Dinini sarhoştan öğrenmiş…

Küçük yaşta medrese ilmine başlayan Kasım, çok ciddi bir öğrenciydi. Hocasının verdiği ödevleri günü gününe tamamlayıp arkadaşları arasında birinci olmanın gayretiyle ders çalışıyordu.

Ders konusu içki idi. Kasım pürdikkat dinliyor ve içkinin akla da zarar verdiğini duyunca hayretler içinde kalıyordu. “Nasıl olur da insanlar kendi aklına zarar veren o kötü şeyi para ile satın alırlar” diye düşünüyor, aklı bir türlü bu içki olayına yatmıyordu.

Medreseden gelirken tanıdığı bir insanın çok kötü bir yere yattığını görünce şaşırıp kalmış: “Acaba bu amca hasta mı, niye buraya düştü?” diye düşünürken, elindeki içki şişesini görünce aniden sinirleri bozulmuş ve adamın yanına yaklaşıp bir tekme atmış.

Yerde sarhoş halde yatan adam başını kaldırıp: “Senin öğrendiğin din, batağa düşene tekme atmanı mı emrediyor?” deyince Kasım neye uğradığını, ne yapacağını bilemeyip şok olmuş. O güne kadar Kasım, sarhoşların akıllı olmadığını, ne yaptığını bilmediğini sanıyormuş, sarhoşun o ilginç tepkisine çok şaşırmış.

Yaptığının yanlış olduğunu anlayınca elini sarhoşa uzatıp onu yattığı yerden kaldırmak ve böylece hatasını affettirmek istemiş, fakat sarhoştan ikinci bir tepki gelmiş, sarhoş Kasım’ın elini tutmamış. “Sen git dersine daha iyi çalış, Allah’ın kitabını iyi öğren. Allah kullarının yoldan çıkanlarını bile terk etmiyor, her zaman kapısını onlara açık bırakıyor” diyen sarhoş şunu da eklemeyi unutmamış:

“Bir gün Kur’ân’ın ahlâkını öğrendiğinde göreceksin ki Allah celle celaluh’un gerçek dostuna göre kulların hatası gömlekteki kir gibi veya altının üzerindeki toz gibidir. Allah’ı seven, onun kullarını batakhanelerden çıkarmak için formüller arar ve böylece de Rabbini memnun etmiş olur.”

Kasım içinden, “Neler duyuyorum Allah’ım!” diyerek bu güzel sözleri söyleyen birinin bu hale düşmesini anlayamaz olmuş ve çaresiz kalan genç Kasım’ın ağzından şu cümleler dökülmüş:

“Medresede ilim öğrendim, sarhoştan da dinimi öğrendim.”

Böyle demiş ve o günden sonra insanlara bakışını değiştirmeye çalışmış: “Kulları hatasından dolayı yargılamak ancak Allah’a mahsustur” diyerek.

Geylani Akan/ İrfanDunyamiz.com

İrfan Mektebi ↗

Sevdirici, müjdeleyici üslupla yazılmış hayata dair yazılar okumak için tıklayın.

Gönül Dünyamız ↗

Gönül insanlarına dair bam telinize dokunacak yazılar okumak için tıklayın.

Şunlara Gözat

Abdullah bin Mes’ud gerçek bir kahramandı…

Elimizdeki kaynakların bildirdiğine göre Hazreti Dâvûd aleyhis selam, babasının en küçük oğludur ve çobanlık yapmaktadır. …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.