Halime-i Sa’diye,
Çok iyi bir insandı,
Beni Sâ’d yurdunda,
Kocasıyla yaşardı.
Kocası Haris ise,
Çok fakir bir adamdı.
Çocukları her zaman,
Sofradan aç kalkardı.
Şeyma ile Üneyse,
Sevgili kızlarıydı,
Kardeşleri Abdullah,
Bir tek oğullarıydı.
Kuraklık senesinde,
Fakirlik heybesinde,
Kocasıyla beraber,
Bir gün yollara düştü.
Merkebi çok yavaştı,
Devesi çok yaşlıydı,
Yollarda oyalanıp,
Mekke’ye geç kalmıştı.
Amacı bir bebeğe,
Sütannelik yapmaktı,
Fakirlikten kurtulup,
Varlığa kavuşmaktı.
Sütannelerin hepsi
Zengin baba arardı,
Bir bebek yetim ise,
Hepsi ondan kaçardı.
Bebeklerin çoğunu,
Sütanneler almıştı
Amine’nin yetimi,
Sütannesiz kalmıştı.
Hiç kimseler almazken
Onu halime aldı
Sütanneler içinde,
Halime bir başkaydı.
Ceddi Abdulmuttalip,
Halime’yi görünce
Sevgili torununu,
Ona vermek istedi.
Halime Ana önce,
Kocasına danıştı.
Haris tamam deyince,
Annesiyle konuştu.
Annesi bebeğini,
Beyaz yüne sarmıştı.
Kundağının altına,
Yeşil örtü sermişti.
Halime yavrucuğu,
Görünce çok sevmişti,
Onu bağrına basıp,
Kanadını germişti.
Eve geri dönünce,
Sanki bir rahmet indi.
Aziz misafirinin,
Güzel kokusu sindi,
Ağaçları meyveler,
Koyunları süt verdi,
Sayesinde hanesi,
Bereketlere erdi.
Onu dört yıl gül gibi,
El üstünde büyüttü,
Saçlarını okşarken,
Dizlerinde uyuttu.
Müslümanlar ismini,
Hep vefayla andılar,
Halime Ana diye,
Gönüllere yazdılar.
Aydın Başar
İrfanDunyamiz.com
Seçme Şiirler ↗
En güzel şiirleri okumak için tıklayın.
Tavsiye Kitaplar ↗
Tavsiye kitap listemize ulaşmak için tıklayın.