2002 yılı Ramazan ayında okuluma; o zamanki ismiyle Belediye İlköğretim okuluna gidiyorum. Yolumu kısaltmak için otogardan karşıya geçeceğim.
Kıyafeti biraz yıpranmış tanımadığım orta yaşın biraz üzerinde gösteren bir bayan beni görünce beklememi isteyen bir işaret yaptı. Gelirken hafif aksak yürüyordu.
Malum Ramazan aylarında otogarlarda yardım isteyen dilenciler çoğalır. Ben de bunlardan olduğunu düşünerek, derse yetişmem gerektiğinden beklememek için elimi cebime attım ve bozuk para aldım, hemen verip gitmek istiyordum. Belki ihtiyaç sahibidir diye düşünüyorum.
Allah’tan kadın yanıma gelmeden; “Siz, Ali Uslu’sunuz değil mi?” dedi. “Evet” deyince, oğlunun selamı olduğunu, oğlunun üniversitede okuduğunu, orta okulda çocuğunun dersine girdiğimi, çocuğunun beni çok sevdiğini vs. söyledi. Çocuğunun yetişmesindeki katkımdan dolayı teşekkür etti.
Çocuğun bana özel selamı var mıydı bilmiyorum. Belki de bu mazlum Anadolu kadını çocuğunun iyi bir fakültede okuma sevincini, öğrencim olduğu için benimle paylaşmak istemişti.
Beni asıl ilgilendiren şey ise önyargılarımızın bizi ne hale getirdiği oldu.
İyi ki kadın konuşmadan para vermeye kalkmadım.
Yoksa hatamı nasıl telafi edebilirdim ki?
Ali Uslu/ İrfanDunyamiz.com
İrfan Mektebi ↗
Sevdirici, müjdeleyici üslupla yazılmış hayata dair yazılar okumak için tıklayın.
Gönül Dünyamız ↗
Gönül insanlarına dair bam telinize dokunacak yazılar okumak için tıklayın.