Seneler önce Gaziantep’te Şıhcan denilen semtin dört yol ağzındayız. Bir kamyon geri geri gelip sağ taraftaki yola devam edecek. Şoför geri geri geliyor muavin de; “Gel, gel!..” diye yardımcı olmaya çalışıyor. Fakat muavinin hiç dikkat ettiği yok. Sanki boşa bağırıyor.
Öyle ki kamyon geri geri gelirken neredeyse yoldan geçen bir kamyona vuracaktı. Halk hep beraber; “Hoop! Hop!” diye bağırdılar, şoför ani bir firen yaptı, durdu. Fakat çok öfkelendi, muavini yanına çağırdı. “Dikkat etsene” diye başladı, çok ağır küfürler etti. Fena halde haşladı.
Şoför sinirli, muavin sinirli… Şoför yine geçti direksiyona… Yine Muavin; “Gel!” diyor; o geri geri manevra yapmaya çalışıyor. Fakat muavin toparlayamadı, yine şuursuzca; “Gel, gel!” diye seslenmeye devam etti.
Bu sefer de bir taksiye tam vuracakken; halk yine; “Hop, hop, hoop!” deyip durdurdu. Bu sefer şoför indi muavini yanına çağırdı. Suratına iki tokat indirdi.
“Ulan sen benim başımı belaya mı sokacaksın! Dikkat etsene…” deyip, bu kez ikisinin de öfkesi iki katına çıkmış vaziyette, şoför yine direksiyona geçti.
Muavinin aklı zaten başında değildi. O kadar küfürden sonra, bir de tokatları yemiş vaziyette; yine hiç düşünmeden; “Gel, gel” demeye koyuldu. Yani hiçbir şey değişmedi.
Kamyon geri geri geldi bu sefer halkın ikaz etmesine de kalmadan, arkadan geçen bir at arabasına bindirdi. At yıkıldı, yaralandı. At arabası paramparça oldu. Şoför öfkesinden saçını-sakalını yoldu; ancak olan olmuştu.
Öfkenin üstüne, öfkeyle gidilmez. O an, şeytan sürekli daha da öfkelendirecek şeyler telkin eder. Akıl ortadan kaybolur.
Halbuki yapılacak şey; öfkeyi yutmak, elini, dilini tutmak, sakinleşmek.
Kaynak: Ahmet M. Ziylan, Yücelerde Bir Bardak Çay, s. 67, Yüzakı Yayınları
Ahmet M. Ziylan/ İrfanDunyamiz.com
Yayın Yönetmeni Notu: İnsan öfkelendiğinde akıl melekesi devre dışı kaldığından, bir nevi şeytanın oyuncağı haline gelmektedir. Öfkeli insan, her türlü kabalığa, kırıcılığa veya kötülüğe meyyal bir pozisyondadır. Nice büyük suçlar, nice kötülükler, nice cinayetler bir anlık öfkeyle işlenmektedir. Bundan dolayıdır ki yüce dinimiz öfkeyi yenmeyi tavsiye etmektedir. Nitekim Ali İmran Suresi 134. ayetinde öfkelerini yenenler övülmektedir. Merhum Ahmet M. Ziylan büyüğümüzün bu güzel anısında da öfkenin sonunun nerelere vardığı, ibretli bir şekilde anlatılmıştır. Atalarımız ne güzel söylemişler; “Öfkeyle kalkan zararla oturur” diye…
BENZER İÇERİKLER