Sohbet meclisi adabı

Sohbet meclisinde edebimize çok dikkat etmeliyiz. Evvela kimlerle oturup kalkıyoruz; bunun muhasebesini yapmalıyız. Bize Allah’ı hatırlatan, haliyle örnek olan kimselerin meclisinde bulunmaya gayret göstermeliyiz.

Allah azze ve celle şöyle buyuruyor: “Sizi bu yakıcı ateşe/Sekar’a sürükleyen nedir? Onlar derler ki: Biz namaz kılanlardan değildik. Düşkün kimseyi doyurmazdık. Batıla dalanlarla biz de dalardık. Ceza gününü de yalanlardık.” (Müddessir, 42-47)

İlim meclisleri

İlim meclisleri imanımızın kuvvetlenmesine vesile olur. Bundan dolayı haftalık sohbetlere devam etmek gerekir.
Hazret Muâz radıyellahu anh’ın Allah’ı zikrederek imanı güçlendirmek gerektiğini anlatmak üzere, “Gelin, bir saat oturup mümin olalım” dediği nakledilmiş.
(Buhârî, “Îmân”, 1)

Elbette ki, Rasûlullah sallellâhu aleyhi ve sellem döneminde tedavülde olan “saat” ifadesi, bu günkü gibi, 60 dakika için kullanılmazdı. “Çok uzun olmayan, orta düzeyde bir süre” anlamında ifade edilmekteydi. Bu nedenle Muaz radıyellâhu anh’ın sözünü “Bir süre, bir müddet” şeklinde anlamalıyız. Yani gelin bir zaman Kur’an’ı Kerim okuyalım tefekkür edelim böylece imanımız kuvvet bulsun ve imanın halâveti oluşsun anlamında.

Gıybet meclisi ne kötüdür

Gıybet, iftira ve buna benzer meclislerde uzak durmak gerekir. İbrahim en-Nehaî der ki: “Kişi bir toplulukla beraber oturur. Sonra Allah’ın razı olacağı bir söz söyler ve bu sebeple hem onu hem de etrafındakileri rahmet kaplar. Ve yine kişi bir toplulukla beraber oturur. Sonra Allah’ı kızdıracak bir söz söyler, bu sebeple hem onu hem de etrafındakileri Allah’ın gazabı kaplar.(Sünenu Said bin Mansur, 4/1407)

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem, hayır üzere kurulmuş meclislerden istifade etmeyi ve oralardan faydalanmayı bizlere emretmiştir. Nebi Zişan Efendimiz şöyle buyurur: “Cennet bahçelerine uğradığınız zaman oralarda otlayın/faydalanın.” Sahabe dedi ki:

– Ey Allah’ın Rasûlü! Cennet bahçeleri de nedir? Rasûlullah sallellahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

– Zikir halkalarıdır.” (Tirmizi, Daavat 82) Diğer bir rivayette de şöyle der: “Cennet bahçeleri, ilim meclisleridir.”

Bir başka hadis-i şerifte şöyle buyurulur:

“Her hangi bir topluluk Allah’ı anmak için oturursa gökten bir münadi onlara: “Haydi, günahlarınız bağışlanmış ve kötülükleriniz iyiliklerle değiştirilmiş olarak kalkın” diye seslenir.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned; Silsiletu’l Ehâdîsi’s Sahîha, 2210)

Zikir ehli olalım

“Kim bir yere oturur da orada Allah’ı zikretmez/anmaz ise, Allah’tan ona bir pişmanlık yazılır. Kim bir yere yaslanır orada Allah’ı zikretmez (anmaz) ise, Allah’tan ona bir pişmanlık yazılır.” (Ebû Dâvûd, 4/264)
“Bir cemaat, Allah Teâlâ’nın evlerinden bir evde toplanıp Allah’ın kitabını okur ve onu aralarında müzakere eder, anlayıp kavramaya çalışırlarsa, üzerlerine sekinet iner ve kendilerini rahmet kaplar. Melekler onları kuşatırlar, Allah Teâlâ da onları kendi nezdinde bulunanların arasında anar.” (Müslim, Zikir, 38)

Sohbete gelenlere ve ilim meclislerinde kardeşlerimize karşı yumuşak davranmak ve nezaket içinde iletişim kurmak gerekir. Resulullah sallellahu aleyhi ve sellem Efendimiz şöyle buyuruyor: “Şüphesiz ki, yumuşaklık (nezaket/ kibarlık) hangi işte bulunursa, onu güzelleştirir; hangi işten de çıkarılırsa onu çirkinleştirir.” (Müslim, Birr, 78)

Yer açın

Meclise gelenlere yer açmak ve yardımcı olmak gerekir. Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Ey iman edenler! Size; “Meclislerde yer açın” denildiği zaman yer açın ki, Allah da size genişlik versin. Size; “Kalkın”, denildiği zaman da kalkın ki, Allah içinizden inananların ve kendilerine ilim verilenlerin derecelerini yükseltsin. Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.” (Mucadele, 11)

Rasûl-i Ekrem Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem; Abdullah bin Amr radıyellahu anh’tan rivayet ettiğine göre şöyle buyurmuştur: “İzinleri olmadıkça iki kişinin arasını ayırıp oturmak hiçbir kimseye helal değildir.”(Ebû Dâvûd, Edeb, 24)

Nebiyy-i Muhterem sallellahu aleyhi ve sellem Efendimiz; İbn-i Ömer radıyellahu anh’tan rivayet ettiğine göre şöyle buyurmuştur: “Bir kimse, bir kimseyi oturduğu yerden kaldırıp, sonra oraya oturmasın. Fakat yer açın ve genişleyin!”(Müslim, Selâm, 11; Buhârî, İsti’zân, 31-32)

Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdular: ’Üç kişi olduğunuz zaman, başka insanlarla karışıncaya kadar iki kimse diğer üçüncüyü bırakıp gizli konuşmasın. Bu yasak, o üçüncüyü üzeceğinden dolayıdır.” (Buhârî, İsti’zân, 47)

Berâ radıyellâhu anh’tan rivayet edildiğine göre, Rasûlullah sallellâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “İki Müslüman karşılaştıklarında musâfaha ederlerse, birbirlerinden ayrılmadan önce günahları bağışlanır.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 143)

Ebû Berze radıyellâhu anh şöyle anlatır: “Rasûlullah sallellâhu aleyhi ve sellem meclisten kalkmak istediğinde, son söz olarak: ‘Sübhâneke Allahümme ve bihamdike eşhedü en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyke’ yani ‘Allah’ım! Seni her türlü noksan sıfatlardan tenzih ve hamdinle tesbih ederim. Senden başka bir ilâh olmadığını kesinlikle belirtirim. Senden bağışlanmamı diler ve sana tövbe ederim’ duasını okurdu. Bunun üzerine bir adam:

– Ey Allah’ın Rasûlü! Şüphesiz ki sen, daha önce söylemediğin bir söz söylüyorsun! dedi. Rasûlullah sallellâhu aleyhi ve sellem:

“Bu söylediğim sözler, mecliste işlenen hata ve kusurlara keffârettir” buyurdu. (Ebû Dâvûd, Edeb, 27)

Abdülkerim Temizcan/ İrfanDunyamiz.com

  • Öğrendiklerimiz:
  • İlim meclislerine devam etmek gerekir. Böyle yapmak adeta manevi bir şarjdır.
  • Sohbet arkadaşlarını sadıklardan seçmek gerekir. Çünkü insan etkileyen ve etkilenen bir varlıktır.
  • Bir meclise girildiğinde sohbet başladıysa selam vermeden uygun bir yere oturulur. Eğer henüz başlamadıysa selam verilip kimsenin arasını açmadan uygun bir yere veya gösterilen mekâna oturulur.
  • İkram veya musafaha yapmaya o meclisin en bilgini ve yaşlısından başlayıp sağ tarafından devam etmek gerekir.
  • Büyükler konuşurken sözlerini kesmemek ve mecliste ilim olarak üstün olanlara daha fazla söz hakkı verip edeben dinleyip istifade etmek gerekir.
  • Yanlış anlaşılmaya vesile olacak şakalardan sakınılmalıdır.
  • Bir soru yöneltileceği zaman usulüne uygun kısa ve öz sorulmalıdır.
  • Bir sohbet meclisinde evin eşyalarına lüzumsuz yere göz gezdirmek veya izinsiz kütüphaneyi inceleyip kitap almak doğru değildir.
  • Sohbet meclisine girerken en fazla üç kere zile basmak, ders başlamadıysa selam vermek ve musafaha yapmak gerekir.
  • Asr Suresi’ni veya Peygamberimizin öğrettiği dualarla ilim meclisinden ayrılmak gerekir.

Adab-ı Muaşeret

Sosyal hayattaki edep ve görgü kurallarına dair yazılar okumak için tıklayın.

Şahsiyet Gelişimi↗

Müslümanca hassasiyetlerle yazılmış kişisel gelişim yazıları okumak için tıklayın.

Şunlara Gözat

Somuncu Baba’nın huzurunda…

On dördüncü yüzyılda Ankara’nın Çubuk Çayı kenarındaki Solfasol köyünde doğan Hacı Bayram-ı Veli, talebelik döneminin …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.