Ey şefkatli ve mutaassıp kardeş!

İlim Yolcuları İçin
Temel Dini Metinler
6

Ey şefkatli ve mutaassıp kardeş!
İMAM GAZALİ

Gazâlî, Eş’ari ve Maturidi’nin varmış oldukları çoğu sonuçlara katılmış ve her ikisine de, uyulmasını gerekli gördükleri bazı meselelerde muhalefet etmiştir. Bu yüzden, çoğu Eş’ari taraftarları onu küfür ve zındıklıkla itham etmişlerdir. Bu konuda, Gazâli’nin “Faysalü’t-tefrike beyne’l- Islam ve’z- zendaka” adlı risalesinde söylediklerini hep birlikte okuyalım:

“Ey şefkatli kardeş ve mutaassıp dost! Seni kızgın ve fikren şaşkın görüyorum. Bunun sebebi, dini davranışların sırları hakkında yazdığımız bazı kitaplara, hasetçi bir grubun dil uzatmasının, kulağına çalınmış olmasıdır. Bu grubun iddiasına göre, bu kitaplarımızda öncü sahabilerin ve sorumluluk sahibi âlimlerin mezhebine ters düşen şeyler yer almaktadır. Bunların zannına göre, Eş’ari mezhebinden kıl kadar ayrılmak küfür, az da olsa onun mezhebine muhalefet etmek sapıklık ve hüsrandır.

Ey şefkatli ve mutaassıp kardeş! Gönlünü hoş tut ve bunlarla canını sıkma. Seni yanıltmak isteyenlere kanma. Söylediklerine karşı sabret. Onlarla güzellikle anlaş. Kendisine haset edilmeyeni ve dil uzatılmayanı hor gör. Küfür ve sapıklıkla itham edilmeyeni gözünde büyütme.

Hangi davetçi, Peygamberlerin efendisinden daha mükemmel ve akıllı idi? Ona “delilerden bir deli” denmedi mi? Hangi söz, âlemlerin Rabbi’nin kelamından daha yüce ve daha doğru olabilir? Onun hakkında “eskilerin masalı” denmedi mi?

Sen kendi nefsini ve arkadaşını hesaba çek. Ondan küfrün tarifini iste. Eğer, küfrün tarifi; Eş’ari mezhebine veya Mutezilî mezhebine veya Hanbeli mezhebine veya bir başka mezhebe ters düşmektir derse, anla ki o taklitçilik bağlarıyla bağlı bir ahmaktır. Körlerin körüdür. Onu düzelteceğim diye zaman kaybetme. Böylesinin iddiasıyla hasımlarının iddialarını karşılaştırmak, onun susturmak için sana delil olarak yeter. Çünkü bu kişi, kendisiyle muhalifleri arasında önemli bir fark görmeyecektir.

Belki de senin arkadaşın, tüm mezhepler arasında Eş’ari mezhebine meylediyor ve Eş’ari’den gelen her şeye muhalefet etmeyi açık küfür sayıyordur. Sen de ona sor ki, hakkın sadece Eş’ari’ye ait olduğunu nereden anlıyor da, Bakıllâni’nin küfrüne hükmediyor? Çünkü Bâkıllânî, Allah-u Taâlâ’nın “beka” sıfatında, Eş’ari’ye muhalefet etmiş ve bunun Al Alllah-u Taâlâ’nın sıfatı olmadığını ve zatına eklendiğini iddia etmiştir. Yine ona sor ki, niçin Bakıllânî, Eş’ari’ye muhalefet etmekle, kâfirliğe Eş’ari’den daha layık olsun? Ayrıca, niçin hak bunlardan birine ait olsun da, diğerine ait olmasın? Yoksa öncelik, zaman bakımından daha önce gelene mi verilir?

Eğer öyleyse, Mu’tezilîler zaman bakımından Eş’ari’yi öncelemiştir. Hak onlara tahsis edilsin. Yoksa, öncelik fazilet ve ilmi olarak farklı olmakta mıdır? Eğer öyleyse, hangi ölçü ve terazi ile fazilet dereceleri ölçüldü de, bu kişi, tabi olduğu ve taklit ettiği zattan daha faziletli kimse bulunmadığını anladı? Yok, eğer (bu arkadaşın) Bakıllâni’ye, Eş’ari’ye muhalefet etme ruhsatı veriyorsa, bunu niçin başkasından esirgiyor? Sonra, ruhsat yetkisinin kendisine verildiğini nereden biliyor?

Eğer arkadaşın, Bakıllâni’nin, Eş’ari ile olan ihtilafının lafza yönelik bir ihtilaf olduğunu ve bunun öze dokunmadığını iddia ediyorsa… Nitekim bazı mutaassıplar kendilerini bu hususta zorlamışlar ve Eş’ari ile Bakıllânî’nin “varlığın devamı” konusunda muvafık olduğunu, ihtilafın; bu (bekâ) lafzının zata mı ait olduğu, yoksa ona fazladan verilen bir vasıf mı olduğu biçiminde yapıldığını ve üzerinde durulmaması gereken bir ihtilaf olduğunu iddia etmişlerdir…

O halde, (bu arkadaşın) neden Allah’ın sıfatları olmadığını söyleyen Mu’tezile’ye bu kadar sert çıkıyor? Çünkü Mu’tezilîler de Allah’ın tüm bilgileri kuşatan bir âlim ve tüm mümkinata kadir olduğunu söylüyorlar. Eş’ari ile ihtilafları, -sadece- Allah’ın zatıyla mı, yoksa fazladan bir sıfatla mı “âlim” ve “kadir” olduğu konusundadır. Mu’tezile’nin ihtilafı ile Bakıllânî’nin ihtilafı arasında ne fark vardır?”

Kaynak: Muhammed Ebu Zehra, Mezhepler Tarihi, Çeviren: Sıbğatullah Kaya, s. 180-181

İrfanDunyamiz.com

Kaynak Metinler ↗

İlim yolcuları için derlenmiş temel dini metinlere ulaşmak için tıklayın.

İstikamet Yazıları ↗

İslam’ın şuur boyutuna vurgu yapan yazıları okumak için tıklayın.

Şunlara Gözat

Abdullah bin Mes’ud gerçek bir kahramandı…

Elimizdeki kaynakların bildirdiğine göre Hazreti Dâvûd aleyhis selam, babasının en küçük oğludur ve çobanlık yapmaktadır. …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.