Allah feyizlerini bol kılsın…

Konya’nın meşhur hafızlarından Hayra Hizmet Vakfı kurucusu merhum Hasan Hüseyin Varol hocamızın hatıralarını rahmete ve Fatihalara vesile olması niyeti ile yayınlamaya devam ediyoruz.

Uzun yıllar Sami Efendi hazretlerine çok ciddi ve samimi hizmetler yapmış bir ağabeyimizdi. Zaman zaman Sami Efendimiz tarafından Anadolu’daki ihvana sohbet etmek üzere gönderiliyordu. Sami Efendimizden sonra ihvanın en çok tanıdığı bir zattı.

Son derece halim selim birisiydi. Asaleti vardı. Zengindi ve bu zenginliğini Allah yolunda harcayabiliyordu. İstikbal vaad eden bir zattı. Biz kendisini böyle tanıyor ve biliyorduk. İrşada ehil birisi olarak yetkili kılınan, Sami Efendi hazretleri tarafından mektup bırakılan birisiydi.

Hacı Musâ Efendi Hazretlerinin irşada başlaması üzerine ihvanın pek çoğu onun etrafında toplandı. Çeşitli vilayetlerde yeni halifeler görevlendirildi. Bu esnada Konya’mızda da Dr. Hulusi Baybal’ın bu iş için görevlendirildiğini öğrendim.

İstanbul’da tanıdım

Konya’da herkesin bildiği, tanıdığı bir kişiydi Dr. Mehmet Hulûsî Baybal… Tarikat ve tasavvuf meydanında da aktivitesi vardı. Gayretli, atılgan, hizmet etmeyi bilen bir kardeşimizdi. Ben kendisini 1952 yıllarında İstanbul‘da okurken tanıyordum. Onlar da bir grup arkadaş tıpta okuyorlardı.

Sonradan İstanbul Müftüsü olan Abdurrahman Şeref Güzelyazıcı hem âlim hem mutasavvıf bir zattı. Haftanın Çarşamba akşamları onun evinde sohbet edilirdi. Çeşitli semtlerden insanlar oraya gelirler ve sohbete katılırlardı. İşte o sohbetlerde çay işini Dr. Mehmet Hulûsî Baybal yürütürdü. Hatta Abdurrahman Hoca ona “doktor, sen baybal mısın, çaybal mısın?” diye latife ederdi.

Hacı Nazif Çelebi isminde zengin bir armatör zat vardı. Onun evi İstanbul Üniversitesi’ne yakındı. Geniş bir salonu vardı. Her Cumartesi günü akşamları da orada konferanslar verilirdi. Çok kalabalık olmasına rağmen Dr. Ağabey herkese çay yetiştirirdi. Yani hizmeti çok seven birisiydi. Allah rahmet eylesin.

Şeyh Musa Topbaş Efendi hazretleri vefat edinceye kadar çok güzel hizmetler yapıldı. Şeyh Musa Efendi’nin Konya’da tek halifesiydi. Konya ihvanı da çok kalabalıktı. Bir problem çıkmadan uzun zaman devam etti: sonra hem doktor, hem Musa Efendi vefat etti, Allah rahmet eylesin…

İnsana hizmet

Bildiğim kadarıyla Hacı Musa Topbaş Efendi hazretleri vefatından önce oğlu Osman Efendi’yi görevlendirdi. Kısa bir zaman sonra da ahirete irtihâl etti. Cenâb-ı Hakk rahmet eylesin. Sami Efendimizin cemaatinin büyük bölümü Musa Efendi hazretlerinden sonra oğlu Osman Nûri Efendi’ye bağlandı.

Osman Nûri Efendi maneviyatın kuvvetli olduğu bir evden ve çevreden geldiği için göreve geldiği günden beri her gün biraz daha manevi tekamül ve terfi içerisinde olduğunu, kemal ve temkin hâliyle göstermektedir.

Kur’an’a ve İslam’a hizmet hareketi, insana hizmet duygu ve düşüncesine sahip, elindeki maddi ve manevi bütün imkânları bu yönde çekinmeden kullanabilen bir zâttır. Bendenizin bu zâta karşı bir saygım ve sevgim vardır.

Özellikle insana dönük çalışmaları onun gerçek bir mücahid olduğunu gösterir. Konya’ya her geldiklerinde bendenizi çağırırlar ve kendisiyle görüşmek nasib olur. Çok kalabalık bir cemaatin yükü omuzlarındadır. Rabbim kolay getirsin…

1976 yılında Hayra Hizmet Vakfı için yardım toplamak maksadıyla İstanbul’a gitmiştim. Yolum, Eyüp Körfezindeki halı fabrikasına uğradı. Sordum Osman Efendi oradaymış. Kendisinden randevu aldım ve saatim gelince yanına girdim. Hoş beşten sonra sebeb-i ziyaretimi anlattım.

Konya’da görüştük

Sonraki yıllarda Konya’ya her geldiğinde buluştuk. Her defasında vakfı sorarlardı. Verdiğim cevaplardan o da memnun olur ve dua ederdi. Bir defasında; “Merhum pederim sizin Kur’an okumanızı çok severlerdi ve her zaman, fırsat buldukça hep sizi dinlerlerdi” diye ifade etmişlerdi.

Kendileri de sohbetlerde benim bulunmamı, Kur’an okumamı ve cemaate namaz kıldırmamı hep arzu etmişlerdir. Hatta rahatsızlığım dolasıyla da olsa bunu yapmadığım zaman sorarlar ve üzülürlerdi. Merhum babası gibi o da çok kibar, efendi ve halim selim bir zattır. Rabbim muvaffak kılsın.

Görüyorum ki her gün gençleşen ve artan çok kalabalık bir cemaatle yola devam ediyorlar. İhvanın dersleriyle ilgilenen genç halifelerle dikkat çeken bir cemaatleri var. Allah feyzlerini bol kılsın…

İhvanın dersleriyle ilgilenen görevlilerden birisi benim yakınımdır. Zaman zaman kendisiyle görüşüp konuşmalarda bulunurum. Dünyanın hemen her yerinde, özellikle Asya, Afrika, uzak doğu ve benzeri ülkelerde İslamî kurum ve kuruluşlar eliyle insana, İslam’ı ulaştırmaya çalışıyor ki, bu durum bir büyük zatın cihad tarifine çok uygun düşüyor. O zat diyor ki: “Cihad, İslam’la insanın arasındaki bütün manileri bertaraf etmektir.”

Bendeniz bu yönde olaylara şahit ve muttali oldukça göz yaşlarıma hâkim olamıyorum. Rabbim başarılı kılsın…

(Not Bu yazı merhum Hafız Hasan Hüseyin Varol Hocamızın “Yaşadıklarım ve Gördüklerim” adlı Hatırat kitabından kısaltılarak derlenmiştir. Başlıklar sitemize aittir. Geçmişlerimiz için Fatihalara ve dualara vesile olması niyazı ile.)

Hasan Hüseyin Varol/ İrfanDunyamiz.com

Gönül Dünyamız ↗

Gönül insanlarına dair bam telinize dokunacak yazılar okumak için tıklayın.

İrfan Mektebi ↗

Sevdirici, müjdeleyici üslupla yazılmış hayata dair yazılar okumak için tıklayın.

Şunlara Gözat

Hacıveyiszade merhamet aşılardı…

Konya âlimlerinden Hacı Veyis Efendi eşine az rastlanılan faziletlere sahip müstesna bir şahsiyettir. Çevresi tarafından …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.