Ebu’l Ala Mevdudi’nin “Sünnetin Anayasal Niteliği” adlı kitabını okuyunca 351 sayfa boyunca hep aynı şeyi hissettim. Müslümanlar ister Anadolu’nun bir yerinde yaşasınlar isterse başka bir coğrafyada yaşasınlar, aslında birbirine benzeyen yönleri benzemeyen yönlerine oranla çok daha fazla.
Eseri okuyunca Pakistanlılara karşı sevgim arttı ve oraya gitsem yabancılık çekmeyeceğimi hissettim. Neden böyle bir kanıya vardığımı izah edeyim. Mevdudi bu eserinde sadece Sünnet’in anayasal değerini işlememektedir. Eserin belki çok az bir kısmı bununla ilgilidir.
Eserde Sünnet’in Müslümanlar için her yönüyle bağlayıcı olduğu, günümüze kadar en sağlam yollarla ulaştığı, yüzeysel okumalarla hadisleri reddetme hastalığına düşülmemesi gerektiği akli ve nakli izahlarla net bir şekilde ortaya konulmuştur. Hadislerin günümüze ulaşmasıyla ilgili akla takılan onlarca sorunun cevabı verilmiştir.
Şunu kesin olarak ifade edebilirim ki Mevdudi’nin Sünnet ve hadisler konusundaki bu kitaptaki yaklaşımı kadim ulema ile tamamen örtüşmekte ve Ehl-i Sünnet’in Sünnet’e yaklaşımına birebir uymaktadır. Özellikle eseri eleştirel bir gözle okuduğum halde kendi adıma söylüyorum eleştirilecek hiçbir yönünü bulamadım. Hatta biraz daha iddialı bir şey söyleyeyim. Müellif’in ismini kapatıp oraya, Osmanlı bakiyesi bir Anadolu âliminin adını yazsak sanırsınız ki o yazmıştır.
Niçin bunları söyleme ihtiyacı hissettim. Mevdudi’nin gazeteci olduğu, âlim olmadığı vs gibi söylemlerle bu büyük âlimin bazı çevreler tarafından küçük görüldüğüne şahit oluyoruz. Bir kere Mevdudi hem bir âlimdir hem de birçok âlimden de zekâ ve muhakeme yönünden üstündür. Ne var ki birçok insanımız, birini karalayacağı zaman zahmet edip de eserini okumuyor, sağdan soldan duydukları ile bir şeyler karalıyor.
Okuduğum bu kitabın şayet içerisinden belirli kısımlar alınarak bir özeti çıkartılacak olursa, eserden orta büyüklükte bir Hadis Usulü ve Hadis Tarihi risalesi çıkar. Mevdudi tam da bu ilimlerin verilerini kullanarak ve ciddi bir bakış açısıyla yazmıştır eserini.
Yine büyük bir âlim olan Karadavi’nin “Bilgi Ve Medeniyet Kaynağı Sünnet” adlı kitabı ile bu kitabı kıyasladığımda, Mevdudi’nin bu konuda klasik Osmanlı ulemasıyla çok daha fazla örtüştüğünü gördüm. Diyebilirim ki Karadavi’nin tartışmalı birçok görüşüne rastladım. Bunu eleştirmek veya küçük göstermek için söylemiyorum. O da kıymetli bir eserdir, ondan da istifade edenler etmelidir.
Mevdudi’nin eserinin benim açımdan en ilginç tarafı ise şuydu. Mevdudi 1903’te Pakistan’da doğmuş ve 1979’da vefat etmiştir. Bu eserinde baştan sona Hadis münkirlerine cevaplar veriyor ve onları kesin delillerle susturuyor. Bugün 2020 yılında ülkemizde karşılaştığımız Sünnet’i ve hadisleri hafife alan yaklaşımın aynısını, Mevdudi’nin yaşadığı Pakistan’da görüyoruz.
Son olarak çok önemli olduğunu düşündüğüm bir ayrıntıyı zikredeyim. Mevdudi’nin bu eserinde cevap verdiği tipler Pakistan’da uygulanan İngiliz eğitim sisteminin tornasından çıkan kimseler. Bunlardan bir tanesi de Pakistan mahkemelerinde yüksek hâkim… Bunların derdi de bizdeki İngilizlerle aynı. Miras hükümlerini değiştirmek istiyorlar, evlenmeyle ilgili hükümlere kafalarını takıyorlar yani kısacası İslam’ın hükümlerini değiştirmek maksatları.
Zekâ ve muhakemenin yanı sıra ihlas ve firaset ile yazılmış bu eseri herkese tavsiye ediyorum.
Not: Bendeniz sadece bu kitapta okuduklarıma göre Mevdudi’nin Sünnet’e bakışına dair bir şeyler söyledim. Diğer kitaplarındaki ilgili yerleri değerlendirmedim. Bu konuda Zaferullah Daudi’nin Pakistan ve Hindistan’da Hadis Çalışmaları adlı doktora tezi İnsan yayınları tarafından kitaplaştırılmıştır. Mevdudi’nin hadislere bakışı bu kitapta ele alınmıştır. Yazarın bölge insanı olması bu tezin önemini arttırmaktadır. Aşağıdaki linkini vereceğimiz diğer yazılara da bakılırsa Mevdudi’nin Sünnet üzerine düşünceleri daha güzel anlaşılacaktır.
Aydın Başar/ İrfanDunyamiz.com
BENZER YAZILAR
İslam Alimleri ↗
Kıymetli İslam alimlerini tanıtan birbirinden güzel yazılar okumak için tıklayın.
Abide Şahsiyetler ↗
İslam’ın çilesini çekmiş öncü şahsiyetlere dair yazılar okumak için tıklayın.
Mevdudi bu coğrafyada referans olamaz.
Yanlış hatırlamıyorsam Cübbeli Ahmet Hoca, Mevdudi’den pek iyi bahsetmiyordu.