Ailenin mutlu ve huzurlu olabilmesi için yapılması gereken birtakım hususlar vardır. Bunlardan biri de eşlerin birbirlerinin kadir ve kıymetini bilmeleri, birbirlerine değer vermeleridir.
Herkes kendisine değer verilmesini, takdir edilmesini ister. Tabii eşler de ister. Kendisine değer verilmesini isteyen kimse önce kendisi başkalarına değer vermeli ki, başkaları da kendisine değer versin. İnsan ne ekerse onu biçer.
Durum aile hayatında da böyledir. Eşinin, kendisine değer vermesini isteyen kimse eşine değer vermelidir. Eşinin kendisini takdir ettiğini, kendisine değer verdiğini bilen kimse, çok mutlu ve huzurlu olur. O da eşini mutlu etmeye çalışır. Netice de aile boyu mutluluk yakalanmış olur. Zaten dinimizin gayesi de eskilerin ifadesiyle, insanları dâreyn saadetine kavuşturmak, yani hem bu dünyada ve hem de ahirette mutlu etmektir.
İnsan, eşine değer verdiğini, onun kendi yanında kıymetli ve önemli olduğunu ifade etmenin birçok yolu vardır. Bunu dili ile ifade ederek belirtebilir. Bu güzel bir şeydir, fakat yeterli değildir. Daha güzel olanı ise eşinin makul ve meşru isteklerini yerine getirmesi, onu üzecek tutum ve davranışlardan kaçınmasıdır.
Büyük mutasavvıf Yahya Câmî Hazretleri bir dörtlüğünde şöyle der:
Dost ile birlikte yolumuz bir bahçeye düştü
Farkında olmadan, oradaki bir güle göz atmışım
Sevgili, kınayarak dedi ki: Utan, yuh sana!
Benim gül yanağım burada olacak ve sen güle bakacaksın ha!
Peygamber Efendimiz ailelerine değer verir ve bunu zaman zaman ifade ederdi. Mesela Hazreti Aişe Validemiz hakkında: “Aişe’nin diğer kadınlara üstünlüğü, tirit yemeğinin diğer yemeklere üstünlüğü gibidir” buyururdu. Tabii Hazreti Aişe Validemiz bundan dolayı çok sevinir, çok mutlu olurdu.
Peygamber Efendimiz’in Hazreti Aişe Validemize ne kadar değer verdiğini gösteren aşağıdaki olayı anlatmak istiyoruz.
Efendimiz, Hazreti Aişe Validemizin hal ve hareketlerini gayet dikkatle takip eder, hoşnut olup olmadığı anları anlardı. Nitekim Hazreti Aişe radıyellahu anha’dan şöyle rivayet edilmiştir: Resulullah sallellahu aleyhi ve sellem bana:
“- Ben senin bana kızgın ve benden razı olduğun zamanları biliyorum” buyurdu. Ben:
“- Bunu nereden anlıyorsun?” diye sordum.
“- Benden razı olunca bana ‘Hayır, Muhammed’in Rabbine yemin olsun’ diyorsun. Bana öfkeli olunca ‘Hayır, İbrahim’in Rabbine yemin olsun’ diyorsun.” dedi. Ben de:
“- Doğru ey Allah’ın Resûlü! Öyle diyorum ama Ben sadece senin adını terk ederim, sana olan sevgimi değil” dedim.
Eşler her hususta olduğu gibi aile hayatında da Peygamber Efendimizi örnek almalılar.
Doç. Dr. Durak Pusmaz/ İrfanDunyamiz.com
Aile Okulu ↗
Mutlu evlilik ve huzurlu aile konusunu ele alan seçme yazılar okumak için tıklayın.
Çocuk Eğitimi ↗
Çocuk eğitimini batılı pedagojiyi esas almadan işleyen yazılar okumak için tıklayın.