Musibetler karşısında tevekkül anlayışımız nasıl olmalı?

Hayır, şer, korku, ümit, bolluk, darlık gibi bütün şeyler bizim hakkımızda takdir edilmiş, Allah katında yazılmıştır.1 Bütün bunları dikkate alarak mü’minlere düşen görev ve sorumluluk, Tevbe Sûresi’nin; “Mü’minler, yalnız Allah’a tevekkül etsinler/ dayanıp güvensinler” 51. ayetinin son pasajında vurgulandığı şekilde hareket etmektir. 

Burada şu gerçeğin anlaşılmasında yarar vardır. Müminlerin, öncelikle tevekkülü doğru anlayarak ve kavrayarak maddi ve manevi işlerini, eylemlerini ve hareketlerini kendi güçleri ve takatleri ölçüsünde düzenlemekle ve gereken tedbiri almakla yükümlü olduklarının farkında olmaları gerekir. Keza bütün bunların ardından mü’minler, Allah’a tevekkül etmekle sorumlu kılındıklarını ve bunun, imanlarının vazgeçilmez bir ilkesi olduğunu unutmamaları büyük önem taşımaktadır. 

Tevekkül nedir?

Peki tevekkül nedir? Tevekkül, işi Allah’a bırakmak, O’na teslim olmak, O’na itimat etmek ve sığınmak demektir. Tevekkül, bir işte acziyeti izhar ederek başkasına sipariş etmek, ısmarlamak ve güvenmek anlamına da gelir.2 Allah Teâlâ’nın isimlerinden olan “El Vekîl”, kulların rızkını üzerine alan, koruyucu, kefil anlamlarına gelir. Mütevekkil, Allah Teâlâ’nın rızkına ve işine kefil olduğunu bilen, sadece O’na yönelen, başkasına itimat etmeyen kimsedir.3

Tevekkül, Allah ve Allah dostlarının sevdiği bir haslettir. Mü’minleri, diğerlerinden ayıran bir özelliktir. Allah’a tevekkül, işin sonucunu O’na bırakmak; İslam tasavvufunun ve İslam hayatının en son muvazene hattıdır. Bu, Allah’ın büyük hakikatiyle birlikte gelişir.4 Tevekkül, bazı kimselerin zannettiği gibi, insanın kendisini ihmal etmesi değildir. Tevekkül, insanın zahiri sebeplere uyması, fakat kalbini onlara bağlamayıp Allah’ın korunmasına dayanmasıdır.5

Yeri kalptir

Tevekkülün yeri kalptir. Zahirde (tedbir ve sebeplere tevessül ederek çalışmak), hareketle meşgul olmak, kalpteki tevekküle zıt değildir. Tevekkül, kendisi hakkında Allah’ın taktir ettiği muameleye razı olmaktır. Bedeni, kulluğun içine atmak, kalbi ile Allah’a bağlanmak, Allah kâfidir diye huzur içinde bulunmak, verilirse şükretmek, verilmezse sabretmek, tevekkülün şartıdır. Tevekkül, kaza ve kaderin hükmüne kayıtsız ve şartsız teslim olmaktır.6

Mütevekkil (Allah’a tevekkül eden) kimse, sebeplere sarılmayı ve tedbir almayı ihmal etmez. Fakat bunları ilahlaştırmaz. O, bu hususta sadece Allah’a güvenir. Mütevekkil, sebepleri yerine getirmeyi ve tedbir almayı başarı ve neticeye ulaşmada tek çözüm olarak görmez. Mütevekkil, her işinde Allah’ı vekil tayin eder ve “Allah bana kâfidir, Allah ne güzel vekil, ne güzel dost, ne güzel yardımcıdır” diyerek bütün varlığı ile Allah’a teslim olur. 

Kur’ân-ı Kerîm’de tevekkülün önemini belirten mütevekkillerin, Allah tarafından sevildiğini ifade eden âyetlere bakıldığında tevekkülün, peygamberlerin, onları takip eden âlimlerin, Allah dostlarının ve bütün mü’minlerin, sığınağı, dayanağı ve moral kaynağı olduğu görülür.7

Prof. Dr. Kerim Buladı/ İrfanDunyamiz.com

DİPNOTLAR

1 Râzî, Mefâtîhu’l-Ğayb, XVI, 68-69. 
2 İbn Manzûr, Lisânü’l-Arab, Beyrut, 1999, XV, 387; Asım Efendi, a.g.e., III, 377. 
3 İbn Manzûr, Lisânü’l-Arab,  XV, 387. 
4 Seyyid Kutup, Fî Zılâli’l-Kur’ân, Mısır (Kahire), 1987, I, 503.
5 Râzî, Mefâtîhu’l-Ğayb, IX, 55; Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, II, 1228
6 Kuşeyrî, er-Risâletü’l-Kuşeyriyye fî İlmi’t-Tasavvufi, Beyrut, 1995, s. 163-166.
7 Âl-i İmrân, 3/159; Enfâl, 8/61; Tevbe, 129; Yûnus, 10/71-84; Yûsuf, 12/67; Ankebût,29/58-59; Talak, 65/3. 

İslam İlmihalimiz ↗

Dini sorularınıza güvenilir kaynaklardan cevaplar bulmak için tıklayın.

Kaynak Metinler ↗

İlim yolcuları için derlenmiş temel dini metinlere ulaşmak için tıklayın.

Şunlara Gözat

Abdullah bin Mes’ud gerçek bir kahramandı…

Elimizdeki kaynakların bildirdiğine göre Hazreti Dâvûd aleyhis selam, babasının en küçük oğludur ve çobanlık yapmaktadır. …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.