Benden birkaç yaş büyük olan bir arkadaş vardı, ben ona “ağabey” diye hitap ederdim. Kendimizden küçük olanlara da aslında “ağabey” diye hitap etsek çok iyi olur; çünkü bu şekilde daha güzel dostluklar meydana geliyor.
İkindi namazından çıktıktan sonra o Ağabeyle karşılaştım. Selam verdikten sonra ona bir espri yaptım: “Camiden geliyorum. Sağ köşede bir boşluk vardı. İmam Efendi’ye, ‘Burası neden boş?’ diye sorduğumda, ‘Sahibi gelmiyor,’ dedi. Sahibinin kim olduğunu sorunca da sizin isminizi zikretti. Ya gelin camideki yerinizi doldurun ya da vekâleten birini gönderin. Güzelim cami boş kalmasın, yazık değil mi?”
Ben öyle söyleyince arkadaşın rengi soldu ve: “Allah nasip ederse o da olur” dedi. “Ben şaka yaptım, yanlış anlamayın. Camiye vekâleten kimse gönderilmez. Allah kimseye kimsenin hesabını sormaz. İnsan için ancak kendi yaptığı vardır. Sizin sevabınız da günahınız da ancak size sorulacak” dedim. Arkadaşla yine dost olarak ayrıldık.
Ertesi gün sabah namazında camiye gittiğimde o arkadaşı camide gördüm. Namaz çıkışında hal hatır ettik; ben fazla bir şey söylemeyi uygun görmedim. Oradan ayrılırken arkadaş bana: “Namazları anlatıp tarif eden bir kitabınız var mı?” diye sordu. “Var, ben size getiririm.”
Aradan aylar geçti. Arkadaşla bir gün tekrar karşılaştığımızda bana: “Artık Kur’an’ı Kerim’i okuyabiliyorum. Aslında küçükken Kur’an okumayı öğrenmiş; ama gençlik yıllarının verdiği gafletle daha sonra unutmuştum” dedi. Daha sonra o arkadaşla ailece dost olduk. Bir gün o olayı hatırlatarak şöyle dedi:
Sorular sordum
“Hani bir gün siz bana camiden gelirken, ‘Camideki yerini doldur,’ demiştin ya, o gün içime öyle bir acı girdi ki, inan o gece sabaha kadar yatamadım. Kendi kendime birçok soru sordum. ‘Ben Müslüman bir insanım; Allah’ımı biliyor ve seviyorum, Peygamberimi biliyorum, Kitabımı biliyorum; peki neden namaz kılmıyorum? Ya bu gece ölürsem ne yüzle gideceğim Rabbimin huzuruna? Ölmesem de hasta, felçli ve yatalak olsam o zaman ezan sesinin benim için ne manası olur?” diye düşündüm ve artık namazlarımı kılmaya karar verdim. Allah beni bir daha ibadetten ayırmasın! Sizin bir şakanız benim çok işime yaradı.”
Söyleyene değil, söyletene bakmalıyız. Kalpler Yaratan’ın elindedir. O murat ederse en aciz şeylerden en güzel işler meydana getirir. Yapılan tebliğ ve irşad faaliyetlerimiz; güler yüzlü, tatlı sözlü ve yapıcı olarak yapılmalı, kırıcı olmamalı, “Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayattan lezzet alır” ölçüsü şiârımız olmalıdır.
Ah kardeşlerim
Ah kardeşlerim, bugün camilerimizin boşluğu adeta beni kahrediyor. Dünyada tadına doymadığım en önemli şey namazıdır. Ömrü hayatımda nereye gitsem bilhassa sabahları camilere gitmeye çalışırım. Allah riyadan korusun bunu niçin yazdığımı gönüllerde olanı bilen biliyor. Bir gün Ankara’da sabah erkenden en yakın mescide gitmiştim. Bazı semtlerde uzak apartmanların altına mescid yapmışlar.
Mescide gittiğimde çok garipsedim, Işıklar yanmıyordu herhalde ben geç kaldım diye düşündüm. Işıkları yaktım kısa bir zaman sonra bir arkadaş geldi. “Akşam müezzin hasta idi, bir kaç günden beri imam arkadaş da hasta ondan dolayı gelen olmamış” dedi. Namazı beraber kıldık gönlüme hüzün gözüme yaş doldu. Dua ederken çok duygulandım, Sanki ıssız bir dağın başındaymış gibi ellerimi semaya gönlümü Mevla’ya açtım.
Ya Rabbi! Namaz kılanlara camii, cemaat sevgisi ver. Ya Rabbi! Müslümanlara akşam erken yatmayı, sabah erken kalmayı nasip eyle. Ya Rabbi! Tesettürlülere Mevlamızın Ahzab Suresi 59. ayetteki, tarif ettiği şuuru nasip eyle. Ya Rabbi’ Tüccarlarımıza kanaat ver, zenginlikte fakirlikte imtihan olduğu şuurunu nasip eyle. Ya Rabbi! Kendini Müslüman sayan herkesi, İslam’ın şerifine, izzetine leke getirecek kötü yaşantılardan koru.
Ya Rabbi! Başta aciz nefsim olmak üzere yeniden bizlere emr- i bilmaruf neh-yi anilmünker ruhunu nasip eyle. Ya Rabbi! İman edenlere; arazisini, arabasını, evini korumak için tedbirler aldığı gibi, gencecik yavrularının ( kızlarının) bedenlerini teşhir edip zinaya sebebiyet vermemesi için, örtünme şuuru nasip eyle. Ya Rabbi! Ülkemizi idare edenlere veya etmeye çalışanlara bir yıl sonra olacak seçime çalıştıkları gibi bir nefes sonraki ölüme hazırlanma şuuru nasip eyle. Ey mülkün Sahibi Yüce Rahman, bizlere, şu cennet vatanda yaşarken izzet, son nefes şahadet nasip eyle.
Geylani Akan/ İrfanDunyamiz.com