TRT’de yayınlanan “Ömür Dediğin” programını izliyordum, şöyle bir hayata şahit oldum: 86 yaşında bir amca. Ayaklarında ve dizlerinde problem var. Küçükken de varmış. Fakat elleri, kolları, kafası sağlam, zanaatkâr bir kişi.
Küçükken bir ustanın yanına çırak oluyor, zamanı gelince ustasından izin alıyor ve kendi işini kurmak istiyor. Babasının maddi durumu çok iyi değil. Çorap makinesi alacaklar, sipariş veriyorlar. İki koyunları var; onunla ödemeyi planlıyorlar. O zamanki parayla 75 lira lazım.
Makine biraz erken geliyor. Henüz koyunlar da satılmamış. Yörenin zengin bir tüccarı olan dedesine gidip durumu anlatıyor ve ödünç para istiyor. Dedesi; “Param yok” diyerek bunları savuşturuyor. Hâlbuki öyle bir şahısın yanında nakit olmasa bile anında birilerinden bulabilecek durumdaymış.
Bu olayı anlatırken en az yetmiş yıl geçtiği halde adam ağlıyor. Çok ağırına gitmiş çünkü… Abisi, ayakkabı tamircisi imiş. Onun da parası olmadığını bildiği halde çaresizce O’na gidip durumu anlatmış. Abisi kendisinde 10 lirası olduğunu söylemiş.
O arada ayakkabısını tamir ettiren tanımadığı bir şahıs konuşulanlara kulak misafiri oluyor. Adam ona makine için para verebileceğini söylüyor. Gidip evinden 100 lira getiriyor. Adam makinayı aldıktan sonra iplik için para lazım olacağını da düşünerek diyor ki: “Bu parayı ne zaman ödeme imkânın olursa o zaman öde.”
Dünya hayatında bazen böyle şeyler oluyor demek ki: Zengin akrabası tek kuruş vermezken, tanımadığı insan onun ihtiyacını karşılıyor. Programdaki Amca yine ağlıyor. Ve diyor ki: “Bu şahıs için her namazımdan sonra dua ederim.”
Demem o ki aradan 70 yıl geçmesine rağmen Amca olanları o anki gibi hatırlıyor, hatta yaşıyor. Demek ki yapılanlar unutulmuyor. Muhtemelen birçoğunuz gerilere gidip bir şeyler hatırladı bile değil mi?
Ali Uslu/ İrfanDunyamiz.com
İrfan Mektebi ↗
Sevdirici, müjdeleyici üslupla yazılmış hayata dair yazılar okumak için tıklayın.
Gönül Dünyamız ↗
Gönül insanlarına dair bam telinize dokunacak yazılar okumak için tıklayın.