Hademe Yaşar Abi’ye helal olsun!

Meşru iş olmak kaydıyla hangi iş olursa olsun işinin hakkını veren kimselere hep saygı duymuşumdur. Hele bu kimseler toplum hizmeti veriyorlarsa saygım daha da artar. Çünkü devlet dairesine girdikten sonra işini hakkıyla yapanla işini savsaklayan kimseler aynı maaşı alırlar.

İşinin hakkını veren bir hizmetli görevini savsaklayan veya beceriksiz bir öğretmen ve müdürden daha değerlidir benim gözümde.

Bu gün size anlatacağım kişi görevini layıkıyla yapanlardan hizmetli Yaşar Eser Abimizdir.

Ali Uslu

Helal olsun

1994 yılında İHL’ye tayinim çıktığında dikkatimi çeken şeylerden birisi de Yaşar Abi’nin çalışması ve gayreti olmuştu.

O yıllarda dört hizmetli vardı okulumuzda. Her kat bir hizmetlinin uhdesine verilir, o katın temizliğinden malzemelerinden vs. onlar sorumlu olurdu.

O dönemlerde İlçenin yollarının çoğu asfalt olmadığından öğrencilerin çoğunun ayakkabılarında az da olsa çamur olur, çamurlar kuruyunca dökülür, sınıfları koridorları ve merdivenleri kirletirdi. İyi süpürülmediğinde çocuklar geçtikçe toz kalkardı.

Yaşar Abi’nin olduğu kat hemen fark edilirdi. Koridor ve sınıflarında pek toz göremezdik. Çünkü, öğrenciler derse girince koridorları  paspasla temizler merdivenleri süpürür WC’leri temizlerdi.

Öğrenciler gittiklerinde sınıfları emek çekerek süpürür, orta yerleri paspas yaparak ince tozları da alır, sonra da masa ve sıraları nemli bezle temizlerdi. O katta derse giren öğretmenler sınıfların temizliğini hemen fark ederler, daha rahat ve huzurlu ders işlerlerdi.

Diğer katlardan birinin temizliği de nispeten güzel olurken, diğer ikisinin temizliği bazen üstün körü yapılır, İnce tozlar alınmadığından öğrencilerin giriş ve çıkışlarında tozlar kalkar dersin ilk dakikaları pencere açtırmakla geçerdi. (O dönemler hem orta okul hem de lise kısmımız aynı binadaydı. Özellikle orta okul sınıflarında giriş-çıkışlarda hemen toz kalkardı.)

Okulun malına sahip çıkardı

Bu yazıyı yazmaya karar verdiğimde O dönem idarecilik yapan büyüklerime Yaşar Abi’yi sorduğumda, benim bilmediğim yönlerini de anlattılar.

Mesela; Okul için alınan ve artan malzemeleri bir kaç yıl sonra bile; “Şu malzemeler var mıydı” diye sorulduğunda varsa, hemen çatıdan bulup getirirdi.” dediler.  

Bu da gösteriyor ki Yaşar Abi okulun işini ve malzemelerini kendi işi ve malzemeleri gibi görmüş, onların bir emanet olduğunun bilincinde olmuştur. Allah Teala ondan ve onun gibilerden razı olsun.

Yaşar Abi uzun zaman önce emekli oldu ve Örenköy denilen köyünde yaşıyor. Rabbimiz, kendisine hayırlı ve huzurlu ömürler nasip eylesin.

Ali Uslu/ İrfanDunyamiz.com

Yayın Yönetmeni Notu: Bugün insanlık olarak egoizmin, bencilliğin, çıkarcılığın, menfaatçiliğin ve bizi insanlıktan uzaklaştıran her türlü kötü duyguların girdabından kendimizi kurtarmak istiyorsak, bir boyacı sandığı ile ailesini geçindiren İsmail Amca, koyunlarını sağıp sütünü hediye eden Kerime Yenge, sözünde duran Marangoz Kara Mehmet ve mesleğinin hakkını veren hademe Yaşar Abi gibi şahsiyetlerin güzel, samimi ve sade hayatlarını okumalı ve onlardan ilham almalıyız. Bizi yeniden diriltecek olan ruh bu ruhtur. İşte bu duygularla İrfanDunyamiz. com olarak güzel ve sade hayatları sizlerle buluşturma gayretindeyiz. Sizler de bu güzel içerikleri sevdiklerinizle paylaşabilir, iyiliklerin, faziletlerin, erdemlerin yayılmasına katkı sunabilirsiniz.

Şunlara Gözat

Beyefendi bir şair Bahattin Karakoç…

2008 yılınca Mehmet Nuri Yardım Bey ve arkadaşları tarafında Eskader kurulmuş ve derneğe bağlı sanatalemi …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.