Esad Coşan Hocamızın annesi bakın ne anlatmış

Benim rahmetli anacığım bana anlatırdı:

İki kardeş varmış. Bir tarlayı beraber sürmüşler, harmanı beraber yapmışlar. Sapı samanı, buğdayı beraber savurmuşlar. Birisi evliymiş, birisi bekârmış. Bir arabaları varmış, ortak yapıyorlar her şeyi… Bir arabaya buğdayı birisi koyuyor, kendi evine, anbarına götürüyor.

Ayırmışlar malı… Orda hemen buğdayı ayırmışlar: Şu kadar buğday, şu kadar da saman… Saman da lâzım! Bütün kış boyunca hayvanlar saman yiyecek. Ayırmışlar eşit olarak…

Şimdi birisi arabayı alıyormuş, buğdayı dolduruyormuş, evine götürüyormuş. Arkada kalan diyormuş ki:

“- Bu ağabeyim evli, çoluk çocuğu var; ben bekârım. Bunun ihtiyacı çok, benim ihtiyacım az… Eşit böldük ama, onun ihtiyacı fazla… Onun haberi olmadan, ben şuna biraz benimkinden vereyim!” deyip, buğdayından, samanından ona veriyormuş.

Araba boşalıp gelince, sıra buna geliyor. Bu da arabayı dolduruyor, kendi anbarına buğdayı götürecek. Bu sefer ağabeyi diyormuş ki:

“- Bu benim küçük kardeşim daha evlenecek, düğün masrafı var, paraya ihtiyacı var; buna biraz daha fazla buğday vereyim!” diyormuş. Kendi tarafından, o görmeden, kardeşinin tarafına buğday aktarıyormuş.

Taşıya taşıya, taşıya taşıya buğdayı, samanı bitirememişler. Çünkü Allah bereket vermiş. Muhabbetten dolayı bereket vermiş.

Not: Bu yazı esadcosankulliyatı.com sitesinden alınmıştır. Merhum hocamızın 29. 12. 1991 İskenderpaşa/ İstanbul sohbetidir.

Prof. Dr. Mahmud Es’ad Coşan/ İrfanDunyamiz.com

Yayın Yönetmeni Notu: Merhum Esad Coşan Hocamızın annesinin anlatmış olduğu hikaye gösteriyor ki eski güzel insanlarımızın gündeminde hak, hukuk ve buna bağlı olan erdemler çok canlı bir şekilde vardı. Şimdi bu güzel faziletleri sanki bir masal gibi dinliyoruz. Evlatlarının arasında ayrım yaparak maddi imkanları dağıtan anne babalar mı dersiniz? Kardeşinin malına mülküne göz diken kardeşler mi dersiniz. Mirastan üç kuruş fazla almak için birbirine giren akrabalar mı dersiniz… Peki bize tekrar o eski faziletler medeniyetine geri dönemez miyiz? Belki dönemeyiz ama hiç olmazsa faziletli ve erdemli davranışları toplumun önüne örnek olarak koyabiliriz.

Kenan Güneş/ İrfanDunyamiz.com

İSKENDERPAŞA ÇEVRESİ İRFAN DÜNYAMIZ

KISSA HAVUZU↗

En güzel kıssa ve hikayelerin derlendiği özel arşivimize ulaşmak için tıklayın.

MENKIBE DERYASI↗

Özenle seçilmiş geleneksel eğitici menkıbeler okumak için tıklayın.

Şunlara Gözat

Firavun’un ilahlık iddiası…

Kibirlenmek, büyüklük taslamak, ayetlere karşı aldırışsız davranmak, hakikate kulak tıkamak da fısktır. Kibirlenmek (istikbar); büyüklük gösterisinde …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.