiniz. Allah sizleri yakacak.” Be güzel kardeşim! Bunlar zaten onları kökten reddediyorlar. Sen eğer tebliğ yapmak istiyorsan bu yaklaşımın bir faydası yok. Bir başkası “Hepiniz eninde sonunda Müslüman olacaksınız” diyor ama oradakilerin çoğu Müslümanlıktan geçme zaten. Çok kötü tecrübeler yaşamışlar. Öyle bir tatlı sözle ikna olmaları mümkün gözükmüyor. Fazla uzatmayayım, durum genel olarak böyle. Peki, bunlarla ilgili neler yapmak gerekiyor diye fikrimi soracak olursanız nasip olursa bir başka yazıda arz edeyim. Ama sadece şunu söyleyeyim; hocasıyla, hacısıyla, öğretmeniyle, öğrencisiyle, ebeveyniyle, komşusuyla, büyüğüyle, küçüğüyle hepimizin yapması gereken şeyler var. Yazılarımda kısa kısa bunlara değinmeye çalışacağım inşaallah. 10:22

Soner Duman: Keşke dinin temel esaslarının inkâr edildiği, alay edildiği şu hengâmede esasa taalluk etmeyen başka konularda tartışmak yerine sizin belirttiğiniz bu konularda vaktimizi, enerjimizi harcasaydık. Yüreğinize sağlık Seracettin hocam. 10:26

Seracettin Yıldız: Eyvallah değerli hocam. Sizin bu tarz çalışmalarınıza çokça şahidiz. Sosyal medyayı bu tür şeyler için kullanmada oldukça iyi bir örnek hocamızsınız. 10:31

Cemal Abdullah Aydın: Avrupa toplumlarında ateizm ciddi seviyelere ulaşmış durumda. Bu kısa sürede olmuş bir durum değil. Geçen yüzyıllarda ortaya çıkan felsefi akımların tesirleri bu nesillerin inançsız yetişmesine yol açtı. Bize gelince malum bir çok hususta Avrupa’yı geriden takip ediyoruz. Mütedeyyin kesim olarak aile yapımız dahi maalesef onlara benzer hale geliyor. Bu durumda Avrupa’da hatta dünyada (salgın hastalıkta olduğu gibi) bizden önceki toplumların ilah inancını terk etme sürecini inceleyip nasıl tedbirler alabiliriz diye düşünmemiz gerekir. (Biz Avrupa gibi değiliz biz başkayız) tarzı düşünme (virüs biz Türklere tesir etmez) yaklaşımı ile benzeşir. Etkileşim insanlar arası İnternet sebebiyle artık çok hızlı. Türkiye de ateistler organize olmaya, dernekleşmeye başladı. Eğer kabul görürse (işin henüz başında iken) namaz platformu benzeri bir platform kurulabilir. Faaliyetleri, uluhuyet anlayışını gayet ciddi yöntemlerle anlatmaya tahsis edilmiş bir platform inşallah çok ciddi hizmet edebilir kanaatindeyim. 10:38

Abdullah Yıldız: Eyvallah Soner ve Seracettin hocalarım. Benim görebildiğim kadarıyla, inkâr cephesi çok plânlı çalışırken biz genelde içe dönük tartışmalardayız… İnkârcılar Ateizm tutmayınca Deizm pompalıyorlar. “Ahiret ve Hesap yok” diyorlar. Din ve Kitab’a inanmıyorlar. Biz birilerine cevap yetiştirmek yerine, bu tür iddiaları da dikkate alarak kendi sabitelerimizi en mukni delillerle ve hikmetle anlatmalıyız derim. 10:39

Soner Duman: Eyvallah hocam. Sizin derdinize ve sahada gençlere yönelik çalışmalarınıza şahidiz. Allah sa’yinizi meşkûr eylesin.10:41

Seracettin Yıldız: Aynı düşüncedeyim hocam. Yani cevap yetiştirmeden ziyade kendi sabitelerimizi günümüz gençliğinin anladığı dilden ve kullandığı kanallardan ulaştırma derdinde olmalıyız. 11:42

Abdullah Taylan: Cedel ile iştigalimiz bizimle yeni neslimiz arasında cidar olmuş. Haklısınız Abdullah Yıldız Hocam. Allah razı olsun. 10:44

Abdullah Yıldız: Cemal hocam, biz gençlerle daha çok yüz yüzeyiz. Genç nesli hızla kaybediyoruz. Şu içe dönük tartışmaları bırakıp Ateizm, Deizm ve Agnostizm salgınlarına karşı önleyici tedbirlerimizi konuşmalıyız. 10:45

Abdullah Yıldız: Maalesef Abdullah Taylan hocam. Seracettin Hocam’ın Çığlığını işitmezsek iş işten geçmiş olacak. 10:47

Abdurrahman Yılmaz: (Seracettin Yıldız’a Cevaben) Allah razı olsun hocam. Çok önemli bir noktaya değindiniz. Aslında burada sosyal medyanın etkisini ve gücünü de görmek lazım. Sanırım, hocalar olarak, bu hususta sınıfta kaldığımızı itiraf etmek durumundayız. Sanatçıların/siyasetçilerin sosyal medyada milyonlarca takipçisi/kitlesi varken, bırakın milyonları, yüz bin civarı takipçisi/kitlesi olan kaç tane Ehl-i Sünnet hocamız var? Her türlü fuhşiyat içinde olan bir bayanın sosyal medyada 2,5 milyon takipçisi var ve “Birkaç saat sonra akşam olacak” diye yazıyor, paylaşımı 30 bine yakın beğeni alıyor. İtiraf etmeliyiz ki, bu gençlerin hayatlarında yokuz. Camide vaaz ediyoruz ama bu gençler camide yoklar zaten. Gençlere hakikatleri anlatmak için camiye gelmelerini mi bekleyeceğiz? Bu noktada Diyanet İşleri Başkanlığımız tarafından hayata geçirilen, her görevlimizin 10 gence sahip çıkması, onunla birebir ilgilenmesi şeklindeki uygulama oldukça önem arz etmektedir. Her hocamız, 10 gencin hayatına dokunuyor, kendi evladı gibi ilgileniyor. Hatta gençlerin telefonları başkanlığımıza bildiriliyor ve bizzat başkanımız tarafından aranıyorlar. Bu bakımdan, Diyanet İşleri Başkanlığımızın son dönemlerdeki gençliğe yönelik çalışmalarından dolayı, bir personel olarak, teşekkür ediyorum. Bunun yanında içimdeki bir düşünceyi de burada paylaşmak istiyorum: Diyanet İşleri Başkanımız, sosyal medyada milyonun üzerinde takipçisi olan ve kendilerine YouTuber denilen gençlere konuk olsa ve Seracettin Hoca’nın bahsettiği şekilde gençlerin akıllarındaki sorulara “en üst makam” olarak birinci ağızdan cevaplar verse nasıl olur? Güzel bir sloganla birlikte iyi bir reklamı yapılsa, özellikle gençlerin evlerinde olduğu ve sosyal medyayı daha da yoğun kullandıkları şu dönemi fırsata çevirsek? Siz kıymetli hocalarımın takdirine bırakıyorum. 10:56

Cemal Abdullah Aydın: (Abdullah Yıldız’a Cevaben) İşte ben de bu sebeple platform kurulmasını teklif ettim. Profesyonelce bir mücadele yürütmeliyiz. Hatırlarsanız zat-ı alinizle görüşmemizde “namazla ilgili reel durum hakkında sosyolojik açıdan araştırma, anket vs yapmak mümkün oldu mu. Saha araştırmaları yapılabildi mi” soruma bunun henüz olamadığını, destek gerektiğini belirtmiştiniz. Sonrasında da görüşmek nasib olmadı maalesef. Benzer şekilde ateizmin hangi çevrelerde ne sebeplerle revaç bulduğu tespit edilebilir. Din dersi öğretmenlerine (bence bu çok önemli) uluhiyet fikri /ahiret fikri anlatma seminerleri düzenlenebilir. 11 sene din dersi hocalığı yapmış birisi olarak şunun yaşadım. İlahiyat fakültesinde ki tahsilimizde bu hususlar üzerinde çok durulmadı. Kendim yöntem geliştirmeye çalıştım. Her zaman başarılı olduğum da söylenemez. 10:58

İbrahim Cücük: Bizim müstakil tebliğ ve davet fakültesine ihtiyacımız var derim. Batında çok yönlü hazırlıklar yapıldıktan sonra zahire zuhur etmek gerekir. Bu hazırlık esnasında çok yönlü ilim adamlarıyla görüşmek; program, strateji, insan, imkan ve mekan açısından hazırlık yapmak gerekir. Maksad, hakkın ve batılın anlaşılmasını sağlamaktır.İlk iş ilk “oku” emrinin gereği çevreyi ve çareyi doğru okumak, islamı ilmen amelen ahlaken temsil edecek çaplı açığı nerdeyse olmayacak ilim irfan sahibi rehberler yetiştirmek. Bu işe hemen başlamak. Önce bir heyet halinde islam dünyasını gezip programları ve nasıl yaptıklarını gözlemlemek sonra dönüşte programı hazırlayıp tahlil edip başlamak gerekir. Meseleye acil bakarsak Kadıköy’deki Levent hoca ile nasıl çalıştığı ve basıl başarılı olduğu ortaya konmalıdır. Levent kardeşimizle ilgili Hayreddin Karaman Üstad’ın kaç tane yazı yazdığını övdüğünü hatırlarsak daha iyi anlaşılır kasdım. 11:05

Cemal Abdullah Aydın: İslam ülkelerinde böyle fakülteler var cidden. 11:07

Abdullah Yıldız: İbrahim hocam, İlahiyatlara ve hatta İHL’lere TEBLİĞ VE DAVET dersi âcilen konmalı. Batman İlahiyat’ta Şemsettin Hocam seçmeli DAVET VE İLETİŞİM dersi hakkında bilgi verse iyi olur. 11:11

İbrahim Cücük: Aynen, kıymetli Nazif hocamız burada. O ilim adamlarını bir araya getirsin program açısından insan imkan açısından hazırlıklar ve görevlendirmeler Ayrıca Mehmed Sürmeli hocamız bu konularda duyarlı bilgili. Çözüm için: Problemi hissetmek… Problemi teşhis etmek. Çözüm reçetesi çıkarmak. Planlamak. Uygulamak. Denetlemek. 11:23

Abdullah Yıldız: Gençleri tanımak, onların kalbine dokunmak ve onlara güzel örnek olmak için sahaya (şimdi de dijital sahaya) inmek lâzım. NAMAZ GÖNÜLLÜLERİ platformu ekibi, (tabi Korona öncesi) her sene bin (1000) küsur okul programı yaptı. “Namaz kılmayan Cehennem’de yanar” ile başlamak yerine NAMAZIN GÜZELLİKLERİ VE KAZANDIRDIKLARI üzerinden gitmeye, namaza girerken de TEVHİD BİLİNCİ ile başlamaya özen gösterildi. Ama bu Ateizm ve Deizm konusunda yöntem geliştirmeliyiz. 11:25

Muhammed Şevket Gökşan: Davet çalışmasına dair üstatlarımın ifade ettikleri hususlara katıldığımı ifade etmekle beraber, bu husus da öncelikle Türkiye Müslümanları olarak iç çekişmelerden bir kurtulmamız şart. Bunu becerebilirsek ancak gücümüzü bu asli noktalara teksif edebileceğimizi düşünüyorum. Bunun için de Müslümanların özellikle ümmetin önde gelen ilim, fikir erbabının teşriki mesailerini arttırmalarını, geliştirmelerini öncelik olduğunu düşünüyorum. Buna ilave olarak öncü, güçlü bir iradenin ortaya konması lazım. Bunlar olursa, dağınık görünümümüz zail olur, kıymetli hocalarımın ifade buyurduğu, özel üniversiteden, alanında uzman şahsiyetlere, olayın küresel çaptaki tesbit, teşhis, tedavisinden, küresel ağların kullanımına vb bütün aşamaların birbiri ardınca geleceği kanısındayım. Hürmetlerimle. 11:52

Şemsettin Dursun: Abdullah hocam! “Davet Dili” sempozyumundan sonra Batman İslami İlimler Fakültesine “Davet Dili ve İletişim” dersini seçmeli olarak koydum. Kaynak olarak da Ahmet Önkal’ın ”Resulullahın İslam’a Davet Metodu “ ve benim “Hayatı Anlamlı Kılmak”adlı kitabımı okuttum. Kendi kitabımı hediye olarak verdim diğer kitabı topluca getirerek ucuza mal ettik. Bu dersin müthiş faydasını gördüm. Bu dersin YÖK tarafından zorunlu ders şeklinde bütün İlahiyat/İslami İlimler Fakültelerine konmasını öneriyorum. Bu dersi 2 döneme yayarak derdi olan hocalarımıza verilmesi durumunda atmosferin çok güzel değişeceğini düşünüyorum. YÖK te etkili kişi ya da kurumlar devreye girerse çok hayırlı sonuçların doğacağını düşünüyorum. Selam ve dua ile. 11:54

Abdullah Yıldız: Hocam siz YÖK’e ve İHL’lere öneriyi hazırlayın, biz destek olalım inşaallah. 11:56

Özcan Hıdır: “Tebliği ve İrşad” bir “master” bölümü olarak 1-2 yıldır İstanbul Sabahattin Zaim İslami İlimler Fakültesi’nde hazırlıkları yapılıp teklif edilmişti. Bununla ilgili çalışmalar yapılmış şahsen ben de bir mütalaa vermiştim. Başka bazı fakültelerin de bu yönde düşüncelere sahip olduğunu duyuyorum. Arap ülkelerinde var bu tür fakülteler. Ben de şahsen Medine’deki Davet ve Usulü’d-Din fakültesinden mezun olmuştum. Bu tür dersler okumuştuk tabiatıyla. Usulü’d-da’vah adıyla kitaplar da var. Ancak bu derslerin kim tarafından, nasıl verildiği-verileceği çok önemli. Dersleri ve fakülteleri açmak değil içinin nasıl doldurulacağı önemli. Batı’da Hıristiyan teoloji okullarında da bu tür dersler veriliyor, kendi açılarından. Onlar daha ziyade Afrika, Asya ve İslam dünyasını düşünerek bu tür dersleri yapıyorlar. Kitaplarını da çok detaylı, gelecek sorulara göre hazırlıyorlar. Özellikle de deizm, ateizm, agnostisizm, nihilizm konularında. Ayrıca vakıflarımızdan biri bu konuya ağırlık verebilir. Ensar Vakfı bünyesindeki Değerler Eğitimi Merkezi veya Siyer Vakfı tarzı bir merkez kurulabilir. Sadece bu alanda seminerler yapar, çalışmaları toplar ve cazibe merkezi olabilir. 12:06

Seracettin Yıldız: Bütün hocalarımın her bir değerli yorumu için çok teşekkür ederim. Acizane konuyla ilgili fikirlerimi başlıklar altında almaya devam edeceğimden şimdilik başka yorum ve değerlendirme yapmayacağım. Konuyla ilgili biraz farklı bir yaklaşım şekli ortaya koymaya çalışacağımı da ifade edeyim. Bu yaklaşımım da meseleyi sadece bir kurum, belli kişiler veya belli bir mecrayı merkeze alarak değil topyekûn bir yaklaşım olacaktır. 13:28
Selim Cerrah: Doğrusu bu konu beni heyecanlanırdı, yıllarca radyo mikrofonlarında el yordamıyla yaptığımız işlerin ehil ellere teslimi açısından da büyük bir imkân. Müfredat oluşturulurken çağımız açısından sosyal medya ve medya dili konusu da eklenirse muazzam bir iş olur inşaallah. Hürmet ve muhabbetle. 12:22

Selim Cerrah: Doğrusu bu konu beni heyecanlanırdı, yıllarca radyo mikrofonlarında el yordamıyla yaptığımız işlerin ehil ellere teslimi açısından da büyük bir imkân. Müfredat oluşturulurken çağımız açısından sosyal medya ve medya dili konusu da eklenirse muazzam bir iş olur inşaallah. Hürmet ve muhabbetle. 12:30

Ali Uslu: Hocalarımın yukarıdaki deizm ve ateizm ile ilgili endişelerinin ve önerilerinin önemine binaen yaşadığım bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Geçtiğimiz Kasım ayında yerel bir vakfımızda Halis Aydemir hocamızın konferansı vardı. Konferans bitiminde çıkışta 30 yaşlarında mütesettir bir bayan: “Hocam bir dakika bakar mısınız” dedi. “Buyurun” dedim. “Benim kocam deist olduğunu söylüyor ne yapabilirim?” Diye sordu. Kocası ile ilgili bir iki soru sordum. Baktım durum ciddi. Kardeşim buna ayaküstü cevap verilemez. Hem nikah konusunda belki problemler oluşmuştur en kısa zamanda siz müftülüğe gidip daha geniş bilgi alın dedim. Tavşanlı dindar ve muhafazakârlığı ile bilinen bir ilçe. Demem o ki Tavşanlı gibi bir yerde 30 yaşlarında ve muhtemelen dindar çevrede yetişen bir kişi deizmi tercih ediyorsa diğer muhafazakar olmayan bölgeleri varın siz düşünün. Hürmetlerimle. 12:38

Ali Uslu: Deizm konusunda mutlaka planlı ve çok yönlü çalışmalar yapılmalıdır. Psikologların sosyologların, hatta pedagogların da bulunduğu ilahiyat din öğretimi ve Diyanet’in bir ortak çalışması mutlaka olmalıdır. Çalışmalar ortaöğretim seviyesinde, Üniversite seviyesinde ve halka yönelik olabilir. Özellikle gençlere yönelik görsel sunumlar hazırlanmalıdır diye düşünüyorum. 12:44

İbrahim Cücük: İmam Şafii rahmetullahi aleyh; “Hak ile meşgul olmazsan batıl seni istila eder.” Biz hakkı halimizle, fiilimizle, ilmimizle, başarımızla, ahlakımızla ve iyiliğimizle temsil edip gösterebilsek batıl boşluk bulup kafamızı kalbimizi istila edemez. 12:45

Süleyman Karakaş: Muhterem Hocalarım, biz de TÜGVA (Türkiye Gençlik Vakfı) bünyesinde bu yıl Fikir Akademisi adı altında, üniversite gençliğine yönelik, Dava Adamı Yetiştirme Programı yürütüyoruz. Müfredatımızı bir STK’da görev alabilecek hizmet erbabında olması gereken bilgi ve donanım olarak belirledik. Danışman Hoca olarak gençlerle yakından ilgilenmeye çalışıyorum, kamp, sohbetler vs. Şimdi uzaktan canlı eğitim ile devam ediyoruz. Az sayıda ama gayretli kız ve erkek öğrencilerimiz var, hamd olsun. Fakat hocalarımın da belirttiği gibi ders materyali konusunda sıkıntılar çekiyoruz. Dünya Görüşümüz ve Kavramlarımız Dersini, rahmetli Kadir Mısıroğlu’nun kitabından yapıyorum. Acizane ben de bu konularda gençlere yönelik El kitabı tarzında çalışmalar planlıyorum. Keşke hiç değilse bir çalıştay yapılsa hocalarımızın bilgi ve fikirlerinden istifade etsek. 13:12

Ahmet Çolak: Deizm Yanılgısı isimli bir çalışma yaptık. Hem video hem de videoda geçen açıklamaların metninin altında bulunması şeklinde sorularlaislamiyet.com ekip olarak. Hocalarımızın bilgisine arz ederim. 13:12

Necdet Çağıl: Abdurrahman Yılmaz Hocam’ın bu tahassür ve iştikâları çok yerinde ve isabetlidir. Körkütük yuvarlanıp giden kemtalih bir neslin peşinden sayha eden bir dertlinin çığlıklarıdır bunlat. Ancak misale konu olan aşüftelerle ilgili tespite katılamayacağımı mazur görsünler. Orada muhatap kitle sorunu var. Muhatapların seviyesizliğidir onları meşhur eden. Hafizenallâh; şayet bizler de o hafifmeşrep yollara sülûk etseydik herhalde benzer kalabalıklara nail (!) olurduk. 13:27

Mehmet Bulut: İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesinde “Tebliğ ve İletişim Dili” Yüksek Lisans Programı açılmıştır. Haziran ayından itibaren yüksek lisans öğrencilerinin kabulüne başlanacaktır. 13:53

Abdullah Yıldız: Sabahattin Zaim üniversitesinden Mehmet Bulut Hocam ve Batman İlahiyat Dekanı Şemsettin Hocam Tebliğ ve İletişim dersi konusuna öncülük ederler mi? Dua ediyorum. 14:10

Mehmet Bulut: Abdullah Hocam, bu derslerin hepsi açılan programda yer alacak inşaallah. 14:15

Aydın Başar: Bugünkü muhavereleri dert sahibi her bir hocamız mutlaka okumalıdır. Bütün hocalarımızın görüşleri kıymetlidir. 14:26

Murat Arslan: Saygı değer hocalarım davet, tebliğ ve irşad derslerinde öncü davetçilerde tanıtılmalı diye düşünüyorum. 14:32

Veysel Akkaya: Muhterem hocalarım uzaktan eğitimin merkezde oturduğu Şu günlerde siz değerli hocalarımızın bazı programları kullanarak şehirler ve ülkeler ötesi gençlere ulaşmak mümkün. Bu hususta gönüllü kuruluşlarımızın yeni projeler üretmesi gerekiyor. Bu alan bizim yeni keşfettiğimiz bir alan. O alan ile ilgili yoğun bir çalışma yaptık. Biz yarın itibarıyla inşallah bir deneme yapacağız. Bu şekilde çok değerli bir hocamız evinden yüzlerle binlerce kişiye hitap edebilecek. 16:07

Aydın Başar: Bir hoca oturduğu yerden yüzlerce kişiye sohbet edebilir. Güzel bir farkındalık oldu. 16:12

Abdurrahman Yılmaz: Veysel hocam, Allah razı olsun. Artık sosyal medyada etkin olmak durumundayız hatta çok geç kaldığımızı da itiraf etmek gerekiyor. Fakat sosyal medyayı etkin kullanabilmek ve büyük kitlelere ulaşabilmek için takipçi sayısı oldukça önem arz etmektedir. Örneğin, sosyal medyada sizi takip eden 1.000 kişi varsa, ancak bunlara ulaşma imkânınız var. Fakat bu 1.000 kişinin de kaçta kaçı her paylaşımınızı okuyacak ve dinleyecek, burası da ayrı problem. Bunun yanında gençler, sosyal medyada ilgi duydukları kişileri ve sayfaları takip ediyorlar. Dolayısıyla bu tür içeriğe sahip programları, yine bu mahallenin çocukları izleyecektir. Bugün ise asıl sorunumuz, bu mahalleden olmayanların hayatlarına dokunamayışımız. Bunun için de âcizane tavsiyem, milyonlarca takipçisi olan ve takipçilerinin çoğunluğu ateizm/deizm gibi akımlara kapılmış kimseler olan YouTuber’ların kitlelerini kullanmalıyız. Artık gençler televizyon izlemiyor, YouTube kanallarındaki programları izliyor. Örneğin; Diyanet İşleri Başkanımız, ünlü bir YouTuber’ın Youtube kanalına konuk olarak katılsa, Türkiye’nin en çok izlenen telefon kanalına çıktığında ulaştığı kitleden daha büyük bir kitleye ulaşabilir. Ve en önemlisi de ulaştığı kitle, asıl hedef kitle olur. Bu bakımdan, böyle YouTuber’ların aracılığıyla pek çok gencin hayatına dokunulabileceğini düşünüyorum. 16:22

Yusuf Ziya Kavakçı: Fakirin yıllardır söylediği biz Müslümanların yüksek teknoloji ve medyasına hakim olmamız gerek, yoksa bu küresellik furyasında dinimiz ve maneviyatımızla eririz. 16:30

Mehmet Yalar: (Ahmet Çolak’a cevaben) Çok güzel. Allah hayırlı neticelere ve hidayete vesile eylesin. Tabi bu kıymetli çalışmalar yapılırken deizmle ilgili lehte ve aleyhteki yazılı ve sözlü literatür incelenmiştir. Böylece argümanları, takıntıları ve çıkmazları hakkında bilgi ve fikir sahibi olup mücadele bu yolla yürütülecektir. Allah işinizi asan kılıp muvaffakiyetler ihsan eylesin. 16:31

Yazarlar ve Hocalar Platformu

İrfanDunyamiz.com

Yazarlar ve Hocalar Whatsapp Grubu’nun Diğer Yazışmaları

Şunlara Gözat

Örnek bir Müslüman İpek hoca…

İsmiyle müsemma, amel-iman birlikteliğinin timsali, gerçek anlamda peygamber vârisi üstün insan İpek Hoca… Burada kullanılan …

3 Yorumlar

  1. Konu son derece karmaşık; paket çözüm önerileri yetersizdir. öncelikle Z kuşağı dediğimiz realiteyi iyi analiz etmelidir. Bu kuşağın duygu ve düşünce dünyasına girmeden onlara etki edilemez. Klasik kaynaklara ne kadar değer verirseniz verin; onları pedagojik olarak yeniden üretmek zorundasınız.

  2. ateizmi ve deizm de internet kaynaklı aşırı pompalama olduğu gibi, islam temsil yönününde bizimde bir çok hata ve noksanlıklarımız var. İnsanlar belki kitap okumuyor ama müslümanları okuyorlar. kötü temsil bu gibi akımların ağına insanları kolaylıkla düşürmektedir. kal ehli değil hal ehli olmak lazım vesselam

  3. Ortalıkta fazla gözükmeyin yeter.bu kafayı değişmeden birşey yapamazsınız..

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.