
Çok uykulu olduğunuz bir gecede eşiniz sizi yüzünüze su serperek namaza uyandırsa ne yaparsınız? Bazıları bu durumda sinirlenebilir, bazıları ise memnun olur. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre İki Cihan Güneşi Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:
“Geceleyin kalkıp namaz kılan, karısını da kaldıran, kalkmazsa yüzüne su serperek uyandıran kimseye Allah merhamet etsin. Aynı şekilde geceleyin kalkıp namaz kılan, kocasını da uyandıran, uyanmazsa yüzüne su serperek uykusunu kaçıran kadına da Allah merhamet etsin.” (Ebû Dâvûd, Tatavvu 18; Nesâî, Kıyâmü’l-leyl 5)
Gece ibadeti
Yüce Rabbimiz birçok ayet-i kerimede mü’minlerin vasıflarından bahsederken onların gece ibadetine devam ettiğini beyan etmiştir. Kaza ve teheccüd namazı kılmak, zikir ve tesbihat yapmak, Kur’an-ı Kerim okumak, Kur’an-ı Kerim tefsirinden okuyarak tefekkür etmek ve dua etmek başlıca gece ibadetleridir. Gecenin bir kısmında kılınan namaz haricinde özellikle ilimle ve Kur’an okumakla geceler değerlendirilir.
Mü’minler için gece namazı sünnet olmakla birlikte, bilindiği gibi kul Allah’a farzlardan sonra nafilelerle yaklaşılır. Kur’an’da mü’minerden bahsederken onların geceleri kaim olduğu bazı ayetlerde zikredilmiştir. Bir ayette; “Onlar, geceyi Rableri için secdede ve kıyamda geçirirler. (Furkân, 64) buyurulmuştur. Bir başka ayette ise gece ibadetlerinde istiğfarda bulundukları ifade edilmiştir: “Seherlerde istiğfarda bulunurlar.” (Zâriyat, 18)
Gecenin ortasında yataktan kalkan, namaz ve istiğfar ile gece ibadetini eda eden mü’minler gündüz olunca da Allah için infak ederler. “Geceleyin yanları yataklardan uzaklaşır, azâbından korkup rahmetini umarak Rablerine yalvarırlar ve kendilerine verdiğimiz rızıklardan Allah yolunda harcarlar.” (Secde,16) Bu ayetten de anlaşıldığı üzere Müslümanın gece ve gündüzü daima kulluk şuuru ile geçmektedir.
İnfak ibadeti genellikle gündüz yapılsa da gece gündüz infak etmek mümkündür. Peygamber Efendimiz’in eline geçen parayı gündüzü beklemeden gece vakti infak ettiği de olmuştur. Günümüzde EFT ve teknolojik imkanlarla her vakitte infak etmek kolaylaşmıştır. Gece gündüz infak edenleri Rabbimiz şöyle müjdelemiştir: “Mallarını gece ve gündüz gizli veya açıktan hayra harcayanlar var ya işte bunların yaptıklarının karşılıkları Allah katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir de!” (Bakara, 286)
Teheccüd namazı
Geceler dualar kabul olma zamanıdır. Bir kudsi hadiste Allah Teala şöyle buyurmuştur: “Allah her gece, gecenin ilk üçte biri geçtiğinde dünya semasına iner (rahmet nazarıyla bakar) ve “Melik benim! Melik benim! Var mı bana dua eden, onun duasını kabul eyleyeyim? Var mı benden isteyen, istediğini vereyim? Var mı benden mağfiret dileyen, onu affedeyim?” Ve bu hâl tanyeri ağarıncaya kadar böylece devam eder.” (Müslim, Müsâfirîn, 169)
Câbir radıyallahu anh, Resûlullah sallellahu aleyhi ve sellem’in; “Geceleyin öyle bir zaman vardır ki Müslüman bir kimse o zamana rastlayıp Allah’tan dünya ve âhirete dair hayırlı bir şey dilerse, Allah ona dilediğini verir. Bu her gece böyledir” (Müslim, Müsâfirîn, 166, 167) buyururken dinlediğini söylemiştir.
Rasulullah sallellahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor: “Gece namazına devam ediniz. Zira bu sizden önceki salihlerin ibadetidir. Çünkü gece ibadeti, Allah’a yakınlık, günahlara kefaret olup insanı bedeni hastalıklardan korur ve günahlardan uzaklaştırır.” (Tirmizi, Deavât, 101)
Bir başka hadis-i şerifte şöyle buyurulmuştur: “Ey insanlar! Birbirinize selâm veriniz, yemek yediriniz, insanlar uyurken geceleyin namaz kılınız. Böyle yaparsanız selâmetle cennete girersiniz.” (Tirmizî, Etime 45; İbni Mâce, İkâmet 174)
Yine Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem’den şöyle rivayet edilmiştir: “Ramazan’dan sonra en faziletli oruç, Allah’ın ayı olan muharremde tutulan oruçtur. Farz namazlardan sonra en faziletli namaz da gece namazıdır.” (Müslim, Sıyâm 202, 203; Ebû Dâvûd, Savm 56)
Teheccüde yükselmek
Âişe radıyallahu anhâ annemiz, Resûl-i Ekrem sallellahu aleyhi ve sellem ‘in geceleyin kalkıp ayakları şişinceye kadar namaz kıldığını, bunun üzerine ona kendisine; “Yâ Resûlallah! Senin geçmiş ve gelecek bütün hataların bağışlandığı halde niye böyle kendini yoruyorsun?” dediğini, Resulullah’ın ise cevaben “Allah’a şükreden bir kul olmayayım mı?” buyurduğunu anlatır. (Buhârî, Tefsîrû sûre 2; Müslim, Münâfikîn 81)
Peygamber Efendimiz eshabını bu zor ve güzel ibadete yükseltmek istemiştir. Ömer İbnü’l Hattâb’ın torunu Sâlim’in, babası Abdullah İbni Ömer’den rivayet ettiğine göre Resûlullah sallellahu aleyhi ve sellem: “Abdullah ne iyi adam! Keşke bir de gece namazı kılsa!” buyurmuştur. Sâlim diyor ki: “O günden sonra Abdullah geceleri pek az uyurdu.” (Buhârî, Teheccüd 2, 21; Müslim, Fezâilü’s-sahâbe 139, 140)
Bizler de Yüce Rabbimizin üzerimizdeki nimetlerini hatırlayıp teheccüd namazına devam etmeliyiz. En başta iman nimeti sonra sağlık nimeti ve sayamayacağımız kadar verilen nimetlere şükür için gece ibadetinin ayrı bir yeri vardır. Ayrıca gece ibadetine devam edenlere imanın lezzetini hissetme ve Allah’a kurbiyet gibi manevi nimetler ihsan edilir. Dualar edildiğinde de gece ibadetleri maddi ve manevi sıkıntılardan kurtulmaya vesile olur.

Nasıl uyanırız?
Teheccüde kalkabilmek için çok ciddi bir nefis mücadelesi verilmesi şarttır. şeytanın mağlup edilebilmesi için yatmadan önce gönül saatinin ayarlanması, psikolojinin bu uyanışa hazırlanması elzemdir. Uykuya dalmadan önce uyanık bir ruh hali ile sünnete ittiba ederek yatış hazırlıkları yapılmalıdır. Resûlullah sallellahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur:
“Biriniz uyuduğu zaman şeytan onun ense köküne üç düğüm atar. Her bir düğümü attığı yere, “Gecen uzun olsun, yat, uyu!” diye eliyle vurur. Şayet o kimse uyanarak Allah’ı anarsa, düğümlerden biri çözülür. Abdest alırsa, bir düğüm daha çözülür. Bir de namaz kılarsa, şeytanın attığı bütün düğümler çözülür ve böylece neşeli ve huzurlu bir şekilde sabahlar. Allah’ı anmaz, abdest alıp namaz kılmazsa uyuşuk ve tembel bir halde sabahlar.” (Buhârî, Teheccüd 12; Müslim, Müsâfirîn 207)
Gece ibadetine yardımcı olan en önemli tedbirler; uyumadan önce abdestli olmak, biraz tesbihat çekmek (33 Subhanallah 33 Elhamdülillah 33 Allahu Ekber demek) ve namaz kılarak yatmak. Tüm bunların yanında erken yatmak, akşam yemeğini biraz hafif yemek ve telefonun alarmını kurmak daha rahat gece ibadetine kalkmayı sağlayacaktır Allah’ın izniyle. Ayrıca gece ibadetine herkes nail olamıyor. Bu büyük nimete sahip olup istikamet üzere devam edebilmek için Allah’a dua etmek gerekir. Eğer bir kulun kalbine teheccüd namazı sevdirilirse o kul insanlar arasında bahtiyarlardan olur.
Zorluk dilemez
Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem uykudan kalkmak zor bir amel olduğu için ümmetine bu ibadeti kolaylaştırmış ve şöyle buyurmuştur: “Biriniz geceleyin kalktığında, önce gayet hafif iki rek’at namaz kılsın.” (Müslim, Müsâfirîn 198) Fakat fazilet olarak daha üstününü ise “Hangi namaz daha faziletlidir?” diye sorulduğunda; “Kıyâmı uzun olan” (Müslim, Müsâfirîn 165;Ebû Dâvûd, Tatavvû 23) buyurarak bildirmiştir.
İbni Mes’ûd radıyallahu anh şöyle anlatıyor: Bir gece Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem ile beraber namaz kıldım. O kadar uzun süre ayakta kaldı ki fena bir şey yapmayı düşündüm. Biri ona: “Ne düşündün?” diye sorunca: “Peygamber aleyhis selâm’ı yalnız bırakıp oturmayı düşündüm” dedi. (Buhârî, Teheccüd 9; Müslim, Müsâfirîn 204)
Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallellahu aleyhi ve sellem geceleyin on bir rek’at namaz kılardı. O namazın bazı rek’atlerinde, sizden birinizin elli âyet okuyacağı kadar bir zaman başını kaldırmadan secdede dururdu. Sabah namazının farzından önce iki rek’at namaz kılar, sonra müezzin gelip namaz kılınacağını haber verene kadar sağ yanı üzerinde yatardı. (Buhârî, Vitir 1, Teheccüd 3; Nesâî, Ezân 41)
Tüm bu rivayetlerden şunu anlıyoruz; Peygamber Efendimiz ümmetine zorluk dilememiştir ancak kendisi ilk iki rekat hafif tutulmasını tavsiye etmiş diğer rekatlarda ise uzun kıyam ve secdelerle teheccüd namazını eda etmiştir. Peygamber Efendimiz beş vakit cemaatle kılınan namazlarda İmam olan kişilere cemaatte yaşlılar ve hastalar olabileceğinden dolayı hafif kıldırmalarını tavsiye etmiştir. Kaynaklarda geçtiği üzere ikişer rekatta bir selam vererek sekiz rekat teheccüd namazı kılmıştır. Daha sonra da sabah namazından önce en son kıldığı namaz üç rekatlık salat-ü Vitir namazı olmuştur.
Uyku da önemli
Hazreti Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Biriniz namaz kılarken uyuklayacak olursa, uykusu dağılana kadar yatsın. Çünkü uyuklayarak namaz kılarsa, Allah’tan bağışlanma dileyim derken belki de kendine beddua eder.” (Buhârî, Vudû 53; Müslim, Müsâfirîn, 222)
Uyku insan için temel bir ihtiyaçtır. Eğer yatsı namazından sonra çok oyalanılmaz ve erken yatılırsa teheccüd namazı da kolay olacaktır. Ama bir Müslüman gece ibadetine kalkıp ibadet ederken çok ciddi manada bir yorgunluk hissederse çok uzatmadan dinlenmeye geçmesi gerekir. Ayrıca teheccüd namazının önemi uyuduktan sonra uyanarak kılınan bir namazdır. Ama kişi ders çalışması veya bir işle uğraşmasından dolayı gece hiç uyumadan da teheccüd ibadetini yapabilir.
Bu arada sabah namazını muhakkak kılmalıdır. Unutmayalım ki farzlardan öncelikli hiçbir ibadet yoktur. İlk önce farzlar gelir sonra sünnetler ve daha sonra da nafileler. Müslüman nafilelerden nasibini aramalıdır. Çünkü nafileler sünneti korur, sünnetlerde farzları korur. Ehl-i Hikmet nafileleri terk edenin sünneti terk edeceğini, sünneti terk edenin de farzları terk etmeye başlayacağını ve bunun neticesinde de kişinin haramlara düşebileceğini beyan etmişlerdir.
Gece kalkamayan bir kimse ise sabah namazına mutlaka uyanmalı ve gündüz yapılacak ibadetleri yapmalıdır? Ömer İbnü’ Hattâb radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallellahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:“Bir kimse geceleri okuduğu zikir ve duasını okumadan veya tamamlayamadan uyur da, sonra onu sabah namazı ile öğle namazı arasında okursa, gece okumuş gibi sevap kazanır.” (Müslim, Müsâfirîn 142; Tirmizî, Cum’a 56)
Gece ibadetine devam eden bir kimse bir hastalığından dolayı veya bedeni bir yorgunluktan dolayı uyanamadığında, gece yapmış olduğu ibadetleri sabahla öğlen arasında yapabilir. Ama bunu alışkanlık haline getirmemelidir. Yani gece ibadetine vaktinde devam etmelidir. Kişi durumuna göre gece ibadetinde neler yapacağını ayarlayabilir. Mesela çok vakti olmayan bir kimse iki rekat teheccüd namazı kılıp, yüz istiğfar getirip, iki sayfa yüzünden bir sayfa da tefsirden okuyarak ve bir dua da yapabilir. Bunların hepsi 10-15 dakikada tamamlanır.
Vakti olan ve durumu müsait olan bir kimse ise sekiz rekat teheccüd namazı kılarak, daha uzun tesbihatlar yaparak, dualar ederek ve Kur’an-ı Kerim okuyarak bu süreyi yarım saate veya bir saate çıkarabilir. Netice olarak her halükarda geceden ibadetinden istifade etmek gerekir. Bütün bu hususlarda muvaffak olabilmek için sünnet-i seniyye üzere ilk Müslümanların yaptığı gibi erken yatıp erken kalkmayı kendimize düstur edinmemiz şarttır. Gecesini gündüzüne şaşıran insanlara bu ibadet zor gelir.
Yüce Rabbimiz bizlere gece ibadetini sevdirsin, kendisine şükretmeyi, zikretmeyi ve güzelce ibadet ettirmeyi nasip eylesin. Rabbim seherlerde açılan eller hürmetine Filistin’deki kardeşlerimize yardım eylesin, ümmeti bu dağınıklıktan kurtarıp zulme engel olmayı bizlere nasip eylesin. Amin
Abdülkerim Temizcan/ İrfanDunyamiz.com
İslam İlmihalimiz ↗
Dini sorularınıza güvenilir kaynaklardan cevaplar bulmak için tıklayın.
Kaynak Metinler ↗
İlim yolcuları için derlenmiş temel dini metinlere ulaşmak için tıklayın.