Prof. Dr. Mustafa Ağırman Hoca, 2005 yılında Akit Gazetesi’nde yazdığı bir yazısında Ticaret Bakanı sayın Ömer Bolat hakkında “Modern Medine Pazarını onlar inşâ edecek inşâallah” diyerek ilginç öngörülerde bulunmuş. İşte Mustafa Ağırman Hoca’nın pek bilinmeyen o yazısı:
Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem, tüccâr bir âileden gelir. Babası Abdullah, dedesi Abdülmüttalib, büyük dedesi Hâşim ve daha yukarıdaki dedeleri hep ticâretle meşgul olmuşlardı. Bunların her biri, ülkeler arası ticâret yapar; ithâlât ve ihrâcât ile bütün dünyaya açılırlardı.
Bilindiği gibi Peygamber Efendimiz’in büyük dedesi Hâşim, ticâret için Suriye’ye giderken Gazze’de vefat etmişti. Babası Abdullah da ticâret için gittiği Suriye’den dönerken Medine’de vefat etmişti. Peygamber Efendimiz de âileden aldığı bilgi, birikim ve tecrübe ile ticâret yaptı.
Ticaretle uğraşıyorlardı
Daha küçük yaşta iken amcası Ebû Tâlip ile Suriye’ye, gençlik çağında da diğer amcası Zübeyir ile Yemen’e gitmişti. Yirmibeş yaşında iken de Hazreti Hatice’nin büyük bir ticâret kervânının idarecisi olarak Suriye’ye gitmiş ve büyük bir kâr ile dönmüştü.
O zamanlar Mekke, Medine ve Tâif, Hicâz bölgesinin üç önemli şehriydi. Mekkeliler, ticâretle meşgul olurlar; Medineliler de zirâatle uğraşırlardı. Tâif ise Mekkeli zenginlerin yazlıklarının bulunduğu güzel bir sayfiye şehriydi. Mekkeli muhâcirler, hicretten sonra Medineli ensâra da ticâret yapmayı öğrettiler.
Peygamber Efendimiz’in terbiyesinde yetişen Ashâb-ı Kirâm, dünyadan el etek çekmedi. Dünyayı âhiretin tarlası olarak kabul etti ve ona göre çalıştılar. Dünya tarlasında hem dünyalık rızıklarını hem de âhiret azıklarını temin ettiler. Bunun için de gece gündüz çalıştılar.
Ticârete, zirâate, çalışmaya ve dünyalık bütün işlere İslâmî bir renk ve ahlâk kazandırdılar. Bundan dolayı da yaptıkları işin dünyada bereketini gördüler, âhirette de karşılığını bulacaklar inşâallah. Bu kutlu yolun takipçisi olan Müslüman tüccârlar, gittikleri yerlere İslâm’ı da götürdüler. İslâm, dünyanın birçok yerine mücâhidler eliyle değil, tüccârlar vasıtasıyla girmiştir.
İslâm dünyası, halifesini kaybettikten sonra çok şeyini kaybetti. İpin ucu, her konuda İslâm düşmanlarının eline geçti. Yerli düşmanlar, dış düşmanlardan daha şiddetli bir şekilde yerli olan her şeye düşman oldular. Ticâret ve Sanâyi erbabının başka bir işi yokmuş gibi her seferinde İmam Hatip Okulu düşmanlığını gündeme getirdiler.
Zincirleri attık
Son senelerde, Anadolu insanı uyanmaya başladı. Kölelik zincirini boynundan çıkarıp attı. Ülkesine, öz değerlerine, ticâretine, zirâatine sahip olmaya başladı. Bu güzel insanlar, kendileri gibi güzel kurumlar kurdular. Sivil toplum örgütlerinin çatısı altında bir araya geldiler.
Bu güzel kurumlardan biri de Müstakil Sanâyici ve İşadamları Derneği’dir. Kabına sığmayan bir teşebbüs kabiliyetine sahip olan sayın Erol Yarar’ın kurduğu MÜSİAD, bugün Dr. Ömer Bolat ile yoluna devam ediyor.
Erzurum MÜSİAD şubesinin 27 Ekim 2005 Perşembe günü Devlet Su İşleri sosyal tesislerinde tertip ettiği iftar yemeğine katıldım. İftar yemeğine Erzurum protokolü ve çok sayıda iş adamı katılmıştı. Dr. Ömer Bolat ve dört arkadaşı da İstanbul’dan gelmişlerdi.
Yemek ve namazdan sonra, MÜSİAD’ın 15. kuruluş yılı için hazırlanan bir sinevizyon filmi gösterildi. Hazırlayanlar, gerçekten güzel hazırlamışlar; kendilerini tebrik ediyorum. Erzurum şube başkanı Durmuş Akpınar ve Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Avukat Ahmet Küçükler’in konuşmalarından sonra yeni üyelere rozetleri takıldı. Dr. Ömer Bolat da güzel bir kapanış konuşması yaptı.
Dr. Ömer Bolat beyin konuşması, Türkiye’nin geleceği açısından beni çok umutlandırdı. Ömer Bey, Erzurumlu iş adamlarına güzel mesajlar verdi. Ramazanda Suudî Arabistan’da ve Almanya’da katıldığı toplantılardan, iştirak ettiği iftar yemeklerinden güzel intibalar anlattı. İnsanımızı cana getiren, dirilten, harekete geçiren mesajlar verdi.
Ömer Bey, bu işi biliyor. Ömer Bey bu dâvâya yüreğini açmış, hayatını vakfetmiş bir insan. Nur gibi parlayan yüzü, ışık saçan gözleri, samimiyeti, takvâsı, konuya hâkimiyeti hepimizi etkiledi. Ömer Bey’i daha önceleri de dinlemiştim. Ama bu akşamki konuşması bambaşkaydı.
Ömer Bey ve ekibi, genç arkadaşlardan oluşuyor. Her biri nur topu gibi arkadaşlar. Gece gündüz koşuşturuyorlar; yorulmak bilmiyorlar. Terâvih namazından sonra Trabzon’a hareket ettiler. Trabzon şubesinin sahur yemeğine katıldıktan sonra Cuma günü sabah erkenden hareket eden uçakla İstanbul’a dönecekler. Bu ekip iftar programlarına bir de sahur programı ilâve ederek yollarına devam ediyorlar.
Arkadaşlar, yolunuz açık olsun. Size güveniyoruz ve sizden çok şeyler bekliyoruz. Bizi utandırmayın emi? Çağımızın Hazreti Ebû Bekirleri, Hazreti Osmanları, Hazreti Abdurrahman bin Avfları onlar olacak. Modern Medine Pazarını onlar inşâ edecek inşâallah. İslâm ülkelerini ticâret vasıtasıyla birbirine onlar yaklaştıracak inşâallah.
Prof. Dr. Mustafa Ağırman/ İrfanDunyamiz.com
İyi Haberler ↗
İyiliklere, erdemlere, örnek davranışlara dair beyaz haberler okumak için tıklayınız.
Hatıra Arşivi ↗
Alimler, arifler, hocalar ve önemli şahsiyetlerin hatıralarını okumak için tıklayın.
Ne güzel yönlendirmiş ve yüreklendirmiş. Ben de Kardeşim Mustafa Beyi tebrik ederim. Hem günümüzde az kullanır olan ” tebrik’i de çok kullandığı için ben de çok tebrik ederim.