
Yaz ayları olunca Avrupa’da yaşayan kardeşlerimiz tatil için Türkiye’mize geliyorlar, hem hasret gideriyorlar hem de sıla i rahim yapıyorlar. Bu dönemde fazla programlar olmuyor. Tatil bitince özellikle Eylül ayında tekrar programlar başlıyor. Avrupa’daki kardeşlerimiz bu programlar sayesinde daha canlı bir şekilde davet ve tebliğ çalışması yapmış oluyorlar.
Biz de 2025’in son çeyreğinde, bu münasebetle önce Almanya Ludwigshafen Aemi İslam cemaatine davet edildik. Çok güzel programlar oldu. Oradaki insanların kardeşlik duyguları içerisinde çalışmalarını gördüğümüzde çok mutlu oluyoruz. Kermesler yapıyorlar; kadını, erkeği, gençleri ve öğrencileriyle yardımlaşarak karınca misali cıvıl cıvıl haldeler. Hele çocukların halini bir görseniz, nasıl da neşeliler.
Kardeşlik ruhu
Orada karşılaştığım bir sahne çok hoşuma gitti. Nurettin isminde özürlü bir kardeşimiz vardı, elleri ve ayakları tutmuyordu. Nurettin’e yemek yedirirken insanların gönülden gelen sevgiyle gayretlerini görmek beni çok mutlu etti. Bir arkadaş yemek yedirirken diğeri geldi; “Yeter Nurettin’i bana bırak, biraz da ben sevap alayım” deyince çok duygulandım.
Düşünün İslam kardeşliği duygusuyla özürlü kardeşlerimizle anne babalarından daha ziyade cemiyet içerisindeki insanların ilgilenmeleri, onlara yemek yedirmeleri ne kadar güzel bir kardeşlik tablosudur. Belki bunları okumak veya anlatma sıradan gelebilir ama bunlara şahit olunca inanın insan çok duygulanıyor. Hele o yaşlılara gösterilen hürmet, hizmet etmeler, koşturmalar ne güzel bir tablo.
Alemi İslam cemaatinin başkanıyla beraber teşkilat içinde gezerken küçük bir kız çocuğunun ağladığını gördü; “Niye ağlıyorsun kızım?” dedi. “Kardeşime bir şeyler almak istiyorum da param yetmedi” dedi. Başkan çocuğa istediği oyuncaklardan aldı. İşte bunun gibi davranışlarla küçük yaşta yavruları oralara alıştırıyorlar. Onları kendi aralarına alıp namaz kıldırıyorlar, çeşitli kamplara götürüyorlar, yani Avrupa’da bir gayret var anlayacağınız.
Ara sıra da Avrupa’da dünyaya gelmiş, orada öğrenimini yapmış, çeşitli okullarda okuyan gençlerimizle buluşuyoruz; bu da ziyaretlerimizin en güzel kısmı. Onlarla bir araya gelmek onlarla muhabbet etmek insana umut veriyor. Oradaki teşkilatların en büyük özelliklerinden birisi insanlara dillerini unutturmuyorlar. Asıl gayeleri cami merkezli yaşamak olduğu için camilerde dinini öğretiyorlar. Öyle münevver gençlerimiz var ki çeşitli sahalarda; hukukta, tıpta, mühendislikte, ticarette söz sahibi olmuşlar.
İnfak seferberliği
Allah celle celaluh nasip etti Almanya’dan sonra Fransa Lyon’a gittik. Lyon’daki çalışmalar da çok güzeldi. Bir yerde bir okullu cami yaptırıyorlar, internet üzerinden bir yardım kampanya yaptılar. Biz de bir gece bu çalışmalara katıldık, oradaki o insanların özverilerini görseniz şaşırırsınız. O gün bileziklerini, altınlarını verenlere, hatta Türkiye’deki evini satıp 120.000 Euro veren bir insana şahit oldum. Tam program kapanırken bir başka kardeşimiz “200.000 Euro benden” dedi.
Oranın en güzel yönü de okulları resmi prosedürlere uygun yapıyorlar. Okullarda Arapça dersleri de var. Lyon merkezde Eyüpsultan Camii var; 2,5 üç yılda yaptılar bu camiyi. İşten gelip gece yarılarına kadar çalıştılar, büyük bir eser meydana getirdiler. Çok büyük bir külliye oldu. Yanında özel okul açtılar. O okul da yetmedi onu büyütmek için yeniden bir temel attılar onu da görmek nasip oldu.
Hakikaten o insanların çalışmaları gayretleri gece gündüz demeden koşturmaları bize de şevk veriyor. Çeşitli şubelere gittim bazen akşam bazen yatsıdan önce bazen gündüz derken kardeşlerimizle hasbıhal ettik. Avrupa’ya gidince biz de yenilerek dönüyoruz. Birkaç günden beri de Avusturya Alberg bölgesindeyiz.
Perşembe günü akşam geldik buraya geldiğimiz akşam hafız çocuklara ve hafızların ailelerine sohbet etme imkanımız oldu. O güzel insanlar Avrupa’da çocuk yetiştiriyor ve bu çocukları hafız yapıyorlar, bu sıradan bir olay değil kardeşler.
Bir akşam iş adamlarıyla ilgili ihsan sohbeti diye bir programa katıldım. Avrupa’ya gelirken iki kelime yabancı dil bilmeyen o ilk gurbetçilerin çektiği çileleri hatırladım.
Babalarımız, dedelerimiz buralara iş bulmak için geldiler ne zorluklarla çalıştılar. Her birisi bir yıl sonra iki yıl sonra dönmeyi hesap ettiler ama bir türlü dönemediler. Bugün buralardaki torunlarının sayısız camilere, eğitim merkezlerine vesile olacağını belki onlar da bilmiyordu. Torunlarının bu nezih cemiyetteki gibi ticaret erbabı işadamı olarak yetişeceğini kimse hayal edemezdi.
İlahi program
İşte bütün bunlar, bu program gurbet giden gariplerin değil Allah’ın programıydı. Allah’ın hesabı her şeyin üzerindedir. Allah celle celaluh ezanı, Kur’an buradaki insanlara babaları dedeleri vesilesiyle duyurdu. Şimdi onların torunları Medine’de pazar yerinin önemini kavrayan ilk Müslümanlar gibi ticarete el attılar. O gün oradaki sohbetimizde ticaret yapmanın öneminden bahsettik. Nice milletlerin tacirler vesilesi ile iman ettiğini hatırlattık.
Medine’deki Rum’a kuyusunu satın alarak ümmeti rahatlatan Hazreti Osman radıyallahu anh’ı andık. Çeşitli ayetlerin numaralarını vererek ticaretteki Müslümanca duruşa dikkat çektik. Takriben bir saat konuştuk, pür dikkat dinleyen kardeşlerim ile güzel bir gece geçirdik. Cenab-ı Hak nasip ederse bu yazıyı bitirdikten sonra cemiyetlerde görevli kadın erkek kardeşlerimizle bir programımız daha olacak.
Müslümanın sorumlulukları nelerdir ve nasıl çalışmalıyız? İstişare içerisinde başarılı işlere nasıl imza atmalıyız. Bu konuları işleyeceğiz. Gerçi buradaki kardeşlerimiz zaten en iyisini biliyorlar ama yine de böyle kan tazelenmek için programlar yapıyorlar. Burada bulunduğumuz günler boyunca, hem kızlarımıza hem erkek öğrencilerimize inşâallah kısa kısa derslerimiz devam edecek.
Ondan sonrası Allah Kerim, bakalım nerede hangi kardeşlerimizle buluşacağız. Evet kim ne yaparsa yapsın Allah nurunu tamamlayacak. Nerede ateş olursa olsun, nerede yangın olursa olsun, bir başka yerde güller bitmeye devam ediyor. Allah İslam’ı nereden yeşertecek bilinmez.
Allah hak batıl davasında kimlerin nereye doğru gittiğini görüyor. Kimler Hakk’ın safında yer alıyor, neler yapıyor, bunu biliyor. İnsanlar ellerinden geleni yapıyor mu yapmıyor mu diye de bizleri imtihan ediyor. İnşâallah bizler de bu ufacık gayretlerimizle Hakk’ın safında yer alanlardan oluruz.
Geylani Akan/ İrfanDunyamiz.com
Hatıra Arşivi ↗
Alimler, arifler, hocalar ve önemli şahsiyetlerin hatıralarını okumak için tıklayın.
İyi Haberler ↗
İyiliklere, erdemlere, örnek davranışlara dair beyaz haberler okumak için tıklayınız.
İrfan Dünyamız Kendi İrfanımızı Keşfet!



Ne güzel hizmet. Rabbimiz devamını nasip eylesin ve razı olsun hocam.