Çocuk eğitiminde nebevi incelikler…

İslâm dini, Müslümanlardan hayırlı bir nesil yetiştirmelerini ister. Bu isteğinin gerçekleşmesi için de evvela ana ve babaların inanç konularında1 sonra da ahlaki2 konularda birbirlerine denk olmalarını emreder. Birbirlerine iman, ahlak ve sosyal yönden denk olan ana babanın ideal bir çocuk istemelerini isteyen Yüce Allah, kullarının şu biçimde dua etmelerini öğütlemiştir: “…Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve çocuklar bağışla ve bizi muttakilere önder kıl.”3

İleride göz aydınlığı olabilecek bir çocuğun ahlaki niteliklerle donanabilmesi için ana ve babanın çocuğa itina göstermesi; onu bir gülfidanı gibi, nazlı bir bitki gibi yetiştirmesi gerekir.4 Çünkü iyi yetişen bir çocuk ahirette ebeveyninin kurtuluşuna vesile olabilir. “Ahlaklı ve topluma olumlu yönde katkısı olan mümin bir çocuk” nedeniyle Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem, ananın ve babanın amel defterinin kapanmayacağı müjdesini vermiştir.5

İtina ister

Salih bir çocuk yetiştirebilmek için onların terbiyesi ve ahlakıyla yakından ilgilenmek gerekir. “Bir baba, oğluna güzel edepten daha güzel bir miras bırakamaz“6 buyuran Hazreti Muhammed sallellahu aleyhi ve sellem, çocuk eğitimini sadaka vermekten bile üstün bir eylem olarak görmüştür.7

Çocukların erdemli ve güzel ahlaklı olabilmeleri için de onlara karşı davranışımızın sınırlarını belirleyen Resulullah: “Çocuklarınıza ikram ediniz; onlara (her zaman) şerefli insan muamelesi yapınız, edep ve terbiyelerini güzelleştiriniz”8 uyarısını yapmıştır. “Küçüklerine karşı şefkatli davranmayan bizden değildir…”9 buyurmak suretiyle de çocukların sevgiye ve korunmaya olan ihtiyaçlarına işaret etmiştir.

Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem, çocukların “Allah tarafından imtihan vesilesi olarak”10 aileye verilen bir lütuf olduğunu bildiği için, özellikle ana babanın çocuklarıyla ilgilenmesini; çocukla ebeveyn arasında bir iletişim kopukluğu olmamasını istemiştir.

Bu nedenle tüm müminlere şu uyarıyı yapmıştır: “Yüce Allah, bazı kullarıyla kıyamet gününde konuşmaz, onları temize çıkarmaz ve onların yüzüne bile bakmaz. Bunlar; ana babasını kendi hâllerine terk edip onlardan uzaklaşıp yüz çeviren kimse, çocuğunu terk edip (kendi hâline bırakan ve) onunla ilgilenmeyen (ana ve baba), insanlar kendisine birçok iyilik ve ihsanda bulunmasına rağmen onlardan uzaklaşan (nankörlük yapan) kişi.”11

Eş seçimi önemlidir

Ana-babaların çocuklarla imtihan süreci henüz onlar dünyaya gelmeden eş seçimiyle başlamakta ve dünyaya geldikten sonra da devam etmektedir. İmtihanı başarıyla sonuçlandırabilmek için onların her anlarıyla bir yöntem dâhilinde ilgilenmek zorundayız. Eğer bu ilgi bir an bile kaybolacak olursa çocukların yaşadıkları sosyal çevre/sokak onları istediği gibi yetiştirmektedir. Bu anlamda “sokak çocuğu” deyimi eğitiminden anne-babanın elini çektiği metruk çocuklar için kullanılan negatif bir ifadedir.

Yeryüzüne halife olarak yaratılan bir varlık sokağa terk edilemeyecek kadar değerlidir. Şayet bu önemli varlığın değeri bilinmeyecek olursa başına gelecek olumsuzluklar onu insaniyet konumundan düşürerek değersiz hâle getirebilir.

Kur’an “eşref-i mahlûkat” olarak yaratılan bu varlığın emanete liyakat durumunu koruyabilmesi için onun eğitimi ile ilgili çok önemli hükümler koymuş ve Peygamber Efendimiz de hem kendi çocuklarını hem de sahabenin çocuklarını ideal anlamda yetiştirerek bizlere örnek olmuştur. Bu davranışıyla insanın değerine hem atıfta bulunmuş, hem de iyi yetiştirerek kıymetini daha da artırmıştır.

Yalanın şakası olmaz

Analar ve babalar çocuklarının ahlaki eğitimlerinin iyi olması için onlara şaka da olsa yalan söylememeleri gerektiği gibi, yavrularının fiziki eğitimiyle de ilgilenmelidirler. Bunun için Hazreti Muhammed sallellahu aleyhi ve sellem: “Yazı yazmayı (okumayı ve iyi bir tahsil yapmayı) talim etmek, yüzmeyi ve atıcılığı öğretmek, helal bir rızık temin ederek geçimini sağlamak çocuğun baba üzerindeki hakkıdır”12 buyurmuştur.

Yukarıda anlatılan bilgiler çerçevesinde çocuklarıyla bizzat ilgilenen Hazreti Muhammed sallellahu aleyhi ve sellem, kız çocuklarının eğitimine daha da önem vermiştir. Bu çerçevede şöyle buyurmuştur: “Kimin üç tane (veya iki tane) kız çocuğu olur ve onların edebiyle, terbiyesiyle ilgilenir, onları sevgiyle büyütür ve güzel davranırsa, o kişi için cennet vardır.”13

Cahiliye anlayışını savunmak suretiyle erkek çocuklarını kız çocuklarına tercih edenlere mesaj vermesi bakımından şu hadis oldukça manidardır: “Kimin bir kız çocuğu dünyaya gelir onu hor ve hakir görmez, erkek çocuğunu ona tercih de etmezse Allah celle celaluh o kişiyi cennetine kor.”14

Bir gün Medineli dostlarından birinin evine misafir olan Resulullah sallellahu aleyhi ve sellem, ev sahibinin çocuklarına farklı muamele yaptığını görmüştür. Erkek çocuğunu öpüp kız çocuğunu öpmeyen bu sahabisine şu uyarıyı yapmıştır: “Keşke çocuklarınız arasında adaletli olsaydınız. Öpücüklerinizde adil davranarak çocuklarınıza daha yakın olunuz.”15

Erkek çocukları küçük yaşta ölen Hazreti Muhammed sallellahu aleyhi ve sellem’in soyu kızı Hazreti Fatıma (ö:11/633) radıyellahu anha kanalıyla devam etmiştir. Hazreti Fatıma, Resulullahın meclisine geldiği zaman, Peygamber Efendimiz onu ayakta karşılamış, alnından öpmüş ve kendi yerine oturtmuştur.

Çocuklara karşı şefkat

Kaynaklar bize Hazreti Muhammed sallellahu aleyhi ve sellem’in diğer kızları Hazreti Zeynep, Hazreti Ümmü Gülsüm ve Hazreti Rukiye’ye de davranışındaki şefkatini nakletmektedir. Hazreti Zeyneb’in kızı olan Ümameyi, Peygamberimizin sırtına alıp namaz kıldığını, kıyam hâlini böyle tamamladığını ancak secdeye varırken sırtından indirdiğini de16 yine hadis kaynaklarından öğreniyoruz.

Çocuklara karşı şefkatli davranmayı “imanın kemalinin bir göstergesi”17 olarak gören Hazreti Muhammed sallellahu aleyhi ve sellem, onları her zaman ölçülü sevmiştir. “Gözü kör kulağı sağır eden”18 bir sevgiyi hoş karşılamamıştır.

Geceleri kızlarının ve torunlarının üstünü örten Resulullah, torunları Hazreti Hasan ve Hazreti Hüseyin’i çok sever, onları öper başlarını okşardı. “Mescitte hutbe okurken torunlarının düşe kalka içeriye girdiklerini görünce hutbeyi kesip minberden inmiş onları bağrına basmış ve yanına oturtmuştur.”19

Ondaki çocuk sevgisini gören Hazreti Ali radıyellahu anh, kendi konumunu da öğrenmek istercesine Peygamber Efendimiz’e şu soruyu yöneltmiştir: “Ya Resulallah! Sana Fatıma mı yoksa ben mi daha sevgiliyim?” O da şu güzel cevabı vermiştir: “Ey Ali! Sen bana Fatıma’dan daha kıymetlisin, Fatıma da bana senden daha sevgilidir.”20 Verilen cevapla her iki taraf da mutlu olmuştur. Şunu da unutmamalı ki böyle güzel ve hikmetli cevabı da ancak Peygamberimiz verebilir.

Çocukları sevmemeyi bir merhametsizlik olarak gören Peygamber Efendimiz, çocuklarını, torunlarını ve Müslümanların çocuklarını çok severek tüm insanlığa bu konuda da en güzel örnek olmuştur. O çocuk sevgisinin bir nişanesi olarak çocukların savaşlarda öldürülmemesini komutanlarına emretmiş ve çocuklara, kadınlara ve ihtiyarlara dokunulmazlık alanı belirlemiştir.

Dr. Mehmet Sürmeli/ İrfanDunyamiz.com

DİPNOTLAR
1 Bakara 2/221.
2 Nur 24/26.
3 Furkan 25/74.
4 Bak: Âl-i İmran 3/37.
5 Nesai, Vesaya, 30, Had. No: 8, VI, 251.
6 Ahmed, Müsned, IV, 77, Tirmizi, 33, Birr ve Sıla, Had. No: 1952, IV, 338.
7 Tirmizi, 33, Birr ve Sıla, Had. No: 1951, IV, 337.
8 İbn Mace, 3, Had. No: 3671, II, 1211.
9 Ahmed, Müsned, I, 257.
10 Bak: Enfal 8/28.
11 Ahmed, Müsned, III, 436.
12 İbrahim b. Muhammed b. Kemaleddin, el-Beyan ve’t-Tarif fî Esbab-i Vurûdi’l-Hadis, Beyrut 1982, Had. No: 956, II, 279.
13 Ahmed, Müsned, III, 97.
14 Ahmed, Müsned, III, 294.
15 Abdurrezzak,Musannef,c.ıx,s.100
16 Malik, Muvatta 9, Kasru’s-Salat, 24, I, 170, Buhari, 106, Salat, I, 131; Ebu Davud, 2, Salat, 169, No: 917, I, 563.
17 Tirmizi, 6, İman, Had. No: 2612, V, 9.
18 Ebu Davud, Edep, Had No: 5130, V, 347.
19 İbn Mace, Libas, 20, Had. No: 3600, II, 1190.
20 İbrahim b. Muhammed, Esbab-ı Vurûdi’l-Hadis, III, 42.

Çocuk Eğitimi ↗

Çocuk eğitimini batılı pedagojiyi esas almadan işleyen yazılar okumak için tıklayın.

Aile Okulu ↗

Mutlu evlilik ve huzurlu aile konusunu ele alan seçme yazılar okumak için tıklayın.

BENZER YAZILAR

Çocuk Eğitimi ↗

Çocuk eğitimini batılı pedagojiyi esas almadan işleyen yazılar okumak için tıklayın.

Aile Okulu ↗

Mutlu evlilik ve huzurlu aile konusunu ele alan seçme yazılar okumak için tıklayın.

Şunlara Gözat

Firavun’un ilahlık iddiası…

Kibirlenmek, büyüklük taslamak, ayetlere karşı aldırışsız davranmak, hakikate kulak tıkamak da fısktır. Kibirlenmek (istikbar); büyüklük gösterisinde …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.