Kağıt kürek işleri ne demek?

İki genç geliyordu…. Erkeğin kulaklarında çok sayıda küpeler, kızın ise uygunsuz kıyafetleri vardı. Tavırları, konuşmaları ile dikkat çekmeye çalışıyorlardı. Nedir bu gençlerimizin hali diye düşündüm. Yanımdaki arkadaş; “Bunların cebinde Kağıt (Diploma) var” dedi. Değerlerini unutturan bir parça kağıt olmaz olaydı…

Bir toplantıda bir şahsın etrafı çok sayıda insanlar ile dolu idi. Bir çok insan ceketinin düğmesini kapatarak elini öpüyor karşında el pençe divan duruyorlardı. Nedir bu tuhaflık diye soracaktım ki birisi o şahsın malı ile şöhret olan zengin biri olduğunu söyledi. Meğer ki bu işler bir kağıttan (Tapu) dolayı oluyormuş.

Son model bir arabadan inen kişi gözlerinde siyah gözlüklerle etrafındaki herkesin dikkatini çekmişti. Bu da kim diyecektim ki oradan birisi; “Dikkat edin bu meşhur babalardan” dedi. Allah Allah babanın meşhuru ne demek.
Yeraltı dünyasının meşhuru imiş. Bununda çeki, senedi, kumar kağıtları çokmuş. Yeraltının mevtası olacağını unutunca adına yeraltı babası demişler.

Ne diyelim zamanımız kağıt dünyası… Okulda diploma… Arsada, evde Tapu… Araçlarda ruhsat… Euro dolar kağıt…

Düşündükçe ne kağıtlar aklınıza gelecek daha ne kağıtlar var. Avrupa’daki işçi kardeşlerimiz konuşurken arada bir “kağıt kürek” derler. Bu ifadeyi önceleri kabullenemedim. Kağıttan sonra kalem denilse bir problem yok da “kağıt kürek” denince kulağa hoş gelmiyor.

Nice zaman sonra bizde alıştık… Çünkü işçi kardeşim kürek derken gücü kast ediyor. Gücün dışında kalanlara da kağıt diyorlardı.

Gerçi ülkemizde de son zamanlarda sekülerizm denilen dünyevileşme hız kazanınca okuyanlar iyice azaldı yazanın okuyanın pek de değeri kalmadı. Kağıdı çok olanlar itibarlı görünmeye başladı.

Eskiden karşı mahallede böylesi şeyler olurdu bizim mahalle bir başka idi, Ne zaman ki bizim dediklerimizin eline de fırsat geçti tuhaflıklar başladı.

Geçenlerde bir lokantada çorba içerken eskiden tanıdığım birisi geldi. Hoş beşten hemen sonra arsa tapu muhabbetine başladı. Yirmi dakika kafamızı ütüledi çekti gitti.

Beraber olduğumuz arkadaş; “Bu ne diyor hiç trilyondan aşağı konuşmuyor” deyince; “Ne yapsın zavallı bu da kağıt sarhoşu olmuş,
ezberlediklerini tekrar edip duruyor” dedim.

Aklıma bir fıkra geldi. Nasrettin Hoca eşeğini satmak için pazara götürmüş yaşını öğrenmek isteyen eşeğin ağzını açıp bakıyormuş. Bir gün beş gün derken eşek alışmış kimi görse ağzını açıyormuş.

Kağıt hastası olanlara da dikkat edin düğün dernek, cenaze her nerede olurlarsa kağıttan bahsederler. Dünya ne yana giderse gitsin bizim sevdiğimiz kağıt kitaptır.

Bizim inancımız “oku” ile başlıyor “kalem” ile devam ediyor. Ve devam eden ayetlerde kalk ve etrafından başlayarak güzellikleri yayılmasın vesile ol ki kötülükler azalsınlar diyor. Kağıt olacak kürek olacak ama kalemsiz, kelamsız olmaz vesselam.

Geylani Akan/ İrfanDunyamiz.com

İrfan Mektebi ↗

Sevdirici, müjdeleyici üslupla yazılmış hayata dair çok güzel yazılar okumak için tıklayın.

Gönül Dünyamız ↗

Gönül insanlarına dair bam telinize dokunacak yazılar okumak için tıklayın.


Şunlara Gözat

Sebastian’dan Süleyman’a bir iman hikâyesi…

            Eski ismi Sebastian yeni ismi Süleyman… O bir Fransız ve 2000’li yılların başında din …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.