Dimağlarda iz bırakan eser…

Baskısı tükenmiş, satışta olmamasına rağmen nasıl gündemime girmişti şu an hatırlayamıyorum. Fakat daha ismini duyar duymaz hele biraz da içeriğinden haberdar olunca muhakkak okumalıyım demiş; öyle bir iştiyakla aramış ve bulmuştum kendisini. Şimdi yine öyle bir tevafukla yeni baskıdan çıktığını gördüm çok memnun oldum.

Evet Ebubekir Hocamızın Hazreti Ömer ve Nebevi Sünnet kitabından bahsediyorum. Benim tesirinde kaldığım ve dimağımda iz, damağımda lezzet bırakan kitaplardan biriydi; bu sebeple hakkında bir iki kelam ile düşüncelerimi ifade etmek istedim.

İlmi bir eser

Kitap Hocamızın doktora tezinin basılmış hali. Hocamızın ifadesiyle; bilhassa günümüzde yaygın hale gelen reformist ve modernistlerin Hazreti Ömer radıyellahu anh’ın İslam tarihinde birçok alanda ilkleri temsil eden uygulamalarından hareketle onun Kur’an ve sünneti serbestçe yorumladığı tezini incelemek üzere kaleme alınmış.

Konuya yönelik rivayetlerin birini veya birkaçını değil de tamamını ele alarak, sıhhat durumlarını tek tek tespit ederek neticeyi ortaya koyma şeklinden ne kadar titiz ve özverili bir çalışma yürütüldüğünü ilk bakışta görebilirsiniz.

Hazreti Ömer’in hilafet dönemine umumi bir bakışla konuya giriş yapılmış ve bu dönemde icra ettiği idari ve sosyal reformlar, kültürel durum ve dış münasebetlerdeki tavrı kısaca ele alınmış. Ardından onun nazarında Sünnet’in yeri ve değeri, kendisinin hüküm verme hususunda kuran ve sünneti okuma ve anlama tarzı konu edilmiş.

Cevaplar eserde

Burada hazreti Ömer sünnetleri tesbit edip yazıya dökmekten neden vazgeçti, hadislerin yazımı konusundaki tavrını nasıl anlamalı, hadis rivayeti hususunda olumsuz bir tavır takındığına dair rivayetler genele teşmil edilmeli mi, çok hadis rivayet eden sahabileri gerçekten hapsetmiş midir gibi pek çok spekülatif sorunun cevabını bulabilirsiniz.

Ardından Hazreti Ömer’in uygulamalarının genel bir tasnifini ve bazı Kur’an ve Sünnet’e aykırı olduğu iddia edilen uygulamalarının birer birer delilleriyle ele alınışını bulacaksınız. Burada da çok titiz bir çalışma yürütüldüğünü, ilmi ahlaka yakışır bir tavırla meselenin nasıl tahkik edildiğini görmek benim hocaya saygımı bir kat daha artırmıştı.

Ben kitabı okurken Hazreti Ömer’in nezdinde sahabenin; yüklendiği misyonun son derece idrakinde olması ve buna uygun bir şekilde hareket etmek için azami gayret göstermesi dikkatimi çekmişti. Yine hadislerin toplanması ve tasnifi ile ilgili mevzuları zihnimde oturtmak için çok önemli ipuçları buldum burada. Hatta mezheplerin teşekkülü ile ilgili bazı meselelere bile zihnimde kaynaklık etti diyebilirim. İslam hukukunu ve temel kaynaklarını anlayabilmek için bu 3 devri iyi bilmenin çok önemli olduğunu düşünüyorum.

Hazreti Ömer’e olan deruni muhabbetim zaten izahtan vareste. Baba gibi, dağ gibi, tek başına devlet bir adam Hazreti Ömer. Dinin muhafazası ve ikamesi konusunda da muhkem bir tavrı var. Yine pek çok defa, pek çok konuda onun o mukavemetli tavrını da göreceksiniz bu kitapta. Mesela yabancı kültürlerle münasebetimizde onun anlayış ve tavrının çağa ışık tutacağını düşünüyorum. Mübarek zaten muazzam bir basiret ve feraset sahibi ki; tarih de muvafakat-ı Ömer denen vakıa ile bunun şahididir.

Mevlamız, Efendimiz sallallahu aleyhi ve selleme, onun al ve ashabına salât ve selâm eylesin. Bizlere onları tanımak ve anlamak yolunda bir ufuk açan hocalarımızdan da kat kat razı olsun. Amin…

Özlem Par Sefir/ İrfanDunyamiz.com

Tavsiye Kitaplar ↗

Tavsiye kitap listemize ulaşmak için tıklayın.

Seçme Şiirler ↗

Seçkin şairlerin en güzel şiirlerini okumak için tıklayın.

Şunlara Gözat

Mutluluk bir sırdır…

Mutluluk mutsuzluğun içinde bir sırdır. Mutsuzluk da mutluluğun içinde bir sırdır. Daimi mutluluk yoktur. Yedi …

2 Yorumlar

  1. Ebubekir hocanın ilmi birikimi, edebi, irfanı, ve nezih haliyle günümüzün yerli oryantalistlerine cevaplar verişini her zaman takdir ederim. Sünnet’e saldıranlara cesaretle verdiği cevaplar, gerçekten yerinde ve isabetli. Aynı zamanda bunu bir sisten halinde devam ettirmekte. Ehl-i Sünnet akaidini savunuşu, iftiraların gerçek olmayışı ya da yanlış anlamaları tatlı ve yerinde bir üslupla anlatması, bazen bizzat isimler vererek kimlere cevap verdiğini de belirtmesi, toplum ve gençliğimize büyük bir hizmet, Allah’ın dinini savunma adına da çok önemli bir mücadeledir. Bu usul ve üslupta aynı zamanda; “Rabbinin yoluna hikmet ve güzel öğütle davet et,” ayet-i kerimesinin uygulanışı da var. Allah c.c kendisinden razı olsun ve bu mücadelesinin hem devamını hem de başarısını lûtfeylesin.

  2. Var ol Hocam

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.