![](https://irfandunyamiz.com/wp-content/uploads/2025/02/gercegin-bilgisine-uygun-yaklasim-prof-dr-semsettin-dursun.jpg)
İnsan konuşan bir varlıktır ve konuşmalarının birbiriyle çelişmemesi, bununla beraber sözleriyle eylemlerinin çelişmemesi onun tutarlı olduğunu gösterir. Konuşan insana “natık” denir, konuşulana “nutuk” denir. Bu ikisinin “mantık” kelimesi ile etimolojik olarak kök anlamları aynıdır. Eğer natıkın nutku mantıklı değilse, bir paradoks/ çelişki var demektir.
İletişim mantık çerçevesinde olmazsa insanlar arasındaki ilişkilerde kaos meydana gelir. Konuşan bir varlık olarak insan, hayatının her aşamasında mantık esasları çerçevesinde hayatını inşa etmek durumundadır. Makul olan budur. Yani akla uygun, gerçekçi olan böyle bir tutum ve tavır içinde olmak, âlemin özü, özeti demek olan insan için elzemdir.
Çelişkili yaklaşım
İnsana yakışan çelişkili bir hayatı yaşamak değil; makul, fıtrata uygun bir hayatı tercih etmektir. Dünyada kişi sayısı kadar kişilik vardır. İnsanların kişilikleri parmak izleri gibi kendilerine özgüdür. Bu kişilikleri bu yönde eğiterek, toplumda rol model insanlar olarak, toplumun olumlu yönde yönlendirilmesinde bir katma değer sunacak hale getirebiliriz.
Maalesef insanların çoğunda paradoksal dediğimiz çelişkili yaklaşım tarzı çok yaygındır. Adamına göre, zamanına göre, güce ve imkâna göre yapılan davranış değerlendirilmekte, objektif olmayan kıstaslarla sonuca ulaşılmaktadır. Bu da toplumda güven duygusunu sarsmakta, erdemsiz tavırların yaygınlaşmasına sebep olmaktadır.
Liseli bir genç anlatmıştı, bir adam kalabalık bir otobüse binebilmek için; “Kardeşim neden ilerlemiyorsunuz, boş yerleri doldurun” diyerek otobüse binmiş. Bir durak sonra başkaları; “Biraz ilerleyin” dediklerinde; “Yer mi var ki ilerleyelim?” diye oradakilere çıkışmış. Yani dışarıdaki bir konumdayken başka, içerideki bir konumdayken başka bir tavır almış. Bu objektiflikten uzak bir tavırdır.
Objektif olmalı
Bir insan yönetilirken eleştirdiği şeyleri yönetirken yapıyorsa, bir parti muhalefetteyken eleştirdiklerini iktidara gelince yapıyorsa işte bunlar da çelişkili tavrın örnekleridir. Bir yerde bir selam ile gelen işini görebiliyorsa, hak hukuk güçlü için varsa, orada hakikatin ve vicdanın adalet kıstası rafa kaldırılmıştır.
Bir şey bir yerde doğruysa, her yerde doğrudur. Mesela çemberin çevresinin çapa oranı, Pi sayısı dediğimiz, 3.14’tür. Dünyanın her yerinde herhangi bir çemberin çevresinin çapa oranı, dünyanın çevresinin ekvatora oranı pi sayısıdır. Bu değişmez. Bana göre, sana göre, ona göre farklılık göstermez.
Olayları ve olguları değerlendirirken bu perspektifle yaklaşmak gerçekçi yaklaşımın gereğidir. Bediüzzaman Said Nursi; “Hakikatin hatırı hiçbir hatıra feda edilemez derken” gerçeğin bilgisine yani hakikate uygun bir yaklaşımı önermektedir. Menfaatçi yaklaşım, duygusal yaklaşım, adamına göre yaklaşım ve ırkçı yaklaşım gibi yaklaşımlar gerçekçi yaklaşımın katilleridir. Bir anekdot anlatılır:
Bir anekdot
Adamın biri Amerika’nın New York şehrinde Central Park’ta yürüyüş yaparken, aniden kuduz bir köpeğin küçük bir kıza saldırdığını görür. Koşar ve köpekle boğuşmaya başlar. Hayli bir uğraştan sonra üzeri yara bere içinde kaldığı halde köpeği öldürür. Ama küçük kızın da hayatını kurtarmıştır.
Son anda bu sahneyi gören bir polis, nefes nefese olay yerine koşar ve adamın yanına gelir. Sarılıp teşekkür ettikten sonra; “Sen bir kahramansın, yarın bütün gazeteler seni yazacaklar. Ve göreceksin başlık da şöyle olacak; Cesur New Yorklu küçük kızın hayatını kurtardı.”
Adam; “Ben New Yorklu değilim ki” der. Polis; “Fark etmez, bu durumda gazeteler şunu yazacaklar; Cesur Amerikalı küçük kızın hayatını kurtardı” der. Adam; “Ama ben Amerikalı da değilim” der. Polis; “O halde nerelisin?” diye sorunca adam Iraklı olduğunu söyler. Adam ertesi gün gazeteleri aldığında şöyle bir başlıkla karşılaşır: “Radikal İslamcı, masum Amerikan köpeğini öldürdü!”
Bir olay ya da bir olgu karşısında kişilerin, ırkına, cinsiyetine, diline, dinine ve memleketine göre farklı cevaplar vermek, farklı tutumlarda bulunmak; ne insanidir, ne İslamidir, ne ilmidir ne gerçekçidir. Dünyamızı yaşanmaz hale getiren bu ırkçı yaklaşımlardır. Dünyamızı zehirleyen bu yaklaşımlardan kurtulmadıkça, insanlığın huzur bulması mümkün değildir.
Prof. Dr. Şemsettin Dursun/ İrfanDunyamiz.com
Şahsiyet Gelişimi↗
Müslümanca hassasiyetlerle yazılmış kişisel gelişim yazıları okumak için tıklayın.
Adab-ı Muaşeret↗
Sosyal hayattaki edep ve görgü kurallarına dair yazıları okumak için tıklayın.