
Nice insanlar vardır ki bedenleri memleketinde olsa bile ruhen mübarek toprakların havasını teneffüs ederler. Niceleri de ruhen arınma iradesi göstermeden, gerekli adap ve erkana dikkat etmeden Hac ve Umre yaptıkları için oranın manevî havasından istifade edemezler. Peki bu manevi iklimden istifade edebilmek ve makbul bir Hac ve Umre yapabilmek için nelere dikkat etmeliyiz?
Evvela Hac ve Umre için kullanılan para ne kadar temiz olursa Hac ve Umre de o kadar makbul ve feyizli olacaktır. Helal bir para ile Hac ve Umre yapan kişi oradaki usul ve kurallara riayet eder, görevlilerin yönlendirmelerine de dikkat ederse inşâallah makbul bir şekilde bu ibadeti eda etmiş olur. Dikkat edilmesi gereken diğer hususlar şunlardır:
İbadete ağırlık vermeli
Buralara gelmek herkese nasip olmayacağı için ve buradaki zamanımız da sınırlı olduğu için bu zaman dilimini en verimli bir şekilde kullanmakta fayda vardır. Bu zamanı en çok ibadete ve duaya ayırmalıyız. Çarşı pazar gezmeleri ve alışveriş gibi zaman alıcı etkinliklere çok fazla vakit ayırmamalıyız. Burada yapmış olduğumuz ibadet ve duaların Allah katında makbul olduğunu unutmamalı ve bu fırsatı iyi değerlendirmeliyiz.
Büyüklerimiz dua ederken; “Dualarımızı Kabe’de yapılan dualara kat” derlerdi. Çünkü İki Cihan Güneşi Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem’in oralarda yapılan dualar hakkında şöyle bir müjdesi vardır: “Hacca gidenler ile umreye gidenler, Allah’ın elçileridir. Allah’a dua ederlerse, Allah onların dualarını kabul eder ve Allah’tan günahlarının bağışlanmasını isterlerse Allah onların günahlarını bağışlar.” (İbn Mâce, Menâsik, 5)
Sabırlı olmalıyız
Hac ve Umre esnasında yanımıza alacağımız en önemli azık sabırdır. Gidiş ve gelişte uçak rötar yapabilir, uçuş saati gecikebilir. Otellerde asansör beklemek ve yemek sıraları zamanımızı alabilir. Tüm bu aşamalarda sabırlı olmalıyız. Otelde oda arkadaşlarımıza karşı, toplu ziyaret yerlerine gidiş gelişte ve Kabe’de tavaf ederken herkese karşı sabırlı hareket etmeliyiz.
Herhangi bir olumsuzlukta ve beklemelerde yüksek sesle söylenmemeli, olumsuz ifadelerden kaçınmalıyız. Oradaki görevliler de insandır, onlar da yanlış yapabilir, bu gibi durumlarda onlarla tartışmamalıyız. Hele ki onların işlerini zorlaştıracak tutum ve davranışlardan kaçınmalıyız. Bu kutsal yolculukta ve ibadetleri yerine getirirken sabırlı davranan kazanır. Sabırsız olan, kalp kıran, insanları inciten ve kötü konuşan kimse vebal yüklenmiş olur.
Haklı bile olsak kimseyle tartışmayacağız
Arabistan’da bulunan görevlilerle, bizimle birlikte Hacca/Umreye gelmiş olan kardeşlerimizle münakaşaya girmeyeceğiz. Laf atma, ağız dalaşı yapma, imalarla laf çakma gibi yakışıksız tavırlardan uzak duracağız. Bu yolculuk sıradan bir yolculuk değil. Bu kutsal yolculukta birtakım imtihanlar olabilir. Anlaşmazlıklar veya kültür farklılıklarından kaynaklı bizi zorlayacak durumlar olabilir. “Kimseyle tartışmayacağım” diye kendimize söz vermeliyiz.
Bu konuda şu hadis-i şerif bizim için temel ölçü olmalı: “Haklı bile olsa çekişip didişmeyen kimseye cennetin kenarında bir köşk verileceğine ben kefilim. Şakadan bile olsa yalan söylemeyen kimseye cennetin ortasında bir köşk verileceğine kefilim. İyi huylu kimseye de cennetin en yüksek yerinde bir köşk verileceğine kefilim.” (Ebû Dâvûd, Edeb 7; Tirmizî, Birr 58; İbni Mâce, Mukaddime, 7)
Dilimizde zikirler olacak
Mekke imanın doğduğu ve tevhid nurlarının yer yüzüne yayıldığı şehirdir. Onun için arada daha çok tevhid zikri yapılmalı, tövbe ve istiğfara ağırlık verilmelidir. “Lâ İlâhe İllallah, Muhammedür Rasulullah” ve “Estağfurullah el Azim” zikirleri dilimizden ve gönlümüzden düşmemelidir. Tabi ki Telbiye sözlerini de sık sık tekrarlayacağız.
Her an ve her yerde ama bilhassa tavaf esnasında boş konuşmalardan sakınacağız. Kur’an-ı Kerim’i, özellikle Mekkî sureleri bol bol okuyacağız. Nafile namazları ve oruçları unutmayacağız. Yardıma ihtiyacı olan birine yardım etmemiz gerekiyorsa ona yardım edeceğiz. Zor durumda olan bir Müslümanı o zor durumdan kurtarmamız nafile ibadetimizden daha makbule geçecektir.
Yeni bir hayata niyet edelim
Mekke’de zamanımızın büyük çoğunluğunu sıhhat ve imkanımıza göre Kabe’de Mescid-i Haram’da geçirmeye ve namazlarımızı cemaatle kılmaya gayret göstereceğiz. Nur Dağı Hira, Sevr, Mescid-i Şecere ve Cin Mescidi gibi ziyaret yerlerinde Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem’in siyerinden kendi hayatımıza dersler çıkarmayı ihmal etmeyeceğiz.
Arafat, Müzdelife ve Mina.. Haccın her safhasında kendimizi Rabbimize tam vermeli, teslimiyeti tam yaşamalıyız. Unutmayalım ömürde bir defa olacak. Tüm günahlarımıza af dileyerek yeni bir hayata niyet edelim. Bu hayatta her türlü şirkten sakınarak Tevhid kalbimize hakim olsun, amellerimiz salih ve ahlakımız ise güzel olsun.

Çok salavat okuyacağız
Medine Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem’in kabrinin olduğu ve dünyaya gül kokularının yayıldığı şehirdir. O halde daha çok salavât söyleyeceğiz. Dilimiz daima zikir ve istiğfar ile meşgul olsun.
Kur’an-ı Kerim’i, özellikle Medenî sureleri bol bol okuyacağız. Nafile namazları ve oruçları unutmayacağız.
Elimizden geldiğince sadaka ve infak yapacağız.
Uhud, Bedir, Mescid-i Kuba gibi ziyaret yerlerinde Peygamber Efendimizin siyerinden kendi hayatımıza dersler çıkarmayı ihmal etmeyeceğiz. Mümkünse buralara gitmeden önce güvenilir bir kaynaktan İslam Tarihi’nin ilgili bölümlerini okuyacağız. Ve Peygamber Efendimizin ve ashabının buralarda gezdiğini hissederek bu beldelerde yürüyeceğiz.
Sadece güzelliklerini göreceğiz
Hata ve kusur aramayacağız, amacımıza bağlı kalacağız. Farklı kültür ve mezheplere sahip insanlarla karşılaştığımızda onlarında iyiliklerini göreceğiz ve ülkemize döndüğümüzde hep iyiliklerini anlatacağız.
Bir kişiden bir kötülük gördüğümüz zaman onun mezhebine ya da kültürüne sahip diğer tüm insanları onun gibi değerlendirmememiz gerektiğinin farkında olacağız.
Bu gördüğümüz insanların ‘ümmet’ olduğunu unutmayacağız ve dolayısıyla ümmet olmanın ne demek olduğunu düşüneceğiz. Sürekli bunun farkındalığı ile Yüce Allah’a yakaracağız. İslâm kardeşliğini diri tutacağız, hiç tanımadığımız ve kültürünü bilmediğimiz farklı ırktan olan Müslüman kardeşlerimizle selamlaşacağız ve hoşgörülü davranacağız. Elimizden geldiğince birilerinin duasını alacağız.
Telefonu ve sosyal medyayı ölçülü kullanacağız
İbadetleri paylaşmak doğru değildir. Tavaf bir ibadet olduğundan, tavaf esnasında fotoğraf veya video çekmek yahut canlı yayın vasıtası ile paylaşım yapmak yanlış bir davranıştır. Tavaf sonrasında bir hatıra olarak fotoğraf çekmenin sakıncası yoktur. Burada özellikle dikkat edilmesi gereken yer tavaftır ve ibadet esnasında bu da yapılmamalıdır.
Zamanımız kısıtlı olduğundan ve turist olmadığımızdan dolayı her yerde ve her an fotoğraf çekmeyeceğiz. Anın maneviyatını yaşamaya ve riyadan sakınmaya gayret göstereceğiz. Unutmayalım, bazı hatıralar sadece Allah’la aramızda, yani kalbimizde kalmalıdır. Her anı fotoğraflamaya ve video çekmeye ayırırsak kendimizi tam olarak oranın maneviyatına veremeyebiliriz. Kötü bir görüntü oluşturup başkalarının da dikkatini çekeriz.
Hac ve Umre esnasında sosyal medyada paylaşım yapmanın riya tehlikesi de vardır. Hele böyle bulunduğu lüks otellerden kabe manzaralı paylaşımlar yapmak tam anlamıyla cahilce bir davranıştır. Enes bin Mâlik’in radıyallahu anh’ın naklettiğine göre, bineğinin üzerinde eski bir eyer ve dört dirhem edip etmeyeceği meşkük bir kadife örtü üstünde mütevazı bir şekilde hacceden Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem şöyle dua etmişti: “Allah’ım! riyasız ve gösterişsiz bir hac eyle.” (İbn Mâce, Menâsik, 4)
Tefekkür edeceğiz
Mekanları ziyaret ederken sanki Resulullah aleyhis selam önümüzde yürüyormuş gibi hissedeceğiz ve her an edepli olacağız. Resulullah ve sahibiler nasıl iman ettiler ve İslâm’ı nasıl yaşadılar; bunu düşüneceğiz.
Bu yaptığımız Hac/ Umre’yi son hac, son umre, son namaz ve son tavaf gibi düşüneceğiz ve olabilecek en mükemmel şekilde yapmaya çalışacağız.
Dua talebinde bulunan ve selam gönderen kardeşlerimizi unutmayacağız. Burada olduğumuz müdddetçe Rahman’ın misafirleriyiz, dualarımız makbuldür Allah’ın izniyle. Dualarmız içten ve samimi olsun. Kağıda isim yazıp Kabe’den fotoğrafını çekmek gibi çocukça ve sığ davranışlardan da kaçınacağız. Sosyal medyada bu tür paylaşımlar yaparak bu ibadeti sıradanlaştırmayacağız. Hac ve Umre özel bir ibadettir ve bu özel anlar mümkün olduğu kadar paylaşılmamalıdır
Adaba dikkat edelim
Şahsi temizliğe ve tesettüre dikkat edelim. Tesbihimiz ve Kur’an’ımız çantamızda yanımızda olsun. Fırsat buldukça okuyalım. Terlikleri Kabe’den ve Mescid-i Nebevi’den çıkarken yere atarak değil, sessizce, adeta edeple yere yavaşça koyalım. Bu kutsal beldelerde özellikle âdâba çok dikkat edelim. Kalbimizi, dilimizi ve gözümüzü koruyalım.
Yemekleri israf etmekten kaçınalım. Odamızı toplayarak otelden ayrılalım. Orada yalnızca şahsi bir iz bırakmadığımızı, davranışlarımızla aynı zamanda milletimizi temsil ettiğimizi bilerek hakkımızda iyi bir izlenim bırakalım.
Uyumlu olalım
Kiminle gidiyorsak grup ve kafile hocalarımızın sözünü dinleyelim. Kafileyi zor durumda bırakacak davranışlardan uzak duralım. Örneğin hazır olmamız gereken saatten en az 10 dakika önce hazır olalım, vebale girmeyelim. İnsanları bekletmeyelim
Önümüze yardım fırsatı çıktığında bu fırsatı geri çevirmeyelim. Kafilemizde veya başka gruplarda hasta tekerlekli sandalyede giden ve bir yardıma ihtiyacı olan kardeşlerimize hemen yardımcı olmaya gayret gösterelim
Tüm bunlara dikkat ettikten sonra bu çabamızın karşılığını asıl döndüğümüzde alacağız inşâallah. Eğer geri döndüğümüzde hayatımızda iyi yönde değişim olduysa; davranışlarımız ve bakış açımız eskisinden daha çok İslam’a uygun olup, ibadetlerimiz ve istiğfarımız çoğalmışsa gerçekten ömre bedel bir Hac/ Umre yapmışız demektir.
Dönünce hep güzellikleri anlatalım, orayı sevdirelim ve vesilemizle başkalarının gitmesini sağlayalım. “Şu millet şöyle, bu millet böyle” gibi karalayıcı ifadelerden uzak duralım. Tüm Hacca ve Umreye giden din kardeşlerimizin Rabbim yollarını açık eylesin, kolaylıklar versin ve katında kabul buyursun.
Abdülkerim Temizcan/ İrfanDunyamiz.com
İslam İlmihalimiz ↗
Dini sorularınıza güvenilir kaynaklardan cevaplar bulmak için tıklayın.
Kaynak Metinler ↗
İlim yolcuları için derlenmiş temel dini metinlere ulaşmak için tıklayın.
- Hac ve Umre’de nelere dikkat edelim?
- Sonunda ruh eşini bulmuş…
- Çocuk psikolojisi ve ideal yaklaşım…
- Seyda Abi gönüllerde…
- Cennet mü’minlere tahsis edilmiştir…