Hiç sahte altın gördünüz mü? Görmediyseniz de ne olduğunu biliyorsunuzdur. Aslında altın olmadığı altın süsü verilmiş görünüşüyle rengiyle tıpkı altına benzeyen başka bir ucuz madendir.
Bir de altının ayarları vardır. mesela 24 ayar, 22 ayar, 18 ayar, 14 ayar, 8 ayar altın vardır. Bunlar da altının içindeki karışımı bildirirler. Altın işiyle uğraşanlar mihenk taşı denilen aygıtla altının ayarını bilebilirler.
Altının ayarı
Mesela 24 ayar saf altındır. 22 ayarın içinde biraz bakır karışımı vardır. 18 ayarın karışımı daha fazla, 8 ayarda ise karışım oldukça fazladır.
Altının ayarı düştükçe fiyatı da düşer tabii ki. Çünkü içindeki ucuz madenler fazlalaşmış, altın madeni azalmıştır.
Peki, ayarı düşük altına sahte altın diyebilir miyiz?
Diyemeyiz ama hakiki altın (saf altın) da diyemeyiz.
Ne diyebiliriz?
Değeri düşük altın diyebiliriz.
Altın gibidir
Teşbihte hata olmazsa müminleri de altına benzetebiliriz.
Kur’an-ı Kerimi ve Peygamberimizin sünnetini de mihenk taşına benzetebiliriz.
Bir müminde bulunması gereken davranışları altın elementine, bulunmaması gereken davranışları da maddi açıdan değersiz madenlere benzetelim.
Bir kimse Müslümanım dediği halde (görünüş, kılık-kıyafet olarak iyi bir Müslümana benzese bile) müminde bulunması gereken inanç ve davranışlar yoksa bu kişi sahte altına benzer.
Bir Müslümanın tüm davranışları Kur’ana uygunsa, Peygamberimizin öğretilerine uygunsa o kişi Allah Teala katında çok değerlidir. Böyle kişiler “müttaki” müminlerdendir. Bunlar Rabbimizin has kullarındandır. Allah Teala’nın sevdiği kullardandır. Bunları saf (24 ayar) altına benzetebiliriz.
Düşük ayar
Fakat bir müminin davranışlarının bir kısmı dinimize uygun bir kısmı değilse; o da içine bakır karıştırılarak ayarı düşürülmüş altın gibidir. Bu kişiye mümin değildir diyemeyiz fakat bazı davranışları Müslümanca değildir. Bunlar günahkar müminlerdendir. Bunların Allah katındaki değeri birinci gruptakiler kadar değildir.
Üçüncü grupta ise mümin olduğunu iddia etmelerine rağmen inanç ve davranışları İslam’a uymayan kişiler vardır. Bunlar görüntü olarak altına benzediği halde içerik olarak altın elementiyle alakası olmayan madenler gibidir. Bu tür sahte altınların insanlar nezdinde değeri olmadığı gibi; bu tür kişilerin de Allah katında değeri yoktur.
Bunlar görüntü olarak Müslümana benzedikleri, dilleriyle de iman iddiasında bulundukları halde içerik olarak İslam’la alakası olmayan, insanları kandırmak isteyen sahtekarlardır. Bunlara dinimizin literatüründe münafık denir.
Sevgili Peygamberimiz münafıklar ile ilgili şöyle buyurmuşlardır:
“Münafığın belirtisi üçtür:
Konuştuğunda yalan söyler.
Söz verince sözünden döner.
Kendisine bir şey emanet edildiğinde ona hainlik eder.” (Buhârî, Îmân 24; Müslim, Îmân 107-108.)
Ali Uslu/ İrfanDunyamiz.com