İki lafın belini kıralım derken…

Gıybet hastalığının en tehlikeli yönlerinden birisi de katlamalı günahlara sebep olmasıdır. Nasıl oluyor bu “katlamalı günah” işi diyorsanız? Diyelim ki yaptığınız bir gıybetin farkına vardınız ya da yaptığınızın yanlış olduğunu bir zaman sonra fark ettiniz, pişman oldunuz ve yanlışınızdan dönmeye karar verdiniz.

Öncelikle gıybetini yaptığınız kişiyi bulabilecekseniz –aradan uzun bir zaman geçmişse bulamayabilirsiniz de- ondan helallik dileyeceksiniz. Bu işin en kolay yönü.

Bir de öbür tarafı var. Gıybetini yaptığınız kişi ya da kişileri bulmak ve helalleşmek gerekiyor. Eğer bir toplulukta bu gıybeti yapmışsanız vay halinize… O kişilerin tümünü bulup, durumu düzeltmek ve bu süre zarfında yaptığınız gıybetten dolayı bunlarda oluşan ön yargıyı düzetmek durumundasınız.

Bu da yetmedi. Diyelim ki; 5 yıl gibi bir süre geçti aradan ve bu kişiler sizin yaptığınız gıybete istinaden bunlar da sizin gibi dillerine hakim olamayıp bu gıybeti yaydılar. Bunların da bu kişileri bulup, durumu düzeltmeleri lazım. İla  ahir… Günah artı günah artı günah…

Bakın bir gıybet nelere sebep olabiliyor… İşte bundandır ki Fahr-i Kainat Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor: “Ey diliyle iman edip de kalplerine iman tam olarak yerlesmeyen kimseler! Müslümanları gıybet etmeyiniz, onların kusurlarını da arastırmayınız! Kim müslümanların kusurlarını arastırırsa Allah da onun kusurlarını arastırır. Allah kimin kusurlarını arastırırsa onu evinin içinde bile olsa rezil eder.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 35/4880; Tirmizî, Birr, 85/2032; Đbn-i Kesîr, Tefsir, IV, 229)

Evet bir gıybet sizi bitirebilir. Bir de şu yönü var; gıybetini yaptığınız şahıs size göre “yamuk” olan yönünü “sizin gıybetinizden bihaber” yanlışının farkına varıp, pişman olup düzeltti. Ama sizin gıybetiniz yayıldıkça yayıldı, birçok kişi de sizin bu şahıs ile ilgili anlattığınız ve bu şahısta da aslında şu anda devam etmeyen bu yamukluktan dolayı önyargı oluştu.

Onunla belki de hayırlı, faydalı bir iş yapacaklardı, sizin bu gıybetiniz yüzünden vazgeçtiler. Belki hayırlı iş yapabilecek kişileri de vazgeçirdiler. Şimdi ne olacak? Ayıkla bakalım pirincin taşını… Bir gıybet, bin günah… Değer miydi?

İki lafın belini kırarken, hayatınızı ve hassaten sonsuz hayatınızı kırmaya…

Metin Özmen/ İrfanDunyamiz.com

İrfan Mektebi ↗

Sevdirici, müjdeleyici üslupla yazılmış hayata dair yazılar okumak için tıklayın.

Gönül Dünyamız ↗

Gönül insanlarına dair bam telinize dokunacak yazılar okumak için tıklayın.

Şunlara Gözat

Abdullah bin Mes’ud gerçek bir kahramandı…

Elimizdeki kaynakların bildirdiğine göre Hazreti Dâvûd aleyhis selam, babasının en küçük oğludur ve çobanlık yapmaktadır. …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.