TCG Anadolu’yu görmek lazım…

Kendime bir vakit ayırarak TCG Anadolu’yu görmek istedim. Topkapı Sarayı’nın tam karşısına Sarayburnu’na demirlemiş olan TCG’yi görmek için metrelerce kuyruk oluşmuş, insanlar sabah saatlerinden beri kuyrukta bekleyerek TCG’yi canlı olarak görme çabasında.

Bazılarına sordum kaç saattir kuyrukta bekliyorsunuz? Cevap manidar. Üç saatten beri bekliyorum. Daha yarı olmadı. Ama görmeden gitmeyeceğim. Bayram yerine gider gibi insanlar gruplar halinde coşkuyla yürüyor ve hedefleri TCG’yi görmek…

Görenleri izliyorum, yüzlerinden hoşnutluk akıyor, sevinç tezahür ediyor. Halkımız, belli ki tarihindeki gücü, kuvveti, hükümranlığı, mazlumlara kol kanat gerişindeki iktidarı özlemiş.

Tabi ki ben de bu duygular içerisinde tarihte özne olduğumuz günleri hatırlıyor, hem iftiharla, hem ibretle hem de şükran dolu hislerle TCG’yi izliyorum.

Tam bu sırada tarihte Yahya Kemal’in hatırası aklıma geliyor. Yahya Kemal Beyatlı (1884/1958) Topkapı Sarayı’nı gezer. Orada gördüğü manzara ve gerçek karşısında hayranlığını gizleyemez.

İstanbul Topkapı Sarayı’nda Revan Köşkü‘nü ziyaret ederken; uzaktan Kur’ân okunduğunu duyar. Yavaş yavaş sese doğru yaklaşır. Nereden geldiğini kendisine eşlik eden rehberine sorar. Rehber “Hırka-i Saâdet” Dâiresi’nden geldiğini söyler.

“O günden beri bu düşünce bir saat rakkâsı gibi hafızamda sallanıyor. O günden beri hilâfetin Türk kalbinde ne kadar derin bir temeli olduğunu duydum. Hilâfetin makarrı/ merkezi olan İstanbul’da böyle bir makamın yanında dört asırdır durmamış bir Kur’ân sesi olduğunu bilmezdim.

Nice Türkler, hatta nice İstanbullular da bilmezler. Bu sarayın içinde dört yüz seneden beri olmuş ihtilaller, hal’ler (aziller); kıtaller, bu Kur’ân sesini bir an susturamamış. Bu hadiseyi idrak ettikten sonra İstanbul’dan niçin çıkarılmıyoruz? Bu şüpheyi halleder gibi oldum.”

Ben de âcizane TCG’yi görünce Amerika, Avrupa ve çeşitli odaklar Türkiye’nin içişlerine müdahale edecek seviyede ülkede gerçekleşecek seçimlerle ilgilendiğini daha da iyi fark ettim ve kalbim mutmain oldu.

Neden bu dev eseri ve daha nicelerini ortaya koyanların, itibarsızlaştırılmak istendiğini ve insanları nankör tavırlara sürüklediklerin iyice anladım.

TCG’yi görmek lazım. TCG’yi görmek, birçok sinsi planın nasıl yürürlükte olduğunu anlamak için büyük önem arz etmektedir.

İlim sahibi olmak, âlim sıfatını almak, aydın hüviyetine bürünmek kolay gibi görünse de hakkı söylemek daha da zor. Ama o kadar da erdemli bir hareket.

Bu gibi eserleri aziz milletimize mal etmek, büyük bir onur ve hizmettir. Bu hizmeti görmek ve anlatmak ta bir vefadır, bir şükürdür, kadir bilmektir, kıymet bilmektir.

Prof. Dr. Kerim Buladı/ İrfanDunyamiz.com

İrfan Mektebi ↗

Sevdirici, müjdeleyici üslupla yazılmış hayata dair yazılar okumak için tıklayın.

Gönül Dünyamız ↗

Gönül insanlarına dair bam telinize dokunacak yazılar okumak için tıklayın.

Şunlara Gözat

Abdullah bin Mes’ud gerçek bir kahramandı…

Elimizdeki kaynakların bildirdiğine göre Hazreti Dâvûd aleyhis selam, babasının en küçük oğludur ve çobanlık yapmaktadır. …

Bir yorum

  1. Ibrahim Emiroğlu

    Kaleminize sağlık kardeşim.
    Rabbim bizi daim güçlü kılsın ” خذوا خذركم ” (Nisa,71) emri mucibince hareket edenlere fırsat bahşetsin.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.