Ünyeli Arif Efendi irfana hizmet etti…

Ünye’deki ilmi ve tasavvufi hizmetleri ile bilinen, Gümüşhanevi hazretlerinin halifelerinden Hacı Yusuf Bahri Efendi’nin yetiştirdiği mümtaz şahsiyetlerden birisi de Vaiz Arif Kavuncu Efendi’dir. Hicri 1278 (1861) yılında Ünye’nin çamurlu mahallesinde doğmuştur. Babası Süleyman Efendi’dir.

Arif Efendi mahalle mektebinden sonra  Ünye’deki Caniklizade Süleyman Paşa Sadullah Bey Medresesi baş müderrisi Taslızade Yusuf Bahri Efendi’den hem Fen ilimlerini hem de âli ilimleri yani İslami ilimleri okumuş ve 1889’da icazet almıştır. Bu icazetname ile 11 Mart 1890’da Ünye Rüştiye Mektebi Ulum-u Diniyye öğretmeni olarak memuriyet hayatına başlamıştır.

İcazet aldı

Ünye’de yıllarca Nakşi Tekkesi’ne hizmet etmiş ve Gümüşhanevi dergahını Ünye’de yaşatmış olan Ünye’mizin bu kıymetli alim ve fazıl şahsiyeti hakkında yapmış olduğumuz araştırma esnasında icazetname, bazı resmi dilekçe ve evrakların dışında çok fazla bir bilgiye ulaşamadık. Gönül isterdi ki Ünye’nin dini yaşantısında izleri bulunan bu kıymetli şahsiyeti daha iyi tanıyalım.

Bu zatın en dikkat çeken özelliği Yusuf Bahri Efendi’den icazetli olmasıdır. Yusuf Bahri Efendi ona vermiş olduğu icazetnamesinde şöyle diyor: “Benden nazari (teorik) ve ameli (pratik) akli (Fen) ve nakli ilimlerden Tefsir, Hadis, Usul ve fürûyu da rivayet etmesine icazet verdim.” Yine bu icazetnamede Yusuf Bahri Efendi talebesi Arif Efendi’den övgü ile bahsetmektedir:

“Yanımda akıllılardan ve sevgili dostlardan bir cemaat oluştu. Bunlar çok çalışkan kendini ilime vermiş kişilerdi. Öyle bir azimle çalıştılar ki; ilmin her babında çuval dolusu ilimler aldılar ve ilmin derisi ve kabuğuna kadar gittiler. Akli ve nakli fen-edebiyat ilimlerinin tahsiline uzun müddet ömürlerini harcadılar. Bunlardan bir ta­nesi de âlim-i fazıl, nihrîr-i kâmil, zihn-i sakip, fikr-i fayık olan Arif Efendi.”

Halidi halifesi

Yusuf Bahri Efendi aynı zamanda Ünye’deki Nakşi dergahının da şeyhidir. Çok sevdiği talebesi Arif Efendi’ye tasavvuf da rehber olmuş ve onu yetiştirmiştir. Talebenin fazlalığı ve Dergahın irşad işleri hayli fazla mesai gerektirdiğinden Arif Efendi’yi de yanına alarak İstanbul’a gitmiş ve Ahmed Ziyauddin Gümüşhanevi Hazretlerine Ünye Nakşi tekkesine şeyh olarak Arif Efendi’yi önermiştir.

Bunun üzerine Ünye Nakşi Tekkesi’nde Halidi Halifesi olarak görevlendirilen Arif Efendi çeyrek asra yakın bu görevde bulunmuştur. Tekke ve zaviyelerin kapatılmasıyla Ünye’deki vaizlik görevine devam etmiştir. Son dönemlerinde Terme’de Müftülük vekaleti yaptıktan sonra emekli olmuştur

Prof. Dr. Hür Mahmud Yücer Hocanın naklettiği bir belgeye göre Arif Efendi’nin Gümüşhanevi Hazretlerinin halifesi olması dışında aynı zamanda 1914 yılında Gümüşhanevi Dergahı’nın ikinci postnişini Hasan Hilmi Efendi’nin de halvetine katılmıştır.

Takva ehlidir

Arif Efendi çok zarif, mutevazı bir zattır. Tekkede bütün Gümüşhanevi dergahlarında olduğu gibi Rumuz El Ehadis adlı Hadis kitaplarını okutmuş ve dergahın usullerine göre hatme ve zikirler yaptırmıştır. Arif Efendi fetvaya değil, fetva ile birlikte takvaya önem veren, takva üzere yaşayan ve buna göre de fetva veren bir zattır.

Hacı Yusuf Bahri Efendi’nin talebesi Denizbükü hatibi Kahya Hoca’nın oğlu emekli öğretmen Habib Öztürk şöyle bir hatırayı naklediyor. Rumların Ünye’den göç etmesi ile Rumlardan bir ev satın alan Habip Öztürk babası Kahya Hoca’ya bunun uygun olup olmadığını sorar.

Kahya Hoca da bu durumun fetvasını gidip Nakşi Tekkesi şeyhi Arif Efendi’ye sorar. Arif Efendi “Fetva olarak caiz olsa da takva olarak caiz değildir. Az da olsa kul hakkı vardır” der. Daha sonra bu ev hakkında Kahya Efendi; ”Biz bu evden fayda görmedik. Birçok sıkıntılar yaşadık. Keşke almasaydık” demiştir.

Müderrislik, vaizlik, mahkeme azalığı ve müftü vekilliği de yapan Arif Efendi son olarak Samsun’da Kürsü Şeyhliği görevinde bulunmuştur. Vefat tarihi 1938’dir. Kabri Samsun Asri Kabristanlığında 45. adada bulunmaktadır. Cenab-ı Allah Ünyeli Arif Efendi’ye ve bu milletin iman ve irfanına hizmet eden tüm geçmişlerimize rahmet eylesin.

Mehmet Karayalman/ İrfanDunyamiz.com

Gönül Dünyamız ↗

Gönül insanlarına dair bam telinize dokunacak yazılar okumak için tıklayın.

İrfan Mektebi ↗

Sevdirici, müjdeleyici üslupla yazılmış hayata dair yazılar okumak için tıklayın.

Şunlara Gözat

Hasta kalbin beş ilacı…

Abdullah El Antâkî rahmetullahi aleyh demiştir ki, hasta kalbin beş ilacı vardır. Bir, salihlerle birliktelik. …

Bir yorum

  1. Muzaffer Dereli

    Amin. Rabbimiz eksik etmesin böylesi alim ve arifleri.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.