Valizler dolusu sabırla gidin…

Yurt dışından görevli kafile başkanı olarak gittiğim Hacda Medine’de hacı hanımlar arasında cereyan eden olay bizleri çok derinden üzmüştü. Otel odasında sigara içen bir hacı kızımız, annesi yaşındaki diğer hacı ablamız tarafından ikaz ediliyor. Hacı abla: “Kızım ben astım hastasıyım, sigaranın dumanı bana dokunuyor. Lütfen dışarıda iç” deyince genç olan; “Annemin yanına geldim rahat bir hareket yapamayacak mıyım?” diyerek ona çıkışıyor.

Netice de iş büyüyor ve saç baş yolmalara kadar gidiyor. Otelin önünde bir kardeşimizin ikram ettiği çayı yudumlamak üzereyken, yukarıdan bir hacı hanım canhıraş bir sesle; “Hocam yetişin birbirini öldürüyorlar” diye bağırdı. Bir nefeste o kata çıktığımızda, bir de ne görelim durum çok vahim bir vaziyette. Genç kızımız yaşlı hanımın boğazına saldırmış, tırnaklarıyla her tarafını kan revan içerisinde bırakmış.

Şeytan uğraşır

Zor ayırdık ve bu yaptıklarının kesinlikle doğru olmadığını Allah Resulü’nün civarında böyle bir hareketin kabul edilemeyeceğini söyledik. Hatta Osmanlı’nın Peygamber Efendimiz sallelallahu aleyhi ve sellem’in manevi huzurunda gürültü olmasın diye tren raylarına keçe döşediğini anlattık. Bu minvalde uzun bir konuşma yaptık. Kızımıza yaptığı bu kabalıktan dolayı özür dilemesini tavsiye ettik.

Kızımız özür diledi. Allah razı olsun o hacı hanım da büyüklük göstererek; “Gençliğine bağışlıyorum Rabbim onu affetsin” dedi. İnşallah bir daha böyle bir hata yaşanmaz temennileri ile o ikisini barıştırmış olduk. “Şimdi bunlara ne gerek var, neden anlatıyorsunuz?” diyebilirsiniz. Hacca gitmeyi düşünen kardeşlerimizin bu güzel görevde şeytanın tuzağına düşmemeleri için belki bir yol göstereceğine inandığım için bunları sizlerle paylaşmak istedim.

Bir Hac seminerinde İstanbul baş vaizi Mustafa Akgül Hocamız: “Hoca efendiler! Hacca üç davetle gidilir: Bir, Allah’ın daveti. İki Peygamberin daveti. Üç şeytanın daveti” demişti. Adeta bizler de bu sözü defalarca test ettik. Allah’ın ve Peygamberin davetiyle geldiğine şahit olduğumuz Hacılarımızın o kadar sabırlı, o kadar metanetli, o kadar dirayetli bir şekilde bu güzel görevi yerine getirdiklerine şahit olduk ki… Her türlü meşakkate rağmen, her türlü zorluğa rağmen hiçbir sorun çıkartmadan ibadetlerini yapmanın gayreti içerisinde olduklarını gördük.

Zor bir ibadettir

Hac ibadeti en zor ibadetlerden bir tanesidir. Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem hiçbir ibadeti yaparken; “Ya Rabbi bu ibadeti bana kolay eyle ve benden kabul eyle” diye dua etmemiş fakat Hac ziyaretlerinde bu duayı yaparak bu ibadetin zorluğuna dikkat çekmiştir. Tabi zorluğu nispetinde makbuliyetinin de o derecede dikkat gerektirdiğini bizlere anlatmış oluyor aynı zamanda. 

Hakikaten bizler hacca giderken, kafilemizde olan hacılarımıza ilk yaptığımız konuşmalarda ülkelerinden o mübarek beldelere valizler dolusu sabırla gitmelerini tavsiye ediyoruz. Şeytanın kıdemlilerinin orada vazife yaptıklarını ve kazanmış oldukları o güzel sevapları kaybettirmek için her şeyi yapacaklarını hatırlatıyoruz. Vazifeli hocalarımızın hepsi de hacılarımız ile en güzel bir şekilde ilgileniyorlar. Onların verdiği telkinler bu vazifenin daha kolay bir şekilde yapılmasına katkı sağlıyor.

Bazen espriyle karışık hacılarımıza; “Hac ve umre esnasında üç et yasak” deyince şaşırıyorlar; “Et  yemek neden yasak olsun” diyorlar. Acaba hangi etler diyerekten hayretle soruyorlar. Bizler de “Siyas-et, gıyb-et, ticar-et” diye latife yapıyoruz. Maalesef hac ve umrelerimizde hacılarımızı bu üç hastalıktan bir türlü kurtaramıyoruz ve birçok olaylara sebebiyet veriyor.

Özellikle işin içine siyaset girince bu çok kırıcı tartışmalara yol açıyor. Bazen iki hacımız gayet hoş bir şekilde sohbet ederken araya bir siyaset lakırdısı giriyor ve ortam buz gibi oluyor. Böyle tartışmaların yumruklaşmaya kadar gittiğine bizzat şahit olduk. Hacılarımızın her birisi çeşitli dünya görüşlerine sahip, bu çok normal. Bu farklılıkların kardeşliği bu derece etkilemesine izin vermemek lazım.

Osman Gülşen/ İrfanDunyamiz.com

İrfan Mektebi ↗

Sevdirici, müjdeleyici üslupla yazılmış hayata dair çok güzel yazılar okumak için tıklayın.

Gönül Dünyamız ↗

Gönül insanlarına dair bam telinize dokunacak yazılar okumak için tıklayın.

Şunlara Gözat

Saatçi Osman Efendi Medine’ye doyamazdı…

Konya’nın meşhur hafızlarından Hayra Hizmet Vakfı kurucusu merhum Hasan Hüseyin Varol hocamızın hatıralarını rahmete ve …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.