Ey anneler babalar adil olun

Yüce Allah mutlak adildir ve hikmet sahibidir her türlü noksandan münezzehtir. Böyle iman ederiz. Adaletinin gereği şeriatında her şeyi yerli yerine koymuş, hükümlerini beyan etmiştir. Yaratmasında ve emretmesinde zerre kadar boşluk yoktur. Bu söylediklerimiz makro âlem için de mikro âlem için de geçerlidir. Evren için koymuş olduğu yasalar ne kadar muntazam ise insan için koymuş olduğu yasalar da o kadar mükemmeldir.

Adaletinin tecellisi olarak her hak sahibine hakkını vermiştir. Nisa Suresi’nde miras ile alakalı hükümler tafsilatlı şekilde açıklanmıştır. Müslüman bir kimse bu ayetlerdeki taksimatın doğruluğuna iman eder ve rasyonel bir anlayışa kapılarak ayetlerin tartışmasını yapmaz.

Biz bu anlamda mirasın tahlilini, infakın hikmetini, vasiyetin yerini ve önemlerini burada anlatmayacağız. Zira biz Allah Teâlâ’nın “el-Adl” isminden gerekli payı almalarına bağlı ebeveynin maddi konulardaki adaleti üzerinde duracağız. Eğer onlar maddi konularda adaletli davranmayacak olurlarsa, zulümden ayrı olarak çocuklar arasında husumet ve fitne ortaya çıkar. Fitne ateşinin ne kadar kötü ve zararlı olduğunu her aklı selim insan bilir.

Örnek Resulullah’tır

Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem, hane halkı başta olmak üzere her an adalet üzerine hareket etmiştir. Eşlerine ve kızlarına nasıl davrandığı ve zulümden her zaman beri olduğu kitaplarda müsellemdir. O, çocukları arasında âdil olmuş ve çocuklarına haklarını vermiştir.

Bize de çocuklarımız arasında adaletli olmayı sünnet bırakmıştır.

Adalet konusunda titiz davranan Peygamberimiz, bir gün Medineli dostlarından birinin evine misafir olmuştur. İçeride ev sahibinin çocuklarına farklı muamele yaptığını görmüştür. Erkek çocuğunu öpüp kız çocuğunu öpmeyen bu sahabisine şu uyarıyı yapmıştır: “Keşke çocuklarınız arasında adaletli olsaydınız. Öpücüklerinizde adil davranarak çocuklarınıza daha yakın olunuz.” (Abdurrezzak, Musannef, c.ıx, s.100)

Çocuklar arasında öpücüklerde bile adaleti emreden Efendimiz, zulme medar olabilecek hiçbir davranışta bulunmadığı gibi şahitlikte bile bulunmamıştır. Sahabeden Beşir bin Sad, çocuklarından Numan’a mal bağışlamak istemiş ve bu duruma Peygamber Efendimizi de şahit tutmayı arzu etmiştir.

Resulullah sallellahu aleyhi ve sellem, diğer çocuklarına da aynı şekilde bağışta bulunup bulunmadığını Beşir’e sorunca, “hayır” cevabını almıştır. Bunun üzerine zulme şahitlik edemeyeceğini ve tek taraflı bağışından vaz geçmesini söylemiştir. (Abdurrezzak, Musannef, c.ıx, s.96)

Beşir de yaptığı hatadan rücu etmiştir. Böylece çocuklar arasında adaleti sağlamak da Peygamberimiz’den bizlere sünnet kalmıştır.

Maalesef bazı anne babalar çocukları arasında ayrım yapıyorlar. Birisine para veriyor, ötekisine araba veriyor, diğerine hiçbir şey vermiyor. Bu bir zulümdür.

Adelet esastır

Şu da unutulmamalı ki; “İnsan nereden mal kazandığından sorgulandığı gibi, nasıl ve kime infak ettiğinden de hesaba çekilecektir.” (Tirmizi, Sıfat’ü-l Kıyame, c. IV, s. 612)

Eğer adil olmayan bir dağıtım söz konusu ise failleri Allah katında hesaplarını vereceklerdir.

Peygamber Efendimiz’den bize böyle bir sünnet kalmasına rağmen bazı babaların çocuklar arasında ayırım yapmaları ve bir kısmını mağdur etmelerini anlamak mümkün değildir.

Yapılan bu yanlışlar çocuklar arsında tamiri imkansız kırgınlıklara sebep olmaktadır. Bazen de sınırı zorlayan çocuklar saygı sınırlarını aşarak ebeveynlerine isyan ettikleri için ilahi gazabı celp edecek davranışlar ortaya koyabilmektedirler.

Bu suçların işlenmesinde elbette anne-babaların da suçları vardır.

Ülkemizin birçok yerinde ise erkek çocuklar tercih edildiklerinden dolayı kızlar büyük mağduriyetler yaşamaktadırlar.

Ebeveynler mallarını daha sağlıklarında dağıttıkları için, mirasa konu olacak bir mala sahip olmaları mümkün olmayan bu kesim ömür boyu yoksulluğa mahkum edilmektedirler.

Unutmayalım ki yapılan zulümdür.

Allah ve Resulü zulümden beridirler; Müslümanların da zulümden uzak olmaları imanlarının zorunlu sonucudur.

Dr. Mehmet Sürmeli/ İrfanDunyamiz.com

ÇOCUK EĞİTİMİNE DAİR BAZI YAZILAR

Çocuk Eğitimi ↗

Çocuk eğitimini batılı pedagojiyi esas almadan işleyen yazılar okumak için tıklayın.

Aile Okulu ↗

Mutlu evlilik ve huzurlu aile konusunu ele alan seçme yazılar okumak için tıklayın.

Şunlara Gözat

Ali Ulvi Kurucu’nun hicreti….

1930’lu yıllarda Ali Ulvi Kurucu Bey’in babası İbrahim Efendi mahalle camiinde imamlık yapmaktadır. Din eğitiminin …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.