Bir insana bu kadar toprak yeter!

Sıradan kendi halinde bir çiftçi olan Pahom, daha zengin bir hayatın hayalini kurmaktadır. Uzak bir yerlerde cömert bir reisin karşılıksız toprak verdiğini duyunca daha çok toprak elde etmek için reise gidip talebini iletir. Gerçekten de reis herkese istediği kadar toprak veren cömert biridir. Pahom’a;

” – Sabah güneşin doğuşundan batışına kadar katettiğin bütün yerler senin fakat güneş batmadan yeniden başladığın yere dönmen lazım. Yoksa bütün hakkını kaybedersin” der.

Pahom güneşin doğuşuyla beraber başlar yürümeye. Tarlalar, bağlar, bahçeler geçer. Tam geri dönecekken gördüğü sulak bir araziyi es geçemez. Şu bağ bu bahçe derken bakar ki güneşin batmasına az kalmış. Koşar, koşar, ama kesilir takati.

Halsiz adımlarla yürümeye devam ederken, Pahom’un burnundan kanlar damlamaya başlar. Tam başladığı noktaya yaklaşmışken, bir an yığılır yere ve bir daha kalkamaz.

Reis olanları izlemektedir.

Çok kereler şahit olduğu olay yeniden vuku bulmuştur.

Adamlarına bir mezar kazdırır. Pahom’u bu mezara gömerler. Reis Pahom’un mezarının başında durur şöyle der:

“- Bir insana işte bu kadar toprak yeter!”    .

Kaynak: Tolstoy, İnsan Ne İle Yaşar

İrfanDunyamiz.com

Yayın Yönetmeni Notu: Her insan hayat serüveni içinde bir takım gayelere ulaşmak için çabalar durur. Kimisi sınıfının birincisi olmak ister, kimisi bir kurumda yönetici olmak ister, kimisi havuzlu bir villada oturmak ister. İnsanın hırs ve hedefleri de çeşit çeşittir. İnsan bazen hedefine daha çabuk ulaşabilmek için aç gözlü bir şekilde dünyaya sarıldıkça sarılır. Hep daha fazlasını ister. Oysa bu dünya da içindekiler de fanidir. Sevgili Peygamberimiz şöyle buyurmuştur: “İnsanoğlunun bir vadi dolusu altını olsa, bir vadi dolusu daha ister. İnsanoğlunun karnını topraktan başka bir şey doyurmaz. Ve Allah tövbe edenlerin tövbesini kabul eder.” (Müslim, Zekât, 117) Bu konuda Yüce Rabbimiz ise şöyle buyurmaktadır: “Bilin ki dünya hayatı bir oyun, bir eğlence, bir süs, aranızda karşılıklı bir övünme, çok mal ve evlat sahibi olma yarışından ibarettir. (Nihayet hepsi yok olup gider). Tıpkı şöyle: Bir yağmur ki bitirdiği bitki çiftçilerin hoşuna gider. Sonra kurumaya yüz tutar da sen onu sararmış olarak görürsün. Sonra da çer çöp olur. Ahirette ise (dünyadaki amele göre ya çetin bir azap veya Allah’ın mağfiret ve rızası vardır. Dünya hayatı, aldanış metaından başka bir şey değildir.” (Hadid Suresi, 20)

KISSA HAVUZU↗

En güzel kıssa ve hikayelerin derlendiği özel arşivimize ulaşmak için tıklayın.

MENKIBE DERYASI↗

Özenle seçilmiş geleneksel eğitici menkıbeler okumak için tıklayın.

Şunlara Gözat

Abdullah bin Mes’ud gerçek bir kahramandı…

Elimizdeki kaynakların bildirdiğine göre Hazreti Dâvûd aleyhis selam, babasının en küçük oğludur ve çobanlık yapmaktadır. …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.