Milli Eğitim Bakanlığı’nda çalıştığım günlerde rahmetli babam Yahya Akan bir kış gününde ziyaretime gelmişti. Bakanlıkta çalışırken yanıma gelen giden çok oluyordu. Çünkü her ilçe ve köyde ya okul ya da okuyan vardır.
Yılın her ayında ve her gününde, Milli Eğitim Bakanlığı’nın geleni gideni her zaman böyle çok olur.
Bu yoğunluk babamın çok dikkatini çekmişti. Gelen insanların bazısına yardımcı oluyorduk, onlar bize teşekkür ediyorlardı; bazılarının işleri ise bizim boyumuzu aştığından yardımcı olamıyorduk, onlar da üzülerek gidiyorlardı.
Bir ara rahmetli babam bana dedi ki: “Oğlum bu ne kalabalık, burası her zaman böyle mi?”
“Baba” dedim; “Böyle olmasa da her gün aşağı yukarı buna yakın insan gelir gider.”
Bunun üzerine bana şu nasihatleri yaptı:
Gönül yap
“Bak oğlum, işiniz gerçekten çok zormuş. Burada dikkat etmen gereken en önemli şey kimsenin gönlünü kırmamak olmalıdır. Her insanın işini yapamazsın, fakat her gelenin gönlünü yapabilirsin.
Nasıl mı?
Kapına kadar gelen insanlara oturduğun yerden ‘hoş geldiniz’ deme, hemen ayağa kalk, gelen insana değer vermiş olursun.
Öğlen vakti gelen insanlara; ‘Ne içersin?’ deme, o vakit yemek zamanıdır. Ayrıca insanlara; ‘Aç mısın, tok musun?’ diye de sorma, her insan ‘açım’ diyemez. Sen öğlen vakti yemeğe davet et, karnı tok olan zaten bellidir, tok insana ısrar etsen de yemez.
İkindi vakti gelen olursa o zaman ‘açlık, tokluk’ sorulur. ‘Aç olduğunu’ söyleyen olursa onun karnını doyur.
‘Bu kadar insanı ben nasıl ağırlarım’ demeyesin, rızkı veren Allah’tır, Allah celle celaluh cömertleri sever.
Şunu da unutma, işini yapamayacağın insanlara açıktan durumu izah et ki boşuna ümitvar olmasınlar. İşini yapmaya gücünün yettiklerinin de önünü sarpa sarma, buralar kimseye baki değildir unutma!
İnsanları uğurlarken yine ayağa kalk, kapının dışına kadar uğurla! Sadece ellerini sıkma, buralar resmi yerler ama sen sıcak davranmaya bak!
Şu tekrar edeceğim sözlerimi unutma; ‘Herkesin işini yapamazsın fakat her gelenin gönlünü yapabilirsin’. Güleryüz ve tatlı dil ile fethedilmeyecek gönül yoktur.”
Hayat tecrübesi
İlkokul tahsili olan babamın sözleri benim için çok önemli olmuştu. Babamı anlatmak değil aslında maksadım. Bu güzel nasihatleri bazı arkadaşlara anlatınca onların bana; “Lütfen bunları yaz, bu sözlere birçok insanın ihtiyacı var. Hem insanlar faydalanmış olur hem de bir evlat olarak babanın rahmetle anılmasına vesile olmuş olursun” demeleri üzerine bunları yazmaya karar verdim.
Bizim büyüklerimizin diploması olmasa bile hayat tecrübeleri vardır. Böyle daha nice değerimiz vardır duyulmadan, sessiz, sade bir hayat yaşayıp gitmiştir…
Babamın bana yaptığı az önce anlattığım nasihatleri kime anlatsam hemen tahsilini soruyorlar. “İlkokul” dediğimde ise şaşırıp kalıyorlar.
Rahmetli babamın her gence standart olarak yaptığı nasihatler ile yazımızı bitirelim:
Nasihat 1: Beş vakit namazını sakın kılmadan yatağına girme!
Nasihat 2: Anneni babanı üzme, onlara karşı asi olma!
Nasihat 3: Çalış kazan, sakın haram yeme!
Tüm geçmişlerimizin makamı cennet olsun.
Geylani Akan/ İrfanDunyamiz.com
Altın Öğütler ↗
Hayatınızı değiştirecek birbirinden faydalı altın öğütler okumak için tıklayın.
Dua Defteri ↗
Gönüllerin pasını silen birbirinden güzel dualar okumak için tıklayın.